Bayram namazı, bayram sabahı yapılacak en hayırlı işlerdendir. Müminler günün ilk ışıklarıyla birlikte ibadetlerini eda edip bayramlaşmaya koyulur. Ramazan ayını yolculayıp bayrama erişmenin huzuru ve mutluluğu ile namazını kılmak isteyenler, İzmir'de bayram namazı saat kaçta kılınacak sorusuna yanıt arıyor. İşte 30 Mart 2025 İzmir bayram namazı saati ve vakti.
İZMİR BAYRAM NAMAZI SAAT KAÇTA KILINACAK?
Ramazan Bayramı il il namaz vakitleri listesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından paylaşıldı.
Buna göre;
30 Mart 2025 Pazar günü eda edilecek İzmir bayram namazı saati 07:30 olarak belirlendi.
BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKATTIR?
Ramazan Bayramı Namazı için: "Niyet ettim Allah'ım senin rızan için Ramazan Bayramı namazı kılmaya, uydum hazır olan imama" şeklinde niyet edilir.
Bayramı namaz iki rekat olup cemaatle birlikte kılınır. Niyet edildikten sonra imama uyularak şu şekilde namaza başlanır:
1. Rekat
· İmam sesli, cemaat sessizce Allahuekber diyerek iftitah tekbiri alır ve eller göbek hizasında bağlanır.
· Gizlice Sübhaneke okunur.
· Daha sonra imamla birlikte ilave (zâit) tekbirlere geçilir.
· İmam Allahuekber dediğinde eller kulak hizasına kaldırılır ve yanlara salınır.
· İmam 2. tekbiri alır ve eller kaldırılır, yanlara bırakılır.
· İmamla birlikte üçüncü tekbir alınır ve bu defa eller bağlanır.
· İmam gizlice Euzü besmele çektikten sonra açıktan Fatiha ile zammı sure veya onun yerine geçecek miktarda ayet okur. Cemaat ise eller bağlı şekilde sessizce imamı dinler.
· İmam tekbir aldığında rükuya varılarak 3 defa "sübhâne rabbiye'l-azîm" denir. "Semiallahü limen hamideh" diyerek ruküdan kalkılır.
· Ardından iki kez peş peşe secdeye varılır ve 3 defa "sübhâne rabbiye'l-â'lâ" denir.
· İkinci rekate kalkılır.
2. Rekat
· İmam; gizlice Besmele çeker, açıktan Fatiha ile zammı sure veya onun yerine geçecek miktarda ayet okur.
· Cemaat ise sessizce imamı dinler.
· Rükûya gitmeden önce imamın Allahuekber demesiyle tekbir alınır ve eller kulak hizasına kaldırılıp yanlara salınır.
· Aynı şekilde 2. tekbir alınır ve eller yanlara salınır.
· 3. tekbir alınır ve eller yine yanlara salınır,
· Son olarak, 4. tekbir alınır ancak bu sefer eller kulak hizasına kaldırılmadan rükûya gidilir.
· Rükû ve secdenin ardından oturulur, Tahiyyat, Salli-Barik ve Rabbenâ duaları okunur. Daha sonra "Esselamu aleyküm ve rahmetullah" denilerek önce sağ tarafa sonra sol tarafa selam verilerek namaz tamamlanır.
· Bundan sonra müezzinle beraber "Allāhüekber Allāhüekber lâ ilâhe illallāhü vallāhü ekber Allāhüekber ve lillâhi'l-hamd" diyerek 3 defa tekbir getirilir.
· Bu tekbirlerle birlikte imam-hatip bayram hutbesi okumak üzere minbere çıkar. Hutbe bittikten sonra dua edilerek namaz tamamlanır.
BAYRAM NAMAZI KILMAK FARZ MI?
Dinimizde Ramazan ve Kurban olmak üzere iki bayram vardır ve her ikisi için de bayram namazları meşru kılınmıştır. Bu noktada kendisine Cuma namazı farz olan kimselere bayram namazı vaciptir.
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır" (Buhârî, "ʿÎdeyn", 3; Müslim, "Eḍâḥî", 7) meâlindeki hadise dayanarak ramazan ve kurban bayramlarının bayram namazının kılınmasıyla başladığını söylemek mümkündür.
DİNİMİZDE BAYRAMLAŞMANIN ÖNEMİ
İslam dininde ramazan ve kurban olmak üzere iki bayram vardır. Arapça'da îdü'l-fıtr ve îdü'l-adhâ şeklinde adlandırılan her iki bayram da hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. (Müsned, 3/103, 235, 250; Ebu Davud, Salat, 245)
Hz. Peygamberin (asm), bayramların kalabalıkla ve büyük bir coşku içinde kutlanmasını arzu ettiği, hatta bu arada silahlarla yapılan folklorik gösterilere dahi izin verdiği ve Mescid-i Nebevî'nin toprak zemini üzerinde bir grup Habeş'in oynadığı mızrak-kalkan oyunlarını eşi Hz. Aişe validemiz ile birlikte seyrettiği bilinmektedir. (bk. Buhari, İdeyn, 2, 3; Müslim, Salatü'l-îdeyn, 16, 17)
Bayramlardaki ibadetler ve onların şekliyle ilgili hadisler, Hz. Peygamberin (asm) ve sahabenin nasıl hareket ettiklerine dair bazı ipuçları vermektedir. Bu hadislerden anlaşıldığı gibi; Hz. Peygamberin (asm) sağlığında bayramlarda yeni elbiseler giyilmesi, günaha yer verilmeyen eğlenceler düzenlenmesi, neşe ve sevinç içinde bayramların kutlanması âdetleri vardı.
Bayramlaşmanın hükmüne gelince, gerek Kur'an gerekse Hz. Peygamber aleyhisselatü vesselamın sünnetinde bayramlaşmanın farz veya vacip olduğuna dair herhangi bir işaret bulunmamaktadır. Buna ancak sünnet ve güzel âdetler diyebiliriz.
Bayramlaşma sevgi, saygı, sıla-i rahim, ikram ve cömertlik gibi erdemlerin güzel bir tezahürü olarak toplumumuzda geleneklerin oluşmasına vesile olmuştur.
Dinî bayramlar, insanlar arasında kaynaşmanın, dostlukları ve ahbaplıkları ilerletmenin bir yolu olarak belli bir öneme sahip oldukları gibi, dinî his ve şuurun toplumsal boyutta tazelenmesinin de bir vesilesidir.