Son dakika: Ankara'da kaçan kurbanlık koyunu yakalamak isterken kaybolan ve arama çalışmaları devam ederken kurumuş bir dere yatağının kenarında cansız bedenine ulaşılan 20 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi Onur Alp Eker'in ölümüyle ilgili ön otopsi raporuna SABAH ulaştı.
Onur Alp Eker ve dedesi, bayramın birinci günü öğle saatlerinde kurbanlık koyunu kesmek için ahırdan çıkardı. Bu sırada kurbanlık koyun dağlık alana doğru kaçtı. Onur Alp ve dedesi, koyunun peşinden gitti. Dede Zühtü Erdoğan, geri dönerek kamyonetini alıp koyunun önüne geçmek için farklı bir yoldan gitti.
Onur Alp Eker ise, dağlık alanda koyunla birlikte kayboldu. Erdoğan'ın yakınlarıyla yaptığı aramadan sonuç alınamayınca polis ve jandarmaya haber verildi. Arama - kurtarma ekipleri, bayramın ilk günü saat 15.00'ten itibaren arama faaliyeti başlattı.
Gece geç saatlere kadar süren aramalarda, kaybolan Onur Alp Eker bulunamadı. Bayramın ikinci günü sabahın erken saatlerinde yeniden arama çalışması başlatılırken, havadan helikopter destekli yapılan çalışmalarda termal kamera ve drone kullanıldı. Yaklaşık 100 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirilen arama faaliyetine rağmen Onur'un izine rastlanılmadı.
Ekipler 3 günün toplamında helikopterle yapılan taramalar dahil yaklaşık 50 kilometrekarelik alan içerisinde arama faaliyetlerine devam ederken, akşam saatlerinde kurumuş bir dere yatağının kenarında Eker'in cansız bedenine ulaşıldı.
Eker'in kaybolduğu bayramın birinci günü mahallede bulunan camiden kayıp anonsu yapıldığı ve mahalleden gönüllülerinde aramalara dahil olduğu öğrenildi. Eker'in cansız bedenine ilk olarak, arama faaliyetlerine gönüllü katılan 16 yaşındaki bir genç ulaştı.
Eker'in cansız bedenine etrafa yayılan kokuyu takip ederek ulaşan genç, daha sonra babasına haber verdi. Olay yerine jandarma, polis ve arama kurtarma ekiplerinin gelmesiyle yerde yüzüstü yatan cansız bedenin Onur Alp Eker'e ait olabileceği değerlendirildi. Teşhis için dede Zühtü Erdoğan Onur Alp Eker'in cansız bedeninin bulunduğu alana getirilirken Erdoğan gördükleri karşısında göz yaşlarına hakim olamadı.
Eker'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmasında flaş bir detaya SABAH ulaştı. Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Savcısı eşliğinde yapılan ön otopsi sonucunda Onur'un vücudunda delici, kesici, ateşli silahlı hiçbir yara izine rastlanılmadı.
Yapılan tespitlerde, Eker'in öldüğü bölgenin yaklaşık 150 metre ilerisinde çardak ve arı kovanlarının bulunduğu belirlendi. Yapılan ön otopsisinde vücudunda çok sayıda arı iğnesi izine rastlandı.
Onur'un ölümünün arı sokmasından ya da beyin kanamasına bağlı olduğu öngörülüyor. Kesin ölüm sebebi Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporla netlik kazanacak.
Öte yandan; Onur Eker'in kaçan kurbanlıktan önce komşularına ait 3 kurbanlığın kesimi sırasında çekilen son görüntüsü ortaya çıktı. Onur Eker'in, görüntüde kurbanlak kesilirken dedesine yardım ettiği görüldü. Görüntüde Zühtü Erdoğan kurbanlık koyunu keserken, torunu Onur Eker'in de hayvanı tutması yer aldı. Eker'in, kaybolduktan sonra Çalseki köyü mevkisinde görüldüğü ve o bölgedeki evin güvenlik kamerasına yansıdığı yönünde basında yer alan görüntünün ise ona ait olmadığı ortaya çıktı. Görüntüdeki kişinin Onur Eker'i arama çalışmalarına katılan bir gence ait olduğu tespit edildi.
Kaçan kurbanlığı yakalamak isterken ölen Onur'un son görüntüsü kurban keserken | Video
DHA'ya konuşan Onur Eker'in dedesi Zühtü Erdoğan da güvenlik kamerasına yansıyan kişinin torunu olmadığını belirtti. Erdoğan, "İlk gün aramaya başladığımız yerden devam etseydik Onur'un cenazesinin bulunduğu yere giderdik. Çünkü önümüzde 3 kilometre ilerideymiş. Ancak 10 kilometre sağ tarafta 'Çalseki köyünün girişinde çoban görmüş' dediler. Oraya gittik. Orada kamera var. Emniyet tarafından incelendi. Yürüyen bir çocuk çıktı. Çocuk arkadan Onur'a benziyor. Onun da saçları uzun, elinde bir sopayla yürüyor. 'Herhalde bu' dedik. Aklı başında olmayan bir yürüyüştü. O resim yanılttı. O resim niye çıktı? Başka birisinin oğluymuş. Bu da bir duvar. O çocuk orada 2 gün oyaladı bizi. Sonradan kaybolduğu yerin devamında bulundu" diye konuştu.
Zühtü Erdoğan, Onur'un cenazesini kaybolduğu yerden 12 kilometre uzaklıkta bulduklarını ve bölgedeki köpeklerden korktuğunu tahmin ettiklerini söyledi. Erdoğan, "12 kilometre güneşin altında giden bir çocuk. İlk köpeklerden korkmasından dolayı tahminimize göre bir sersemleme var. İlk gördüğüm zaman cenazesini 'herhalde öldürüp atmışlar' dedim. Kurbanı keserken cüzdanını eve bırakmıştı. 50 metre ötesinde bir ev var. O bölgede domuz çok olurmuş. İyi ki domuzlara rastlamamış. Domuzlar yeseydi biz ne yapardık? Şimdi bizi teselli eden cenazesi bulundu. Götürdük mezarımız var. Köpeklerin Onur'a ilk havladığı yere saat 17.00 sıralarında gittim. 'Buraya gelmez, burada ne işi var' deyip arabadan inmedim. Geri döndüm geldim. Orada inip o eve sorsam oradaki kadın görmüş onu" ifadelerini kullandı.
Zühtü Erdoğan, torununun hiçbir rahatsızlığı olmadığını dile getirerdek, "Çok sağlıklı bir çocuktu. Lise döneminde futbol oynuyordu. Hareketli bir çocuktu. Biz Onur'un yanında 'üzülür' diye sesli konuşmazdık. Ailede kimsenin birbiriyle sıkıntı yaşamasını istemezdi. Pandemi döneminde bir dişçinin yanında çalışmaya başlamıştı. Bana 'Büyükbaba dişçide çalışıyorum. Buraları süpürüyorum, çay dolduruyorum her şeyi yapıyorum' dedi. O kaçan kurban benim kurbanımdı. O gün 3 kurban kestik, son kurbanı kesecektik. O gün içeriye girdi espriyle 'hazır mı her şey kestiniz mi kurbanları?' dedi. Çok espriliydi. Ufku geniş, saygılı beyefendi bir çocuktu. Yaşından çok büyük olgunluktaydı. Onur'un bu ülkeye çok faydalı bir kişi olacağını hissediyordum, nasip olmadı" dedi.