İnsanlar çoğunlukla zaman, çaba ve fedakarlık gerektirdikleri için bu doğal yolları denemekten kaçsa da, uzun vadede daha sağlıklı bir bedene sahip olabileceğinizi keşfedebilirler. Bununla birlikte, bu tavsiyeleri uygulayarak sadece sarkan ciltlerden kurtulmakla kalmaz, aynı zamanda genel sağlığınız da iyileşir. İşte ipuçları...
ŞEKER TÜKETİMİNİ AZALTIN
Şekerin genel sağlığımız üzerindeki zararlı etkilerini giderek daha fazla öğreniyoruz ve biliyoruz ki cildimize faydadan çok zarar veriyor.
Sindirim sistemi, sürekli şeker tüketiminin bir sonucu olarak glikasyon adı verilen bir süreci başlatır. Vücudunuzun kolajeni (cildi sıkı tutan protein) gerekenden daha hızlı parçalar ve düzenli olarak çoğalmasını engeller.
Bu, cildin sarkmasına ve kırışıklıklarına neden olur. Şekerden kurtulduğunuzda kolajen üretimi yeniden dengelenecek ve cildiniz ve vücudunuz nemli ve güçlü olacaktır.
Sağlığınıza zarar vermeden günde en fazla altı çay kaşığı şeker tüketebilirsiniz. Fakat bu miktar, ne kadar az olursa o kadar iyidir.
Bununla birlikte, sabah kahvenizi veya çayınızı şekersiz yapmak çok önemlidir çünkü yediğimiz her şeyin şeker içerebileceğini unutmayın.
HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI KULLANMAYI İHMAL ETMEYİN
Hindistan cevizi yağı, nemlendirici olarak en iyi seçeneklerden biridir. BU YAĞ, kıvamından dolayı gözenekleri ve kırışıklıkları doldurarak cildi pürüzsüz ve nemli tutar.
Hindistan cevizi yağının düşük moleküler ağırlığı nedeniyle, diğer su bazlı nemlendiricilerin aksine cilde daha kolay nüfuz edebilir ve cildinizin doğal proteinlerini koruyabilir.
Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, hindistan cevizi yağı kuru cildi, kırışıklıkları ve sarkmayı önleyebilir.
Sabahları cildinize biraz hindistancevizi yağı sürün ve gece yatmadan önce ikiye katlayın.
Kokusu giderilmemiş veya işlenmemiş organik hindistan cevizi yağı kullanmak çok önemlidir.
Nemlendirme sırasında bazen boynumuzu ihmal ederiz, bu nedenle mutlaka bu bölüme de uygulama yapmayı atlamamak gerekiyor.
ANTİOKSİDAN ZENGİNİ BİR MENÜ OLUŞTURUN!
İnsan vücudundaki en büyük organ olan cilt, oksidasyona en fazla maruz kalan yerdir. Bu da günlük rutinin bile cildinizi zarar vermesi anlamına gelir.
Oksidatif stresin cildinize verdiği zararla savaşmak için antioksidan bakımından zengin yiyecekler tüketebilirsiniz. Antioksidanlar açısından zengin olduğu iddia edilen ve cildinizi canlandırmaya yardımcı olabilecek bir nemlendirici satın alsanız bile, antioksidanlar ile ilgili olarak en etkili çözüm içinizdedir.
Çok fazla cilt bakım ürünü kullanmak yerine, cildinizi düzenleyecek ve yaşlanma belirtilerini azaltacak besinleri tüketmeye başlayın.
Yaban mersini, üzüm, çilek, böğürtlen, barbunya, ıspanak ve lahana gibi çeşitli yiyeceklerden bol miktarda tüketin.
YÜZÜNÜZÜ DOĞRU YIKAYIN
Hepimiz makyajla uyuduk. Yüzünüzü yıkamak için, özellikle makyajınızı çıkardıktan sonra, sabah ve gece fazladan birkaç dakika ayırmanız gerekir.
Makyaj, genel olarak sert kimyasallar içerdiğinden ve cilde uygulandığında gözeneklerden yavaşça emilir. Bu durum, cilt hücrelerinin günlük olarak geçirdiği oksidatif stresi artırır ve yaşlanmaya katkıda bulunur.
Gözeneklerinizi temizlemek için su bazlı bir temizleyici kullandıktan sonra biraz soğuk su eklemek çok önemlidir.
Her akşam peeling yapmaktan kaçınmanız gerekiyor.Haftada bir veya iki kez peeling kullanarak cildinizi tahriş etmekten koruyun.
BETA KAROTEN VE A VİTAMİNİ ALIN
Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, çeşitli yiyeceklerde bulunan A vitamini ve beta karoten, cildin yaşlanmasını önleyebilir ve onarabilir.
Çok sayıda yaşlanma karşıtı cilt nemlendiricisinde ve güneş kreminde bulunan bu maddeler, aynı zaman doğal yollardan da elde edilebilir. Beta karoten, güneş ışığının cilde zarar vermesini ve yaşlanmasını engeller. A vitamini de ciltte elastik liflerin ve kolajenin üretimini uyarır.
Havuç, tatlı patates, lahana, ıspanak, kavun ve kayısı gibi yiyecekler A vitamini ve beta karoten içerebilir. A ve beta karoten için önerilen günlük doz 30 mg'dır.
SALATALIK SUYU KULLANMAYI DENEYİN
20 yaşından sonra, vücudumuz, cildin elastikiyetini ve sıkılığını artıran kolajen ve elastin gibi maddelerden yılda %1 daha az üretmeye başlıyor!
Daha sonra cilt yüz, boyun ve göğüs gibi bölgelerde incelmeye ve sarkmaya devam eder. Bu nedenle, vücudun diğer bölgelerine göre bu bölgelere düzenli olarak maske takmak daha önemlidir.
