Doğal bir biyolojik süreç olan menopoz, son adet döneminden 12 ay sonra ortaya çıkan, adet görmenin ve doğurganlığın kalıcı sonudur. Menopoz sonrası doğurganlık bitmesine rağmen cinsel hayat normal olarak devam edebilir. Ancak bu dönem süresince yaşanan hormonal değişimler, özellikle östrojen hormonu seviyesinin düşmesi bazı fiziksel ve duygusal belirtilere yol açar. Ataklar şeklinde görülen sıcak basması ve gece terlemeleri menopozun en yaygın olarak görülen belirtileridir. Bazı kadınlarda stres, kaygı, panik bozukluk ve uyku problemleri ortaya çıkabilir. Menopoz, 40-50 yaş arası normal kabul edilir ( ABD ortalaması 51'dir) ancak, bu yaş aralığından daha erken veya geç olabilir. 30'lu yaşların sonuna yaklaştıkça yumurtalıklar daha az östrojen ve progesteron (adeti düzenleyen hormonlar) üretir. 40'lı yaşlarda adet dönemleri düzensizleşmeye başlar ve sonunda yumurtalıklar yumurta üretimini durdurduğunda doğurganlık sona erer. Önemli Not: Menopoz döneminde görülen belirtilerin pek çoğu başka bir hastalığın belirtisi de olabilir. Menopoz için doğru yaş aralığında olsanız dahi başka bir hastalıktan şüpheleniyorsanız veya görülen belirtilerin normal olmadığını düşünüyorsanız bir uzmana danışmanız sağlığınız açısından en güvenli yol olacaktır. Menopoz Belirtileri Sıcak Basması: Menopoza bağlı olarak ortaya çıkan sıcak basması, başta yüz ve vücudun üst kısmı olmak üzere vücut genelini etkisi altına alan sıcak dalgasıdır. Sıcak basmasıyla birlikte yüzde ve göğüs bölgesinde kızarıklık oluşabilir. Bu sıcaklık dalgaları genellikle aniden ortaya çıkar ve geçicidir. Şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Menopozun en sık olarak görülen belirtileri arasında yer alan sıcak basması vücudun menopoz yaklaştıkça düşen östrojen hormonu seviyesine verdiği tepkidir. Her kadında görülmemekle birlikte menopoz dönemindeki kadınların %60-70'i çeşitli derecelerde sıcak basması yaşadıklarını belirtmektedir. Sıcak basmasının seviyesi östrojen hormonu seviyesinin ne kadar hızlı düştüğüne bağlı olarak değişir. Gece Terlemeleri: Menopoz döneminde yaşanan gece terlemeleri uyku sırasında şiddetli sıcak basmasıyla birlikte görülen yoğun terleme olarak tanımlanabilir. 'Uyku hiperhidrozu' olarak adlandırılan terlemenin derecesi hafiften yoğun ve şiddetli terlemeye kadar değişebilmektedir. Uyku ortamı koşulları ve hormonal dengesizliğin derecesi terlemeyi artırabilir. Menopoz dönemindeki pek çok kadın gece terlemeleri nedeniyle uyku problemleri yaşadıklarını ve buna bağlı olarak stresin arttığını söylemektedir. Menopoz döneminde yaşanan gece terlemeleri normal olarak kabul edilir ve yaygın olarak görülen menopoz belirtileri arasındadır. Ancak gece terlemesi başka bir sağlık sorununun belirtisi de olabilir. Bu nedenle doktorunuzu yaşadığınız gece terlemeleri konusunda bilgilendirerek nedenini kesinleştirmeniz önemlidir. Düzensiz Adet Görme: Menopoza geçiş süreci olan perimenopoz döneminde adetin düzensizleşmesi, adet döneminin kısalması veya bazı aylar adet görememe gibi durumlar yaşanabilir. Bunun başlıca nedeni hormonal dengesizliktir. Adet dönemi erken veya geç gelebilir, kanama normalden yoğun veya hafif olabilir. Adet dönemleri arası görülen hafif kanamalar yine menopoz belirtileri arasındadır. Düzensiz adet görme özellikle 40'lı yaşların ortasında bulunan ve menopoza yaklaşan kadınlar arasında oldukça yaygındır. Vajina Kuruluğu: Perimenopoz döneminde azalan östrojen hormonu vajinal bölgede, bu bölgeyi nemli tutan sıvının azalmasına neden