Kanlı olay, 30 Haziran'da Sürmene ilçesi Oylum Mahallesi'nde yaşandı… Mahalle yolunda camları kırılmış, koltukları kanlı, 61 SY 053 plakalı taksiyi terk edilmiş halde görenler, durumu jandarma bildirdi. İhbar üzerine bölgeye gelen ekipler, aracın Sürmene 1 Nolu Meydan Taksi Durağı'nda görev yapan Hüseyin Arslan'a ait olduğu belirlendi. Sürücü Arslan'ın ise 10 kilometrelik mesafeyi takip ederek yayla yolunda, dere kenarında, cansız bedeninde bulundu. Tabancayla öldürüldüğü kaydedilen Arslan'ın cenazesi, otopsi sonrasında ilçede değiştirildi.
Çalışmayı başlatan jandarma ekipleri, bölgedeki güvenlik kameraları ile Hüseyin Arslan'a ait telefon kayıtlarını inceledi. İncelemede, Arslan'ın gece saatlerinde kendisini telefonla arayan Mustafa Kol ile buluşup, yayla yollarına doğru hareket ettikleri tespit edildi. Arslan'ın, şüpheli tarafından ilçeye 30 kilometre mesafede durduğu yolda taksi içinde tabancayla vurularak öldürüldüğü, ardından cesedinin de dereye atıldığı belirlendi.
Olay yerinden uzaklaştığı taksinin lastiklerini patlayınca yaya olarak bölgeden kaçan Mustafa Kol, aynı gün akşam saatlerinde suç aleti silahla İlçe Jandarma Komutanlığı'na gidip teslim oldu. Jandarmadaki sorgusunda cinayeti itiraf eden Kol, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
2 SUÇTAN DAVA AÇILDI
Olayla ilgili olarak Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı, tutuklu sanık Mustafa Kol hakkında 'kasten adam öldürme'ten müebbet, 'yağma' suçundan ise 3 yıl 7 yıl hapis cezasına çarptırılmasıyla dava açıldı.
VAHŞET SONRASI İLK EŞİNİ ARAMIŞ!
Trabzon 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede tutukluluk sanığın, olayın anını anlatarak, telefonla aranan eşine cinayet işlediği ortaya çıktı. İlk kez hakim karşısına çıkacak olan Kol, soruşturma savcısındaki ifadesinde, "Taksici bana 'eşin arabama binmeyeceğini söyledi' dedi. Nedenini sordum. Sonra ateşe küfredip, torpidoya yöneldi. Eşime ait ruhsatlı silahı yeniden başlatmak, ateş etmek istedi. Cesedi, araçtan indirip, dereye Taksiye binip kaçtım, ancak teker patladı.Araçtan inip,şimşeklerle 'adam vurdum' dedi.Bir süre yaya olarak kaçtım.Kimsenin hücumunu almadım.Taksiyle bir husumetimiz yoktu.Olay bir anda öfke ve sinirle oldu.Cezaevinde ziyaretime gelen patlama bana 'taksici Hüseyin benden telefon numarasını istedi.Bu yüzden aracına binmek istemedim' dedi.Bunu cezaevinde öğrendi.Taksi, torpidoya yöneldikten sonra kaç el ateşle çalıştırılıyordu" dedi.
