Uzman Psikolog Kerem Gümüş, "Çocukların anti – sosyal davranışlara sürüklenmesi, genetik yatkınlık, olumsuz erken deneyimler, aile tutumları ve sosyal çevre gibi birçok karmaşık faktörün etkileşimiyle gerçekleşir. Aile içindeki şiddet veya ihmal, çocukların duygusal gelişimlerini olumsuz etkileyebilirken aşırı otoriter veya aşırı serbest ebeveynlik tarzları empati ve duygusal bağ kurma becerilerini zayıflatıyor.
Aslında çocuk, doğarken suçlu doğmuyor. Yetiştiği koşullar, aile ve çevresel faktörler çocuğu suça sürüklüyor. Suça sürüklenmiş çocukların suça itilme nedenleri incelendiğinde kalıtsal etkilerin, psikiyatrik sorunların, daha da önemlisi olumsuz çevre koşullarının, olumsuz ebeveyn tutumlarının, aile içinde yaşanan olumsuzlukların etkisini görüyoruz. Küçük yaştan olumsuz yetiştirilme davranışlarına maruz kalan çocukların zihninde 'Güçlü olursam dünyada barınabilirim, anca patron olduğumu ispatlayabilirsem dünyada kalırım ya da içimdeki öfke ve nefretin intikamını dünyadan almalıyım, herkes bana hizmet etmeli, kurallar benim dediğime göre işlemeli, ya benimsin ya kara toprağın" gibi yanlış inanışlar oturur." şeklinde konuştu.
"AİLELER ÇOCUKLARINDAN PROFESYONEL DESTEĞİ ESİRGEMEMELİ"
Ebeveynlerin çocukların yaşının özellikleri iyi biçimde öğrenerek çocuğu buna göre yetiştirmelerinin önemine dikkat çeken Gümüş, "Çocuğu, pedagojik ihtiyaca göre yetiştirmemek ihmal ve istismar sonuçları çıkarır, pedagojik ihtiyacından fazlası dünyevi ve ahlaki kuralları çiğnemekten çekinmeyen çocuk ortaya çıkarır. Çocuklar, bu çağda hangi davranışın normal olduğunu online mecralardan öğreniyor.
O yüzden küçük yaştan itibaren irade eğitimi verilmeli ve özellikle sosyal medya – online oyunlar ile arasındaki bağlantı kısıtlanmalı. Bu çağda en yüksek derecede etkili olan çevresel faktör, online platformlar ve online oyunlar. Online platformlarda böylesine şiddet içerikli olguların çocuklar üzerine doğrudan etkisi oluyor ve çocuklar anti – sosyal davranışı hayatın normali zannediyor. Çocuğunuzda erken yaşta gördüğünüz empati eksikliği, arkadaşlık kurmada veya sürdürmede güçlük çekme, bağımlılık yatkınlığı, küçük yaşta bile fiziksel veya duygusal şiddet gösterme, şiddete yatkınlık, sürekli olarak kuralları çiğneme veya disiplinsizlik, öfke krizleri, dürtüsellik, herhangi bir zihinsel yetersizlik durumunda profesyonel desteği esirgememek gerekir. Erken müdahale ve profesyonel yardımı gerektiğinde almak, potansiyel sorunları zamanında ele almayı sağlar." ifadelerini kullandı.
"GENELLİKLE ÇOCUK YAŞTA GELİŞİYOR"
Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Merve Yeşil ise; "Çocuklar ve gençlerde psikopatiye eğilim karmaşık bir süreçtir. Kişilerin duygusal olarak empatiden yoksun, suç işleme dürtüsü yüksek ve acımasız kişilik yapıları göstermesi olarak tanımlanabilir.
Çoğunlukla küçük yaşta gelişen psikopatik bireyler yasa ve kurallara karşı duyarsız ve kendi değerlerini toplumun ahlaki, dini, toplumsal değerlerinden üstün tutarlar. Psikopatiyi yüksek düzeyde etkileyen faktörler genetik yatkınlık, aile dinamikleri ve sosyal ortam gibi çevresel etkiler, psikolojik gelişimdeki duygu düzenleme becerilerinin ve sosyal becerilerin eksikliği, davranışsal özellikler, travmatik deneyimler ve duygusal yetersizliktir.
Sağlıklı sosyal beceriler, psikolojik sağlamlık ve duygusal zekanın geliştirilmesine yardımcı olmak, destekleyici bir aile yapısı oluşturmak, empati yeteneğini kuvvetlendirmek, duygularını sağlıklı aktarabilmesine alan açmak ve destekleyici eğitim programlarından faydalanmak bu riskleri azaltmakta faydalı olabilir." dedi.
