Hoca, Dava Adamı, Mücahit, Savunan Adam gibi sıfatları bulunan Prof. Dr. Necmettin Erbakan 11 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Vefatının yıl dönümünde yurdun dört bir yanında dualarla anılan Erbakan Hoca hakkında araştırmalar da hız kazandı. Necmettin Erbakan kimdir, nereli, kaç yaşında ve ne zaman öldü soruları bu kapsamda yanıt arıyor. İslam birliği ideali üzerine çalışan, Milli Görüş'ün lideri olan ve çeşitli eserler veren Necmettin Erbakan'ın hayatı, eserleri ve çalışmaları hakkında detaylar…
NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR?
Türk siyasetine ideolojisi ve üslubuyla yeni bir heyecan getiren Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926'da Sinop'ta doğdu. Babasının ağır ceza reisi olması dolayısıyla çocukluğu farklı şehirlerde geçen Erbakan, Kayseri Cumhuriyet İlkokulu'nda başladığı ilkokul eğitimini Trabzon'da tamamladı.
1943'te birincilikle tamamladığı İstanbul Erkek Lisesi'nin ardından sınavsız geçiş hakkı olmasına rağmen İstanbul Teknik Üniversitesi'ne sınavla girdi. Sınav sonucuna göre, doğrudan ikinci sınıftan başlatılan Erbakan, 1948'de mezun olduğu aynı üniversitenin Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsü'nde asistan olarak görev üstlendi.
Erbakan'ın hayatındaki önemli dönüm noktalarından birisi 1951'de İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Almanya'daki Aachen Teknik Üniversitesine ilmi araştırmalar yapmak üzere gönderilmesiyle oldu. Alman ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde biri doktora olmak üzere, üç tez hazırlayan Erbakan, bu tezleriyle Alman ekonomi bakanlığının dikkatini çekti.
Motorların daha az yakıt harcaması konusunda kendisinden istenilen raporu hazırlayan Erbakan, doçentlik tezini de "Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunun matematiksel izahı" konusu üzerine hazırladı.
Erbakan, çalışmalarıyla Leopard tanklarının üretiminin yapıldığı Almanya'nın en büyük motor fabrikasına davet edilmesinin ardından burada başmühendis olarak söz konusu tankların motorları üzerinde çalışmalar yaptı.
TÜRKİYE'DE AĞIR SANAYİ HAMLESİ BAŞLATTI
Türkiye'de başlattığı ağır sanayi hamlelerini Almanya'da kaldığı sürede tecrübe eden Erbakan, bunu da Milli Görüş'ün önemli hedeflerinden birisi olarak belirledi.
Erbakan, o yıllarda düzenlenen otomobil kongresinde, "Şeftaliden başka bir şey üretemeyiz görüşünü savunanlara inat" bir araya geldiği arkadaşlarıyla 1956'da Gümüş Motor Fabrikasını kurdu. Avrupa standartlarının da altında, saatte 5,5 litre motorin harcayan Gümüş Motor'u üretti. Bugün Pancar Motor adıyla çalışan fabrika, Mart 1960'ta seri üretime başladı.
"Şeftali yerine motor üretmek isteyen" Türkiye'nin Gümüş Motor Fabrikası, sektöre hakim olan yabancıların ekonomik ve siyasi baskılarıyla iflasa sürüklenmek istendi. Erbakan, Gümüş Motor'un devamı için engellerle mücadeleye başladı.
Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığına getirilmesinin adından Genel Sekreter olan Erbakan, önce Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, bir yıl sonra da Odalar Birliği Başkanı seçildi.
Erbakan o dönem tanıştığı Nermin Erbakan ile evlendi. Nermin ve Necmettin Erbakan çiftinin evliliğinden çocukları Zeynep, Elif ve Muhammed Fatih dünyaya geldi.
Erbakan, Odalar Birliği'nde de aktif dönem geçirdi, Anadolu sermayesini desteklemek için çalıştı. Odalar Birliği Başkanlığı seçiminin geçersiz sayılması Danıştaya taşındı. Erbakan, bu görevinden, Ankara Valiliğinin emriyle uzaklaştırıldı.
Bu karar, Erbakan'ın siyaset yolculuğunu başlattı.
KONYA'DAN BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ OLDU
12 Ekim 1969'daki milletvekili seçimine giderken, o dönem güçlü bir siyasi parti olan Adalet Partisi'nden (AP) milletvekili olmak istedi, ancak kabul edilmedi. Erbakan, kendisine büyük hoşgörü ve sevgi besleyen Konya'dan, bağımsız aday olarak seçime girdi ve üç milletvekili seçilebilecek oyu alarak seçildi.
Erbakan, Konya'daki milletvekilliği çalışmaları sırasında kendisine yöneltilen, "İyi de bir çiçekle bahar olmaz ki" yorumları üzerine, "Evet, bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar" ifadesini kullanmıştı.
