İstanbul'da direksiyon başında kalp krizi geçiren 30 yıllık emektar taksici Yaşar Demirel, olağanüstü bir kurtarma operasyonu sayesinde ölüme çalım attı ve adeta yeniden doğdu. Müşterisini bıraktıktan sonra bir taksi durağına girip meslektaşlarından yardım isteyen Yaşar Demirel'in 100 metre ötedeki hastanede kalbi durdu.
Tam 30 dakika boyunca kalp masajı ve şok cihazı ile müdahale edildi. Doktorların zamana karşı yarıştığı anlarda hiçbir şekilde nabız gelmedi. 5 çocuk babası taksici için umutlar tükendi, morga indirme düşüncesi hakim oldu. Ancak bir mucize gerçekleşti ve aniden cihazda küçük bir ritim belirdi. Hızlıca ameliyata alınan Yaşar Demirel'in bir kez daha kalbi durdu. Yaşar Demirel, Asla pes etmeyen doktorların başarılı geçen anjiyo ve stent operasyonunun ardından, üstelik o kadar uzun süreye rağmen beyninde hiçbir hasar kalmadan, 'tam hafıza' durumuyla 3 gün sonra taburcu olup yürüyerek hastaneden çıktı.
SABAH inanılması güç bu kurtuluşun öyküsünü taraflardan dinledi...
Bahçelievler Yenibosna'da yaşayan 30 yıllık taksici Yaşar Demirel, 1 Haziran'da Gaziosmanpaşa'dan aldığı yolcusunu Vadistanbul AVM'ye bırakmak üzere yola çıktığında ölüme çalım atacağından habersizdi. 5 çocuk babası taksici, seyir halindeyken göğsünde şiddetli ağrı yaşamaya başladı. Vücudu ter içinde kaldı. Bir şeylerin ters gittiğini anlasa da ne ekmek teknesi olan taksisini durdurdu, ne de müşterisini yolda bıraktı. Ta ki yolcusunu gideceği yere bırakana kadar... Vadistanbul'a vardığında hemen yakındaki taksi durağına gitti ve meslektaşlarından yardım istedi. Yaşar Demirel'i yolcu koltuğuna alan meslekteşı soluğu 100 metre ötedeki özel hastanede aldı.
Kalp krizi şüphesiyle Acil Servis'te gerekli tetkikler yapılırken Yaşar Demirel'in kalbi durdu. İşte o andan itibaren eşine az rastlanır bir yaşam koşusu başladı. Hastanede Mavi Kod verildi. Doktorlar alarma geçti. Yaklaşık 30 dakika boyunca durmaksızın bir yandan kalp masajı yapıldı, bir yandan da 30'a yakın kez şok cihazı ile müdahale edildi. Oksijen desteği de hiç kesilmedi. Doç. Dr. Batur Kanar ile Uzm. Dr. Hasan Burak İşleyen zamanla yarışıyordu. Kalbi duran Yaşar Demirel'i geri döndürmek için verilen tüm çabalar sonuçsuz kaldı. Umutlar tükeniyor, endişeler artıyordu. Hiçbir şekilde nabız gelmiyordu. 'Hasta kaybedildi' düşüncesiyle morga indirme düşüncesi hakim olmaya başladı.
Ancak tam o sırada bir mucize gerçekleşti ve küçük bir ritim oluştu. Yaşar Demirel'e ikinci baharını armağan edecek bu yaşam belirtisini fark eden Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu, "Arkadaşlar inanıyorum, bu hasta dönecek" dedi ve ekibinden kalp masajına devam etmesini istedi ve aynı anda hastanın ameliyathaneye naklini sağladı. Durumu anlamak için anjiyo yapıldı. Tam ameliyat masasına alındığı anda Yaşar Demirel'in kalbi bir kez daha durdu. Prof. Yazıcıoğlu o anları, "Moralimiz bozuldu ama devam ettik. Çalışmayan kalpta damara girmek zordur. Çünkü nabzı hissetmiyorsunuz. Masaj sürerken anjiyoya devam ettik. Ana damarın kökünden tıkalı olduğunu fark ettik. Ve o damarı açtık. Müdahale sırasında aniden ritmi normale döndü. Bu sıradışı bir durumdu. Tansiyon da normale döndü. Balondan sonra stent taktık." diye anlattı.
MORGA İNECEKKEN EVE TABURCU
Prof. Yazıcıoğlu ölümden yaşama dönüşü ise tarif ederken ise şunları aktarıyor: "Olağanüstü bir olay, tıp dünyasında bir mucize olarak adlandırılabilecek bir kurtarma operasyonuyla sonuçlandı. Şöyle düşünün. Büyük bir ağaç kökünden sökülüp devrilmişti. O ağacı tekrar ayağa kaldırıp yerine oturtuyorsun ve o ağaç yeniden yeşermeye başlıyor. Bu onun gibi bir şey. O an heyecandan, mutluluktan herkes sevinç çığlıkları attı. Normalde 3 dakikadan fazla kalp durmasında, beyne oksijen gitmediği için hasta bitkisel hayatta mahkum kalabilir. Ancak arkadaşlarımız Acil'deki müdahale sırasında hastayı 1 dakika bile oksijensiz bırakmadı. 1 saat sonra "tam hafıza" ile uyandı. Kendi kendine nefes aldı. EKG ile kontrollerini yaptık ve hem kalpte hem beyinde sıfır sorunu var. Hastanede 3 gün kaldı ve yürüyerek taburcu oldu. Şu an koşabilir, normal hayatına istediği gibi devam edebilir. Tıp dünyasında böyle anlar nadiren yaşanır ve her zaman hatırlanır. Bu olay, sadece tıbbi müdahalenin önemini değil, aynı zamanda ekip çalışmasının ve zamanında müdahalenin de ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiştir. Doç. Dr. Batur Kanar ve Uzm. Dr. Hasan Burak İşleyen'in katkılarıyla bu mucize gerçekleşmiştir."
"YİYECEK EKMEĞİMİZ, YAŞAYACAK ÖMRÜMÜZ VARMIŞ"
Hastaneye girdikten sonrasını hatırlamadığını ifade eden Yaşar Demirel ikinci kez doğduğunu belirterek doktorları teşekkürünü dile getiriyor ve yaşadığı için şükrediyor. Çocuklarına ve torunlarına sarılan Yaşar Demirel, "18 Mart'ta ameliyat oldum ve bir böbreğim alındı. Kalp krizini sağsalim atlattım. Yiyecek ekmeğimiz, yaşayacak ömrümüz varmış" sözleriyle mutluluğunu anlattı.
"DOĞUM GÜNÜNÜ KIZIMLA AYNI GÜN KUTLAYACAĞIZ"
Yaşar Demirel'in kızı Gülcan Şengün de acı ile sevinci peşpeşe yaşadıklarını söylüyor: "8 yıl önce de annemizi kanserden kaybettiğimiz için büyük korku içindeydik. Endişelerin en büyüğünü yaşadık. O gün kardeşim de hastaneye yetişmek isterken eşi ve çocuğunun da bulunduğu aracıyla kaza yaptı. Allah babamızı bize bağışladı. O gün benim kızım Zeynep Nilay'ın doğum günüydü. Babama, 'Artık Zeynep ile senin doğum gününü aynı gün kutlayacağız' dedim" şeklinde konuştu.