Türkiye’nin en iyi haber dergisi Aktüel’in yeni sayısında Halil Sezai ile ilgili merak edilenler... Halil Sezai, sanıldığı gibi 'depresyon hırkası' içinde tüm gün boynu bükük dolanan ve acılar içinde yalnızlık şarkıları söyleyen biri değil. Aslında laf arasında sık sık gülen, kendiyle dalga geçebilen eğlenceli biri. Ve evet, mutluyken şarkı yazamayanlardan. İşte bilinmeyen yönleriyle o adam: Halil Sezai Paracıkoğlu. Röportaj: Sebla Koçan Bir gün adamın biri, sigarasını gitarının tellerine taktı, rakı kadehinden bir yudum aldı ve 'o şarkı'ya başladı: 'İçim yanar, içim kanar da/ isyan!/ geriye bir avuç yalan/ beni bu derde sen attın da, gittin ya/ kafam hep duman...' 'İncir Reçeli' filminin sonundaki en etkileyici sahnelerden biri adeta milyonları tam göğsünün orta yerinden vurdu. Belki de önceleri, onun birçok dizide ve filmde rol alan Halil Sezai Paracıkoğlu olduğunu anlayamadık. Biz anlayana kadar Halil Sezai o büyük 'isyaaaaan'la çok kısa bir süre içinde yurdun dört bir yanında adı telaffuz edilen, hatta şöhreti yurt dışına da taşmış bir süperstar haline gelmişti bile. Fakat o bunlarla ilgisiz gibiydi. Gündemin zirvesindeyken bile ortalarda çok görünmeyişi onu daha da merak edilen biri haline getirmişti. * Eskişehir'deki öğrencilik yıllarınızdan başlayalım... Orada ailemle yaşıyordum. Liseden sonra bir iki yere gittim üniversiteye, en son tercihlerimi kazandım her tembel gibi. * Kronik tembel miydiniz? * Tiyatroya hep meraklı mıydınız? Okulda kulüplere giren sosyal biri miydiniz? Liseye kadar tiyatroyla bir bağım yoktu. Ortaokul ve lisede aktif tiyatro kulübü içinde değildim. Zaten kendimi bildim bileli temizlik kolundaydım. Ama küçükken hep aile içinde 'Aa ne komik çocuksun' derlerdi. Minimal bir yetenek vardı muhakkak. Liseden sonra konservatuvara nasıl girilir acaba diye düşünmeye başladım. “Ayy Müslüm mü dinliyorsun, iğrençsin derlerdi” * Lisede müzik yapan popüler çocuk muydunuz? * Tam bir asi gençlik hikâyesi yani... * 'Ben sanatçıyım' havası var mıydı konservatuvara girdiğinizde? * Albüm yayınlamak cesaret meselesi miydi sizin için? *'Müslüm Baba ve Tatlıses ortalarda görünmüyor, benim zamanım geldi' dediniz mi hiç? 'Elbette bütün gün şakır şakır ağlamıyorum' * Belki de sosyal medya yüzünden kolay ulaşılabilmek bu 'linç kültürünü' mümkün kıldı. * Kızlar Halil Sezai saçı yaptırıyormuş artık, duydunuz mu? * Mutsuz bir insanmışsınız, sabahları ağlayarak uyanıyormuşsunuz gibi bir resim çizilmeye çalışılıyor size, ama çok öyle değilsiniz sanki... *Mutluyken şarkı yazabiliyor musunuz? 'Önümüzdeki günlerde şaşı gözlerle çıkabilirim karşınıza' * Mutsuz olduğunuz bir dönem Kelebekler Vadisi'nde yaşadığınızı okumuştum... * Kendinizi iyi hissetmek için neler dinler, okursunuz? * Bu kadar ünlü olunca kadınların ilgisiyle başınız ne durumda? Sahnede bir erkek olunca malum, kadın seyirciler iç çamaşırları fırlatabiliyor birden... * Aslında kadını da erkeği de sizi çok sahiplenmiş durumdalar... * Hayallerime yaklaştım, demiştiniz. Bir diğer hayaliniz de aradığınız kadını bulabilmekti. Buldunuz mu bari? 7 MADDEDE HALİL SEZAİ 'Tuvalete kaçar gizlice şarkı kaydederim' - 'İncir Reçeli'ndeki gibi bir şey gelseydi başıma, aşık olduğum kadın hasta olsaydı delirirdim herhalde. - Romantik bir insanım. Romantizm nedir dersen, insanın kendine yakışanı giymesidir... Jesttir romantizm. Mumlar, şarap falan var ama saatlerce sarılıp tavana bakmak da romantizmdir. TRAKYA ŞİVESİ YAPABİLECEĞİM BİR ROL İSTİYORUM * Yine oyunculuk yapacağınız zaman, özellikle canlandırmak istediğiniz bir rol var mı aklınızda? Kendimi test etmek istediğim roller isterim, açıkçası. Öncesinde çok zayıflayabileceğim ya da çok şişmanlayabileceğim roller... Ne güzel olur. Konsantre olursun, yaparsın. Ama bizde öyle şeyler olmuyor pek. Ben açıkçası değişik şivelerle ilgili şeyler yapmak isterim. Birkaç kez yaptım, gerçi yaptım mı yapamadım mı orası ayrı... Mesela Trakya ağzında bir şey yapabilir miyim, köydeki bir adamı oynayabilir miyim merak ediyorum.