olabilir. Kuruluğa bağlı olarak yine vajinal bölgede kaşıntı ve tahriş oluşabilir. Bu dönemde yaşanan cinsel ilişkilerde kuruluğa bağlı ağrı ve tahriş sık görülmektedir. Vajinal kuruluk menopoz belirtileri arasında kadınları fiziksel ve duygusal olarak en çok rahatsız eden belirti olarak öne çıkmaktadır. Cinsel İsteksizlik: Menopoz döneminde androjen eksikliğine bağlı olarak cinsel isteksizlik yaşanabilir. Libido kaybı menopozun belirtisi olabileceği gibi menopoz belirtilerini hafifletmek için kullanılan ilaçların yan etkisi de olabilir. Hormon dengesizliğinin neden olduğu cinsel isteksizlikle cinsel fonksiyonu birbiriyle karıştırmamak önemlidir. Halsizlik: Sürekli yorgunluk hali ve halsizlik menopozun ilk belirtileri arasındadır. Halsizliğe ilgisizlik, sinirlilik hali ve konsantrasyon eksikliği eşlik edebilir. Bazı günler halsizlik ve enerji eksikliği aniden bastırabilir ve kişinin o anda yaptığı aktiviteyi yarıda kesmesine neden olabilir. Bu dönemde yaşanan halsizlik hormonların hücre seviyesinde enerji kullanımını ayarlayamaması nedeniyle oluşmaktadır. Bu durum günlük hayatı, ilişkileri ve yaşam kalitesini etkileyecek kadar şiddetli yaşanabilir. Duygusal Dengesizlik: Menopoz döneminde yaşanan duygusal dalgalanmalar oldukça yaygındır ancak bu durumla başa çıkmak zor olabilir. Duygusal dalgalanma yaşayan kadın bir an için oldukça neşeliyken bir anda üzgün bir ruh haline bürünebilir. Bu dalgalanmalar genellikle aniden ortaya çıkar ve yoğundur. Ancak menopoz döneminde bulunan her kadının bu ani duygu değişimlerini yaşadığını söylemek doğru olmaz. Duyguların dengesizliği yine başta östrojen hormonu olmak üzere hormon seviyelerinde yaşanan dengesizliktir. Kilo Alma: Menopoz dönemindeki hormon dengesizliklerine bağlı olarak bel çevresi başta olmak üzere genel olarak kilo artabilir. Bu durum östrojenin azalması nedeniyle vücudun daha fazla yağ depolamasından ve metabolizmanın yavaşlamasından kaynaklanmaktadır. Bu dönemde düzenli egzersiz yapmak ve daha az kalori almak sizi kilo almaktan koruyabilir. Saç Dökülmesi: Saçların dökülmesi veya zayıflaması menopozun gözle görülen belirtileri arasındadır. Menopoz döneminde saçların zayıflamasının başlıca nedeni saçın uzaması için saç köklerinin ihtiyaç duyduğu östrojen seviyesindeki azalmadır. Bu dönemde saçlar normalden daha fazla dökülebilir, daha kuru ve kırılgan olabilir. Uyku Bozuklukları: Menopoz döneminde gece terlemeleri nedeniyle bölünen uyku, gece nedensiz uyanma, uykuya dalamama ve genel olarak uyku kalitesinin azalmasına bağlı olarak düzensizleşebilir. Menopozun Diğer Belirtileri Yukarıda listelenen menopozun sık görülen belirtilerine ek olarak aşağıdaki belirtiler de menopoz dönemindeki kadınlarda görülmektedir. . Konsantrasyon Sorunları: Menopozun kadınlarda strese neden olan bir diğer belirtisi de konsantrasyon sorunları ve unutkanlıktır. Konsantrasyon süresinin kısalması östrojen eksikliği ve uyku düzensizliği nedeniyle stresin artmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu dönemde ev veya araba anahtarlarını unutmak, önemli randevuları veya doğum günlerini kaçırmak gibi durumlar oldukça doğaldır. Baş Dönmesi: Menopoz döneminde yürürken dengenin kısa bir süreliğine de olsa kaybolması, çok kısa süren baş dönmesi gibi durumlar yaşanabilir. İdrar Kaçırma: Menopoz döneminde yaşanan idrar kaçırma bölgede bulunan kasların zayıflaması, stresin artması ve kişinin mesanenin dolduğunu fark edememesi olarak 3 farklı nedenle görülebilir. Şişkinlik: Adet döneminde sık