Kreşte kan donduran olay: 22 aylık bebeği dövüp havasız bıraktı!

Korkunç olay İstanbul Zeytinburnu'nda özel kreşte yaşandı… 22 aylık kızının dövüldüğünü iddia eden kadın, sağlık raporu ve kamera görüntüleriyle savcılığa şikayette bulundu. Kreşe verdiği bebeğinin bacakları başta olmak üzere çeşitli yerlerinde morluklar gören S.A'nın, okul yönetimini aradığında bebeğe, matara ve oyuncakların çarptığı söylendi. Bir arkadaşının uyarısıyla okula giderek güvenlik kamerası görüntülerini izleyen anne, gözyaşları içinde kaldı. Görüntülerde çocuğunun dövüldüğünü gören S.A, karakola giderek şikayetçi oldu. Bir süre sonra Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunup kreş personelinden şikayetçi olan S.A, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı. Eşi ve kendisi çalıştığı için kızlarını yılbaşından beri Zeytinburnu'ndaki bir kreşe verdiklerini belirten S.A, ilerleyen aylarda kızının vücudunda morluklar görmeye başladığını aktardı. Kreşteki darp savcılıkta bitti | Video 'YİNE MORLUKLAR GÖRMEYE BAŞLADIM' Morluklarla ilgili okul müdürü ile görüştüğünü ifade eden S.A, 'Kızınız suluğunu boynunda taşıyor ve suluk dizine değiyor ayrıca oyuncakları kendi bacağına vuruyor.' tarzında mesajlar attılar. Ben de öğretmenlerin söylediklerine güvenerek suluğu değiştirdim. Daha sonra çocukta yine morluklar görmeye başladım. Dışarıdan iyi bir kreş olarak göründüğünden dolayı kızıma zarar vermiş olabileceklerini düşünmedim.' diye konuştu. 'ÖKSÜRÜKTEN UYUYAMIYOR' S.A, öğretmenlerin daha önceki açıklamaları üzerine çocuğa zarar verilebileceğini düşünmediğini ancak misafirliğe gelen bir arkadaşının kızının bacaklarındaki morlukları görünce kendisini uyardığını, öğretmenlerin söylediklerine inanmadığını belirtti. Arkadaşının, çocuktaki izlerin elle yapıldığını, bacaklarının sıkılmış olabileceğini söylemesi üzerine şüphelenerek okul müdürü K.K'yi aradığını anlatan S.A, şöyle devam etti: 'K.K. de 'Şüphelendiğiniz bir husus varsa birlikte kamera görüntülerini kreşte izleyelim.' dedi. Ben de 2 Mayıs'ta kapalı olan kreşe K.K'nin daveti üzerine kamera görüntülerini izlemeye gittim. Görüntüleri izlediğimde ismini Y.C. olarak bildiğim öğretmenin, uyuttuğu sırada kızımı hızlıca kolundan tutarak kendisine doğru çektiğini, bir şeyler söyleyerek yastığa fırlattığını, yastıktan tutarak çocuğu kendisine çektiğini ve ardından bir şeyler söyleyip ayağına doğru attığını, bileklerinden ve bacağından tutarak sağa sola ve kendisine doğru sert bir şekilde hızlıca çektiğini ve bu hareketini defaten yaptığını gördüm. Diğer öğretmen E.Y.G'nin de çocuğumu uyutmaya çalıştığı sırada kızımın bacak ve bileklerini sıktığını ve kızımın yüzünü bir örtüyle tamamen kapatarak havasız bıraktığını gördüm. Boğulma tehlikesi yaşayan kızımın ağlayarak kalkmak istediğini gördüğümde içim parçalandı.' S.A, bunun üzerine okul yöneticilerine şikayetçi olacağını söylediğini, daha sonra kendisini arayan okul müdürünün 'Okulumuzun ismi zedelenecek, aramızda halledelim, öğretmenleri işten çıkaracağız, siz çocuğu kreşe göndermeye devam edin.' dediğini iddia etti. Bu durumu kabul edemeyeceğini, diğer çocuklara da böyle davranılmış olabileceğini düşündüğünü dile getiren S.A, şunları kaydetti: 'Daha sonra K.K, şikayetçi olmamam için bana mesaj atmaya devam etti. Bu mesajlar telefonumda kayıtlı. Polis merkezine gidip şikayetçi oldum. Aylarca mahkemenin olmasını bekledim. Bir haber alamayınca adliyeye gidip bilgi istedim. Bana dosyamın gelmediğini söylediler. Tekrar karakola gittim. 'Dosyayı savcılığa gönderdik.' dediler. Dosya savcılığa ulaşmadığını görünce ben de savcıya şikayet dilekçesi verdim. Ben bu olayı unutamam. Başka kreşe vermeme ve aradan aylar geçmesine rağmen kızım halen uykusundan sıçrayarak ve çığlık atarak uyanıyor. 'Anne beni okula gönderme' diye ağlıyor. Çocuğuma travma yaşattılar. Çocuğuma bunu yaşatanların hesap vermelerini istiyorum.' Anne S.A'nın, 3 Mayıs'ta çocuğun bacaklarında mor ve sarı ekimozların tespit edildiği darp raporu ve kreşteki görüntülerle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet üzerine 21 Eylül'de ifadesi alındı. İfadesinde olayı anlatan S.A. kreş yönetiminin kendisine sadece 28 Nisan tarihli görüntüleri izlettiğini, önceki tarihlerdeki kayıtların hard disk bozuk olduğu gerekçesiyle silindiğinin söylendiğini belirterek, buna inanmadığını, kolluk tarafından temin edilen ve kendisine verilen görüntülerde uyutma esnasında hırpalanan kızına zarar verildiğini, görüntülerin doğal bir akış içerisinde seyretmediğini, bunun da görüntülerde kurum tarafından kırpma yapıldığını gösterdiğini iddia etti.