Yüksek bürokrasi, uyduruk kaydırık kültür seçkinleri ve eski devletin alacakaranlığında yer bulmuş proje odakları işbirliği yapıp birini parlatmaya görsün...
Sade insanın bu Çığ'ın altında kalmaması mümkün mü?
Müzede kütüphane memurluğu yapmış birini profesör diye ilan edip herkesi aldatmaya soyunurlar, susarsın...
Öyle ya, koca koca gazeteler on yıllar boyu "profesör" unvanı vermiş, akademi vermemiş, ne önemi var, dersin...
O sırada Ankara Dil Tarih hocaları, "Bu hanım akademisyense, biz ne oluyoruz" açıklaması yaparlar, minicik yer verilir, gözüne çarpmaz, haberin olmaz...
Nasıl oluyor da Sümerlerin ne olduğunu zerre önemsemeyen; ilkokuldan sonra aklından bir kez bile "Sümer" kelimesini geçirmeyen kitlelerde bir Sümerolog hayranlığı oluşturulabiliyor?
Ve neden?
Bu soruların cevapları önemli...