Çekmeköy ve Beykoz'dan geçerek Karadeniz'e ulan Riva Deresi yok olmaya yüz tuttu. 31 Mayıs 2020'de SABAH gazetesinin 'Cennet Riva'ya zehir akıyor' haberinde İBB iştiraki İSKİ'nin maliyetli olduğunu öne sürerek çalıştırmadığı arıtma tesisleri nedeniyle Riva kanalizasyon suyuna teslim edilmesi haberinin ardından İBB yönetimi çalışma başlattığını duyurmuştu. Ancak yönetimin sadece 1 ay süren bir çalışma ile belirli bir bölgeyi temizledikten sonra iş bıraktığı iddia edildi.
Çamurun en yoğun olarak görüldüğü Bozhane Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Gülay, SABAH gazetesine derenin durumundan rahatsız olduklarını belirtti. Gülay, suyu arıtmadan dereye kanalizasyon suyunu veren ve bölgedeki fabrikaları denetlemeyen İSKİ ve İBB yönetiminin bu pisliğin tek sorumlusu olduğunu ifade ederek, "Senelerdir süren derenin ıslah edilmemesi gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal aldı. Balık ölümlerinin yaşandığı dere insan sağlığını da tehdit ediyor. Burada derenin ıslah edilmesi gerekiyorsa ıslah edilmesi gerekiyor. Her sene böyle her sene böyle olmaz ki. Geçen yıl yine SABAH gazetesi haberi ile bu sorunu herkes duydu.
İBB ekipleri geldi. Sadece 1 ay 200 metre kadar yeri temizledi. Ondan sonra çekip gitti. Şu anda da zaten yasaklar var burada faaliyette olan birçok fabrika kapalı durumda, mühürlü olanlar ve işletmeyi durduranlar var. Bu su İSKİ'nin arıtılma tesisinden herhangi bir arıtılma yapılmadan deşarj edilen pis su. Buraya bugün de ekipler geldi her gelişlerinde 'arıtma tesisinin kapasitesi yetmediği için kanalizasyon ve atık sular arıtılmadan dereye bırakılıyor' diyorlar. Madem böyle bir şey var o halde Koçullu Köyü Atıksu Arıtma Tesisi ile Paşaköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin kapasitesini artırsınlar. Zaten geçen sefer bahanesine sığındıkları 'Hüseyinli'deki Kağıt Fabrikası'ndan bırakılan pis su bu' dedikleri fabrika da mühürlendi. Artık bahaneleri de yok" dedi.
CANLARIMIZ TEHLİKE ALTINDA'
Çocuklarının pis derenin yanından geçtiklerini, oyun oynadıklarını bulaşıcı hastalık kapabilecekleri endişelerini taşıdıklarını dile getiren Gülay, "Biz vatandaş olarak hizmet bekliyoruz. Biz burada, derenin 200-300 metre ilerisinde yaşıyoruz. Bu sebeple hizmet bekliyoruz. Bu dere gece kokuyor, gündüz kokuyor.
SON DAKİKA! İstanbul'da vatandaşları isyan ettiren görüntü! "Evlerde duramıyoruz" | Video
Benim çocuğum var yanından geçiyor. Herhangi bir şekilde atık sulardan bulaşan bir mikrop kaptı ya da oradan yükselen kimyasalları soluduğu için hastalandı ne olacak? sonuçta buraya her türlü atık atılıyor. Bu bölgede sadece ben değil Ömerli'den, Polenezköy'den bu tarafa doğru en az 15-20 bin insan yaşıyor. Bizim ve yazın bölgeye geleceklerin canı tehlike altında. Bu alan İBB'nin sorumluluğu altında biz artık yönetimin göstermelik burada durmasını değil bu pisliğe kalıcı çözüm bulmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.