SON DAKİKA: Olası İstanbul depreminde en riskli ilçeler hangileri? AFAD tek tek açıkladı, uzman isim iki noktaya dikkat çekti

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından gözler olası İstanbul depremine çevrildi. 'Olası İstanbul depreminde en çok hangi ilçeler etkilenecek?' sorusunun cevabı merak konusu olmuştu. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), geçtiğimiz günlerde yayımladığı raporda, İstanbul'da olası bir depremden en çok etkilenecek ilçeleri sıraladı. İşte detaylar... AFAD tarafından yayımlanan raporda depremin İstanbul'un tüm ilçeleri için yüksek risk oluşturduğu vurgulandı. Rapora göre; Adalar, Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Üsküdar, Zeytinburnu ve Sultanbeyli ilçeleri ve yakın mahalleler olası büyük depremden yoğun olarak etkilenecek. İLÇE İLÇE SIRALANDI Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı'na (İRAP) göre olası büyük bir depremde İstanbul'u bekleyen tehlikeler şöyle sıralandı: Deprem İstanbul'un tüm ilçeleri için yüksek risk oluşturmakla birlikte; özellikle Adalar, Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Üsküdar, Zeytinburnu ve Sultanbeyli ilçeleri ve yakın mahalleler olası büyük depremden yoğun olarak etkilenecek. Bu durumun ana sebepleri olarak; belirtilen ilçelerin faya yakınlığı, yapı stoğu taşıyıcı sistem özelliklerinin yetersizliği, zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olması gibi sebepler sayılabilir. Profesör Doktor Şükrü Ersoy'dan İstanbul depremi açıklaması | Video Beylikdüzü ve Ataşehir: Nüfus yoğunluğunun ve yüksek katlı yeni binaların fazla olduğu ilçeler. Özel okullar da bu bölgede yoğunlaşmış durumda. Büyükçekmece ve Beylikdüzü ilçelerinin heyelan bölgesinde bulunmaları sebebiyle çökmeler gerçekleşebiliyor. Esenyurt: Yüksek ve yoğun yapılaşma, artan nüfus ve göçmen yoğunluğu ile depremden etkilenme riski yükselen bir ilçe. Silivri ve Tuzla: Aktif fay hattına yakın olmaları, alüviyon kalınlığının fazla olması ve zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olması gibi sebepler ile depremden yoğun şekilde etkilenebilecek ilçeler. Bakırköy, Avcılar ve Zeytinburnu: Bu ilçelerin tamamının etkileneceği öngörülüyor. Özel, devlet ve şehir hastanelerinin, okulların bu ilçelerde yoğun olması, yapı stoğunun eskiliği, olası etkiyi artırıyor. Adalar: Fay hattına yakınlık ve yapı stoğunun eski olması nedeniyle yüksek risk taşımakla birlikte, nüfus ve yoğunluğunun azlığı, deniz ulaşım imkanlarının açıklığı, trafik problemi olmaması ilçeye ait diğer özellikler olarak ortaya çıkıyor. Bağcılar, Bahçelievler, Esenler, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Ümraniye ve Üsküdar: Kalabalık ve yoğun nüfuslu ilçeler olmaları ve kapanması muhtemel yollar nedeniyle müdahale sürecinde diğer ilçelere göre fazlaca zorluk yaşanabilecek ilçeler olarak değerlendiriliyor. 'DİRENÇLİ KENTLER YARATABİLİRİZ' Öte yandan A Haber'e konuk olan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, olası İstanbul deprmeine ilişkin açıklamalarda bulundu. 'Öncelikle şu ilçe yıkılacaktır, bu ilçe sağlamdır.' gibi tespitlerin çok tehlikeli olduğunu belirterek, 'Sağlam evler yapılarak dirençli kentler yaratabiliriz.' dedi. Ersoy, şu ifadeleri kullandı: 'Öncelikle şu ilçe yıkılacaktır, bu ilçe sağlamdır demek çok tehlikelidir. Depremin nerede, ne büyüklükte ve ne uzaklıkta olacağı ve bu deprem dalgalarının kara üzerinde hangi zeminlerden geçeceğine bağlı olarak ilçeler etkilenebilir. Mesela Kadıköy'ü hiç etkilenmeyecektir demek çok yanlış bir şey. Kadıköy'de bir Kurbağalı dere var ki çevresindeki binalar kötü zemin üzerine inşa edilmiştir. Bunlar etkilenebilir. Maltepe'nin yarısı kötü zemin olarak kabul edebileceğimiz sahile yakın olan kesim. Ama Maltepe'nin hepsini riskli göstermek yanlış E-5'in üstü çok çok sağlam yer. Daha doğrusu, Avrupa Yakası'nın da Haliç'ten öte şu kısımlar hatta buradan Başakşehir'e kadar olan kısımlar Türkiye'nin en sağlam kayaları. Bakın İstanbul'un demiyorum. Türkiye'nin en sağlam kayaları. Anadolu Yakası'nda üstte çürümüş bir zemin var. Bu zemini dikkat almazsanız, kaya üzerinde bina yapmıyorsunuz. Çürük zemin üzerinde yapıyorsunuz. Yani detaylar var. O bakımdan bu tür haritalar görsel olarak biraz faydalı ama detayda boğulduğunuz zaman çünkü vatandaşı şöyle etkiliyor: Kadıköy'den taşınmam gerekiyor ya da bilmem nereye gitmem gibi… Bizim taşınacağımız bir yer yok. Ülkemiz güzel. Sorun şu ki; sağlam evler yapılmalı, dirençli kentler yaratabiliriz.'