Avukat Serkan Keskin'in konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde;
Sosyal medya şirketlerinin, platformları üzerinden dolandırıcılık suçu işlendiğinde tazminat sorumluluğu doğup doğmayacağı konusunda net bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, genel hukuk prensipleri ve bazı yasal düzenlemeler ışığında bu sorumluluk değerlendirilebilir;
1-Türk Borçlar Kanunu (TBK) TBK madde 49 ve devamında, haksız fiilden doğan zararların tazmini düzenlenmiştir. Bir kişinin bir başkasına zarar vermesi durumunda,zarar verenin bu zararı tazmin etmesi gerektiği belirtilir.
Dolayısıyla, eğer sosyal medya şirketi,dolandırıcılığı önlemek için gerekli özeni göstermemişse ve bu nedenle bir zarar doğmuşsa, mağdur kişi tazminat talep edebilir.
2-Türk Ceza Kanunu (TCK), dolandırıcılık suçunu düzenler ve bu suçun işlenmesi durumunda faillerin cezalandırılmasını öngörür. Ancak, TCK doğrudan sosyal medya şirketlerinin sorumluluğunu düzenlemez. Şirketlerin cezai sorumluluğu yerine, dolandırıcılık faaliyetlerini engellemedikleri takdirde hukuki (tazminat) sorumlulukları ancak gündeme gelebilecektir.
3- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu: KVKK, kişisel verilerin korunması ile ilgili yükümlülükler getirir.Dolandırıcılık suçu işlenirken kişisel verilerin kötüye kullanılması durumunda,sosyal medya şirketinin veri güvenliğini sağlamada ihmali bulunması halinde, tazminat sorumluluğu da doğabilecektir.
Sonuç olarak, Türk hukukunda sosyal medya şirketlerinin dolandırıcılık suçunda tazminat sorumluluğu doğabilmesi, olayın özelliklerine, şirketin ihmali olup olmadığına bağlı olarak değerlendirilir. Şirketlerin, dolandırıcılığı önlemek için gerekli özeni göstermesi ve kullanıcıların şikayetlerini etkin bir şekilde ele alması, bu tür sorumluluklardan kaçınmaları açısından önemlidir.