7'den 70'e, dünyanın her köşesinden ziyaretçinin akın ettiği bu şehir, sadece uygarlık tarihinin ip uçlarını değil aynı zamanda musikinin de tüm güzelliklerini misafirlerine sunuyor. İşte onlardan bazı kareler....
İnsanlık tarihi adına şimdiye kadar bildiğimiz tüm bilgileri tekrar gözden geçirmemize sebap olan Dünya’nın İlk Tapınağı Göbeklitepe, günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa edilmiş.
Şanlı Urfa’ya 15 km uzaklıkta olan bu arkeolojik site üzerinde yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan sonuçlar çok şaşırtıcı... İşte bu sonuçlardan bazıları:
Arkeolojik olarak Çanak Çömlek Öncesi Neolitik A Dönemine (M.Ö 9.600 – 7.300) ait olan Göbeklitepe, bir tepe üzerine inşa edilmiş. 1995 yılında arkeolog Prof. Klaus Schmidt tarafından Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün desteğiyle başlayan kazılar sonucu elde edilen verilere göre bu yapılar yerleşim amaçlı kullanılmamışlar.
Göbeklitepe’de bulunan henüz sadece altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam 20 adet olduğu belirlenen bu üzeri açık yapıların dini amaçlı yapılmış olduğu biliniyor, yani bu yapılar dünyanın ilk tapınakları. Taş devrinden kalma bu tapınakların yapılış biçiminde ortak bir özellik göze çarpıyor, T biçiminde sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyorlar.
Arkeologlar boyları 3 ila 6 metre arasında değişen bu T biçimindeki sütunların stilize edilmiş insan tasvirleri olduğunu düşünüyorlar. Bunun sebebi T biçimindeki sütunlarda görülen kol ve el tasvirleri. Ayrıca bu sütunlar üzerine işlenmiş hayvan tasvirleri ve soyut semboller var.
Haleplibahçe'de park çalışmaları sırasında tesadüfen bulunan ve 4. yüzyıldan kaldığı tahmin edilen mozaikler, Amazon Kraliçesi Penthesileia'nın av partisini resmediyor. 2008'de bulunduğunda sadece uzmanlara gösterilen mozaikleri, artık tarihe meraklı herkes görebiliyor
Uzmanlar, Güneydoğu'da Amazonların yaşamadığını ancak zaman zaman savaşlar için geldiklerini, Truva Savaşı'nda da Truvalılara yardım ettiklerini belirtiyorlar.
Ana sahnede dört amazon kraliçesi Hippolyte (Hipplüte), Antiope, Melanipe (Melanipe) ve Penthesileia (Pentesileya) savaşçı amazon kadınlarına özgü giysileriyle, tek göğüslü olarak at üstündeki av sahneleri tasvir edilip Grekçe isimlerine yer verilmiştir. Bu sahneler bugüne kadar rölyeflere resmedilmişti, kraliçelerin Grekçe isimleri ile yer aldığı av sahnesinin mozaiğe resmedilmesi dünyada ilk defa Urfa’da Halepli Bahçede ortaya çıkmıştır.
Mozaiklerin ana sahnenin sol üst bölümünde Amazon Kraliçesi Hippolyte (Hipplüte), at sırtında elindeki kılıcı bir panterin boynuna saplamakta, köpeklerinden biri pantere, diğer köpeği ise kanatları açık vahşi devekuşuna saldırmaktadır. Daha önce kılıcıyla yaraladığı aslan ise Hippolyte (Hipplüte)’den uzaklaşmaktadır. Bu av sahnesinde leoparın ve aslanın korkusu, acı çekme hali, akan kanları ve gölgeleri başarıyla resmedilmiştir. Hippolyte (Hipplüte), Ares’in kızıdır ve antik dönemin en önemli kahramanlarındandır. Zeus’un üvey oğlu olan ve Herkül olarak bilinen Herakles, Hippolyte (Hipplüte)’nin altın kemerini almak için amazonlar ülkesine gitmiş ve onunla savaşa girişmiş, yapılan şiddetli çatışmada Herakles Hippolyte (Hipplüte)’yi öldürerek altın kemerini almayı başarmıştır.
Ana sahnenin sol alt bölümünde Melanipe (Melanipe) at sırtında elindeki mızrağı aslana saplamakta, köpeği ise aslana saldırmaktadır. Bu av sahnesinin sağında kırmızı meyveli bir ağaç ve hemen yanında kaya parçası üzerine tünemiş bir keklik başını geriye çevirmiş, olan bitenleri izlemektedir. Melanipe (Melanipe), Helenin oğlu Aiolos’un kızı olup antik dönemin bir diğer kahramanıdır ve Hippolyte (Hipplüte)’nin kız kardeşidir. Herkül olarak bilinen Herakles tarafından esir alındığı söylenilir.
Ana sahnenin sağ üst bölümünde adının yazıldığı bölümün korunamadığı için Antiope olduğu tahmin edilen Amazon Kraliçesi, elinde labrys diye bilinen iki ağızlı balta ile av sahnesine katılmakta, Ayı olduğu düşünülen hayvanla burun buruna gelmektedir.
Halikarnas Balıkçısına göre iki ağızlı balta Anadolu’nun simgesidir. Antiope ırmaklar tanrısı Asaopos’un kızı olup antik dönemin bir diğer kahramanıdır. Amazon ülkesine gelen Tehescus (Teseus) tarafından kaçırılıp, Yunanistan’ın orta batı bölümündeki Atikka’ya götürülür. Savaşçı Amazon Kadınları Antiope’yi kurtarmak için Atikka’ya akın eder, şiddetli çatışmalar neticesinde ne yazık ki Antiope öldürülür.
Hazırlayan: Erdal Doğan - Bugün Gazetesi