MİLLİ NİZAM PARTİSİNİ KURDU
Konya Milletvekili Erbakan, çok geçmeden 24 Ocak 1970'te, 17 arkadaşıyla Milli Görüş hareketinin ortaya çıkmasını sağlayacak ilk parti olan Milli Nizam Partisini kurdu.
Parti kurulduğunda ilk üyenin kim olacağı konusunda karar vermek üzere yönetim toplandı, Erbakan'ın ilk üye olması istendi. Erbakan ise bu teklif üzerine tebessümle arkadaşlarına bakarak, "Ecdadımız Anadolu'ya, Malazgirt meydan muharebesiyle Muş/Malazgirt'ten girmişti. O ilimizdeki bir caminin imamı, bizim birinci kurucu üyemiz olacak." dedi.
Genel Başkan Erbakan, partisinin kuruluşundan sonra kapitalizm ve batıcılık karşıtı bir siyaset yürüttü.
Erbakan'ın siyasetinde "Siyonizm" ile mücadele ön planda yer aldı. Erbakan ile Türk siyasetinde ve kamuoyunda "Filistin davası" konusunda hassasiyet oluştu.
Milli Görüş hareketi lideri Erbakan, bugün dahi kılavuz olan "Önce ahlak ve maneviyat" vurgusunu da bu parti altında yaptığı çalışmalarla gençlere ve partililere aktardı.
Ayrıca Erbakan'ın bu dönemdeki konuşmalarında, halkı Ayasofya'da namaz kılmaya davet etmesi, ilk kurduğu partisinin kapatılması kararına girdi.
ERBAKAN'IN SİYASETİ DİKKATİ ÇEKTİ
Erbakan ve arkadaşlarının izlediği siyaset tarzı pek çok çevrenin dikkatini çekti.
12 Mart Muhtırası'nın ardından nisan ayında "laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü" iddiasıyla Milli Nizam Partisi kapatıldı. Partisinin kapatılmasının ardından Erbakan, arkadaşlarıyla 11 Ekim 1972'de Milli Selamet Partisini (MSP) kurdu. Parti, 1973'teki seçimde 48 milletvekilliği ve 3 senatörlük kazanarak 51 parlamenterle Meclise girdi.
"MÜCAHİT ERBAKAN"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Bülent Ecevit ile yapılan görüşmelerin ardından CHP-MSP koalisyon hükümeti kuruldu. Erbakan, bu hükümette başbakan yardımcısı olarak görev aldı.
Bu dönemde Kıbrıs sorunu gündeme gelirken, ülkedeki sorunlardan daha fazla adadaki gelişmeler üzerine strateji üretilmeye başlandı.
Ada'ya 20 Temmuz 1974'te düzenlenen barış harekatını güçlü bir şekilde savunan Erbakan'ın ismi bu dönemde "Mücahit" sıfatıyla birlikte kullanılmaya başlandı.
Mücahit Erbakan'ın liderliğindeki parti, o yıllarda kurulan yeni hükümetlerde ortak oldu, 4 yıl süreyle hükümet ortaklığını sürdürdü.
1978'de yaşanan "11'ler hükümeti", "Milletvekili pazarlığı" ve "Güneş Motel" şaibeleri siyasette gündemi belirlerken, 12 Eylül 1980 askeri darbesinde Erbakan ve siyasi hareketi de hedef alındı.
CEZAEVİ SÜRECİ
Milli Selamet Partisince 6 Eylül 1980'de Konya'da düzenlenen Kudüs Mitingi büyük ses getirirken, bu miting partinin kapatılma sebeplerinden birisi olarak gösterildi.
Erbakan'ın bu sürede verdiği mücadele "dava" olarak adlandırıldı. Erbakan'ın "dava" için yetiştirdiği nesil, yeni Türkiye inşasında bunu temel aldı.
Darbeden sonra İzmir'de uzun süre gözaltında kalan Erbakan, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve 9 ay cezaevinde kaldı.
Erbakan, cezaevinden çıktıktan sonra yeni parti kurmak için çalışmalar başlattı.
REFAH PARTİSİ KURULDU
Siyasi yasaklı Erbakan, kapatılan MSP'nin yerine Refah Partisinin (RP) 19 Temmuz 1983'te kurulmasını sağladı. Partinin genel başkanlığı koltuğuna Ahmet Tekdal oturdu.
Siyaset yasağının referandumla kalkmasının ardından Erbakan, Refah Partisinin 11 Ekim 1987'de yapılan kongresinde oy birliğiyle genel başkan oldu.
Bu tarihten sonra yapılan yerel seçimlerde Refah Partisinin kazandığı belediyelerdeki hizmetler, Erbakan ve siyasetine olan ilgiyi artırdı. Milli Görüş fikri, Türkiye'de bu dönemde yeni bir model oldu. 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde Milli Görüş, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri dahil birçok kentin yerel yönetimlerinde iş başına geldi.