görülen şişkinlik menopoz döneminde de devam edebilir. Menopoza bağlı şişkinlik düşük östrojen seviyesi, gıdaların sindirim sistemi tarafından daha yavaş işlenmesi ve normalden daha az üretilen safra nedeniyle oluşur. Alerjiler: Birbiriyle ayrılmaz şekilde bağlı olan hormonlar ve bağışıklık sistemi menopoz sırasında yaşanan hormonal değişimler nedeniyle zayıflayabilir ve daha önce yaşanmamış alerjilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Önceden alerjisi bulunan kadınlar bu dönemde alerjenlere karşı hassasiyetin arttığını belirtmektedir. Tırnakların Zayıflaması: Hormon dengesizliği ve östrojen seviyesinin düşmesi saçta olduğu gibi tırnaklarda da zayıflamaya neden olur. Menopoz belirtisi olarak tırnaklarda görülen değişimler kişiden kişiye değişebilir ancak tırnakların yumuşaması, daha kırılgan olması ve çatlaması bu dönemde en çok görülen sorunlardır. Vücut Kokusu: Menopozun neden olduğu gece terlemeleri, stres, kaygı, sıcak basması gibi durumlar normalden çok daha fazla terlemenize ve dolayısıyla vücut kokusunun artmasına yol açabilir. Bu dönemde daha sık duş almak, sentetik kumaşlardan kaçınarak nefes alan pamuklu kumaşları tercih etmek artan terlemeye bağlı olarak görülen vücut kokusunu kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir. Çarpıntı: Düzensiz kalp atışı menopoz belirtileri arasındadır. Kalp çarpıntısı bir anda ortaya çıkan güçlü kalp atışları şeklinde yaşanır. Çarpıntı hormon dengesizliğinin yanı sıra bu dönemde artan stres, kaygı ve panik bozukluklar nedeniyle oluşabilir. Depresyon, Kaygı ve Sinirlilik Hali: Menopoz döneminde kişinin kendini hüzünlü hissettiği ve sosyal aktivitelerden uzaklaştığı depresif ruh hali yaygın olarak görülen bir durumdur. Yine bu dönemde fiziksel ve psikolojik belirtiler nedeniyle kişi aşırı endişeli olabilir. Endişe nöbetleri tek seferlik olabileceği gibi menopoz dönemi boyunca tekrar eden şekilde ortaya çıkabilir. Tüm bunlara kişinin gündelik olumsuzluklara karşı toleransının azaldığı sinirlilik hali eşlik edebilir. Panik Bozukluk: Menopoz dönemindeki bazı kadınlarda yaşanan aşırı kaygı yerini panik bozukluğa bırakabilir. Nefes alıp vermenin sıklaşması, sinirlilik, kendini tehlikede ve 'ölecekmiş' gibi hissetme, çarpıntı panik bozukluk belirtileridir. Bu dönemde görülen panik atakların sayısı kişiden kişiye değişmektedir. Göğüslerde Ağrı: Hafif bir baskı uygulandığında dahi göğüslerde ağrı görülebilir. Genel olarak göğüs bölgesinde bir rahatsızlık hissi hakimdir. Bu durum tek göğüste veya her iki göğüste birden yaşanabilir. Baş ve Eklem Ağrıları: Çoğu kadın adet döneminde baş ağrısı yaşamaktadır. Bu durum menopoz döneminde de devam edebilir. Ağrılar hafiften şiddetli migren ağrılarına kadar geniş bir yelpazede. Yine menopoz döneminde yaşanan eklem ağrıları oldukça yaygın olarak görülen menopoz belirtileri arasındadır. Eklem ağrılarına hafif kas ağrıları eşlik edebilir. Sindirim Sorunları: Hormonal dengesizlik gıdaların bağırsaklarda işlenmesi sürecine olumsuz etki ettiği için bu dönemde şişkinlik, mide krampları ve mide bulantısı gibi sindirimle ilgili sorunlar daha sık görülür. Kaşıntı: Östrojen seviyesinin azalmasıyla birlikte cildi esnek tutan kolajen üretimi de azalmaya başlar. Kuruyan cilt kaşıntıya yola açabilir. Kaşıntı kişiyi uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilir. Karıncalanma: Adet döneminde cilt yüzeyinde karıncalanma, bazı bölgelerde lokal yanma hissi veya el, kol, bacak ve ayak bölgesinde deride aşırı duyarlılık oluşabilir.