İSLAM PEYGAMBERİNİN 1500 YILLIK HIRKASI UZMAN ELİYLE ONARILIYOR HZ. MUHAMMED’İN SONSUZA UZANAN HIRKASI Sadece Ramazan ayında ziyarete açılan Hırka-i Şerif’in yıpranıp yıpranmadığı konusu ailede bazı kaygılara neden olmuş. 2008 yılından bu yana hırkanın konservasyonunu nasıl yaptıracakları konusunda araştırmalar yapan aile İstanbul Valiliği’nden de yardım istemiş. Bunun üzerine valilik bir taraftan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a konuyla ilgili mektup yazarken öbür taraftan konuyu İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne havale etmiş. Bugün ise İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar İtalya’dan Marina Zingarelli, Marmara Üniversitesi’nden Nevin Enez ve Mimar Sinan Üniversitesi, Topkapı Müzesi, İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuarı Müdürlüğü temsilcilerinin katılımıyla devam ediyor. Ama Hırka-ı Şerif’in bulunduğu odanın anahtarı ailenin elinde olduğundan, her çalışmadan önce kapıyı aile açıyor, çalışma sonra da yine onlar kilitliyor… Hırka-i Şerif’in konservasyonunu üstlenen kurulun koordinatörlüğünü yapan İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili’ye sürecin nasıl işlediğini sorduk. Bilgili, öncelikle konservasyon yapan dünyaca ünlü müze ve kuruluşlardaki özgeçmişlerin büyük bir titizlikle incelendiğini, aralarından üç kişinin birbirinden habersizce İstanbul’a çağrıldığını ifade ediyor. Daha sonra bu üç bilim adamının inceledikleri Hırka-ı Şerif’in son durumu ve yapılması gerekenlerle ilgili raporlar sunduklarını söyleyen Bilgili, bir yandan da Türkiye’deki konuyla ilgili uzmanları topladıklarını belirtiyor. Sonunda yurtdışından çağrılan bilim insanlarının sundukları raporlar, oluşturulan bilim kuruluyla çetin bir elemeden geçirildikten sonra İtalyan Restoratör Marina Zingarelli ismi üzerinde ittifaka varılmış. Yapılan toplantılarda kurulun sadece işi teslim alan bir kurul olmaktan çıkarılması gerektiği kanaatine varılmış: “Kurulun çalışmalara katılarak konservasyon konusunda tecrübe edinmesini istedik. Artık konservasyon ihtiyacımız olduğunda başvurabileceğimiz bir kurul oldu” diyor Bilgili. Hırka-i Şerif’in dışında, Türkiye’de birçok ailenin elinde özel parçaların olduğunu da ekliyor ve özel bir istek olmadığı sürece bu eserlere müdahale edilmesinin mümkün olmadığını belirtiyor… Geçen yıl ziyarete kapalı olan Hırka-i Şerif önümüzdeki Ramazan’da ziyaretlere tekrar açılacak ve mükün olursa Kandil geceleri de sergilenebilecek bundan böyle… “PEYGAMBERİN HIRKASININ YIKANMASINI İSTEMEDİK” HIRKA-İ ŞERİF KONSERVASYONU BİLİM HEYETİ BAŞKANI PROF. NEVİN ENEZ: Eseri geleceğe taşımak açısından yaptığınız her müdahale büyük önem taşıyor olsa gerek... Hırka-i Şerif’e ne tür müdahalelerde bulundunuz? Mekânda Hırka-ı Şerif’in yanı sıra konservasyona tâbi tutacağınız başka eserler de var mı? Bütün bu çalışmalardan sonra Hırka-i Şerif’in sergilenmesi gündeme gelecek… Tabii yeni dönemde saklama koşulları da önemli değil mi? Siz sanatla yakından ilgili biri olarak eserin sanatsal yönünü nasıl buldunuz? 1500 yıllık olan bu eser ne kadar daha yaşayabilir? “KÖTÜ KOŞULLARDAN DOLAYI PAHA BİÇİLEMEZ PADİŞAH ELBİSELERİ MAHVOLDU” Topkapı Sarayı’ndaki kumaş eserlerin maruz kaldığı kötü koşulları ise şöyle anlatıyor: “Kumaş deposu sarayın en iyi örnek deposu olmasına rağmen büyüklük, ısı, ışık ve nem açısından yetersizdi. Bu eserler için sağlıklı ortam sağlanamadığında nemden dolayı mantarlaşma, yüksek sıcaklıktan dolayı kırılma, ufalanma gibi eserlerde bozulma ve hatta eserin kaybedilmesi gibi sonuçlarla karşı karşıya kalınıyor”. Sonradan deponun nem, ısı, ışık koşullarında büyük iyileştirmeler yapılmış. Arça’nın aktardığına göre, organik eserlere her yıl uygulanması gereken fimigasyon ise ilk ve son defa 2007 yılında yapılmış. Topkapı Sarayı’nda padişah elbiseleri koleksiyonunun yanında Hırka-i Saadet yani Hırka-i Şerif’in bir başka eşi de var. Hırka-i Şerif konservasyona tâbi tutulurken halifelik simgesi olan hırkaya neler yapılıyor diye soruyoruz ama Arça’nın Hırka-i Saadet’le ilgili özel bir çalışma yapılıp yapılmadığı konusunda bilgisi yok. Topkapı Müzesi Müdürlüğü’nden izin istememize ve İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü’ne yazmamıza karşın ilgili kişiyle görüşmemiz mümkün olamayınca biz de bu konuda bilgi sahibi olamıyoruz ne yazık ki…