İstanbul'da oturan talihsiz adam, kabus dolu günler yaşıyor… 3 çocuk babası 56 yaşındaki Muzaffer Kayasan, bundan 3 yıl önce lösemi nedeniyle İstanbul Tıp Fakültesi'nde kemik iliği nakli oldu. Tedavisi nedeniyle sürekli bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanmak zorunda kalan Kayasan, 2020 yılının Kasım ayında bu kez de koronavirüse yakalandı.
Hastalığı atlatan ancak PCR testi 14 aydır bir türlü negatife dönmeyen Kayasan'ın durumu, doktorları tarafından da yakından izleniyor. Kayasan, varyant açısından da sürekli takip altında tutulduğunu söyleyerek "En son ayın 9'unda test yaptırdım. İki tane test yaptılar, birisi varyant testi, diğeri normal Kovid testiydi. Varyant yok ama PCR testim hala pozitif.
Her şeyin lösemi ile ilgili olduğunu söylüyor doktorlarım. Lösemi hastalığından dolayı bu sıkıntıları bu zorlukları yaşadığım söyleniyor. Daha önce kemik iliği nakli olduğumda, ikinci senesinde çok iyiydim. Ot biçiyordum, bahçemde çapa yapıyordum. İlik naklimi İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirdiler. Geçen sene nefes darlığı ile belirtilerim başladı. Mide bulantısı, yemek yiyememe ile kötüleşince test yaptılar. Kovid olduğumu öğrendim. Bu sefer de Kovid'den dolayı hastaneye yattım" dedi.
14 aydır hastanede ve evinde karantina altında olduğunu kaydeden Kayasan, "Lösemi olduğum için bağışıklık sistemimin çok zayıf olduğunu ve bu nedenle testimin pozitif çıktığını, ama aslında Kovid olmadığımı söylüyorlar. Yani Kovid'im ama değilim. '(Virüsün) partiküllerini taşıyorsunuz, onun için de test pozitif çıkıyor' diyorlar. Oğlum, kızım, torunum gelirse, çocuklara bir zarar veririm korkusuyla onlarla sadece WhatsApp'tan internet üzerinden görüntülü görüşebiliyorum. Psikolojik olarak insan çok yıpranıyor. Sürekli bugün mü öleceğim, yarın mı öleceğim diye düşünüyorum" dedi.
Hastanede yatarken, kanser hastalarının bile iyileşip gittiğini, kendisinin bir türlü normale dönemediğini söyleyen Kayasan, sözlerini şöyle noktaladı: "Akciğer kanseri hastası geldi, adam iyileşti gitti, Allah ömür versin; lösemi hastası geldi, iyileşti gitti; kalp hastası geldi, iyileşti gitti. Ben 14 aydır yaşıyorum ama iyileşemedim. Psikolojik olarak da bitmiş durumdayım. Beynim artık her gün bana 'Muzaffer bugün öleceksin' diyor. Her gün bir kere daha ölüyorum.