SON RÖPORTAJ
Kimilerinin Charlie Chaplin'e benzettiği oyuncu, 1968 yılında prostat kanserine yakalandı. Öz, hastanede tedavi gördüğü sırada son röportajını Ses dergisinden Erman Şener'e verdi. Gazeteci Şener, Vahi Öz'le arasında geçen konuşmayı şöyle anlatmıştı:
"Vahi Öz, 'Tamam artık. Film koptu, kopuyor' dedi. Bir şey diyecek oldum ama diyemedim. Sustum ve yüzüne baktım. Bir insan nasıl biterse, öyle bitmişti. 'Yiyecek ekmeğimizi, içecek suyumuzu tükettik' dedi. O sırada kapı açıldı, konuşmamız bölündü. Geldiler, Vahi Öz'ün ateşine baktılar, hap verdiler ve çıktılar. İlk konuşan Vahi Baba oldu. 'Tiyatroyu çok özledim biliyor musun? Sanki 30 senedir sahneye çıkmamış gibi özledim tiyatroyu' dedi. Bir an durdu. 'Saatin kaç?' diye sordu. Ezan okunuyordu. Ezanın sonuna kadar sustuk, hiç konuşmadık. Tam ayrılırken, 'Biliyor musun, bu hastalık elimde avucumda ne varsa aldı götürdü' dedi."
Oyuncu, bu son röportajdan günler sonra kanserle savaşını kaybetti ve Taksim İlkyardım Hastanesi'nde, 58 yaşında ruhunu teslim etti. Öz'ün son sözleri ise şu oldu: "Kimseye borcum yok çok şükür!"
Ünlü oyuncunun cenazesi Şişli Camii'nden kaldırıldı. Sadri Alışık, İzzet Günay, Tamer Yiğit, Türkan Şoray, Selda Alkor, Selma Güneri, Zeki Müren ve Ayhan Işık başta olmak üzere dönemin tüm starları onu uğurlamaya koştu. Cenazesi, çok sevdiği çiçeklerle bezeli Feriköy Mezarlığı'na defnedildi.