Dizilerdeki çekim hataları yapımcıların gözünden kaçsa da izleyicilerin gözünden kaçmıyor. Bugüne kadar ortaya çıkarılan en meşhur çekim hatası Yaprak Dökümü dizisindeki Leyla karakterinin bebeğini 14 ay karnında taşımasıydı. İşte 14 aylık hamilelik hatası kadar olmasa da dizilerdeki diğer çekim hataları... Beğeniyle izlenilen 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' dizisindeki şiddet sahneleri dikkat çekiyor. Dizinin ilk bölümlerinde, Ali Kaptan'ın oğlu Mete'nin sırtında mandolin kırması izleyenleri ekrana kilitlemişti. Çekilen sahnedeki büyük dikkatsizlik eleştirilere neden olmuştu. Bu sahnede Mete karakterini canlandıran Aras Bulut İyinemli zarar görmesin diye sırtına bağlanan minder izleyenler tarafından farkedilmişti. Cemil telefonda nasıl Cemile oldu? Kanal D'nin ilgi görmediği için yayından kaldırılan dizisi Şüphe'deki hata dikkatlerden kaçmamıştı. Günaydın'ın köşe yazarlarından Yüksel Aytuğ, dizideki hatayı şu sözlerle köşesinden duyurmuştu: 'Kafasına kurşun saplanan ve ciddi bir beyin operasyonu geçiren kadının saçlarının kesilmemesi ilginçti. Keşke Selin Demiratar'ın saçlarına kıyabilselermiş.' ''Yaprak Dökümü'' adlı dizinin final bölümünde demiryolu olmayan Trabzon'a tren bileti alınması üzerine diziyi izleyen bazı vatandaşların sabah saatlerinden itibaren TCDD istasyonlarından Trabzon'a tren olup olmadığını sormaya başladı. Finaliyle herkesi gözyaşlarına boğan dizideki bu hata çok konuşuldu. Aşk-ı Memnu dizisinde güldüren hata Halit Ziya Uşaklıgil'in eserinden uyarlanan TV dizisi Aşk-ı Memnu'da yapılan çekim hatası da izleyicilerin gözünden kaçmamıştı. Beren Saat'in canlandırdığı Bihter karakteri bir yandan oturmuş makyajını yapıyor bir yandan da İPhone markalı cep telefonuyla konuşuyor. Fakat telefonuna dikkat ettiğimizde ters tuttuğunu görüyoruz. Yaprak Dökümü'nde yapılan hatanın ortaya çıkması, senaristleri harekete geçirmişti. NASIL ANLAŞILMIŞTI? 'Pes' dedirten hata! Kanal D'nin uzadıkça uzayan ve nihayetinde bu sezon sonu final yapan dizisi Yaprak Dökümü'nde Leyla'nın hamileliği ile ilgili hata izleyenlere 'bu kadarına da pes' dedirtmişti. Dizinin hatasını yine bir izleyici (Ömra Yılmaz) fark etti. Yılmaz, Sabah Gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ'a bir mail göndererek durumu izah etti. İşte Aytuğ'un köşesinde gündeme getirdiği o hata: 14 AY SÜREN HAMİLELİK Yaprak Dökümü'nde Leyla, kardeşi Necla evlenmeden önce hamile kalmıştı. Hatta geçmiş bölümlerin birinde kanama geçirdiğinde, annesi 'Ayy, ne yapacağız, daha çok erkeeen' diye dövünüp durmuştu. Ama gelin görün ki, Necla ile eşi son bölümde 'birinci evlilik yıldönümlerini' kutladılar. Bu durumda bizim Leyla, hamileliğinde 14'üncü aya filan girmiş oluyor! Finalde gözden kaçan hata 'Aşk-ı Memnu' dizisinin final sahnesindeki bir hata, dikkatli izleyicilerin gözünden kaçmamıştı. Sabah Gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, okuru Özlem Akkaya'nın tespitini köşesine taşıdı: 'Aşk-ı Memnu' dizisinin finalinde Bihter'in mezar taşında doğum tarihi 1983 yazıyordu ama bundan bir kaç bölüm önce eve gelen trafik cezası makbuzunda doğum tarihinin 1979 olduğu görülüyordu.' Aşk-ı Memnu'da seraya beyaz girdiler bronz çıktılar Geçtiğimiz sezona bahçedeki serada Behlül'le (Kıvanç Tatlıtuğ) Bihter'in (Beren Saat) ateşli öpüşme sahnesiyle veda eden Aşk-ı Memnu dizisi yeni yayın dönemine aynı sahneyle başlamıştı. Ancak araya giren yaz tatili dizide güldüren bir hatanın oluşmasına neden oldu. Yaz boyunca Saat ve Tatlıtuğ güneyde tatil yapınca dizide 'devamlılık sorunu' yaşanmıştı. Yeni sezonun ilk bölümünde seraya beyaz ten rengiyle giren iki oyuncunun devam bölümünde bronz olarak çıkması dikkatli izleyicinin gözünden kaçmamıştı. Muhteşem Yüzyıl'daki hatalar zinciri gözden kaçmıyor Yayınlandığı günden beri tartışma yaratan 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinin son bölümünde (2 Mart Çarşamba) bölümüne Kanuni Sultan Süleyman'ın yemek yediği sahne damgasını vurdu. Fotoğraf karesinde padişah Sultan Süleyman ayrı bir sofrada, Sadrazam Piri Paşa, Vezir Ahmet Paşa ise başka bir sofrada yemek yerken görülüyor. Peki padişah sofrasını ve Osmanlı mutfağını yansıtan bu sahnedeki detaylar, sofra düzeni, mumlar, tabaklar, peçeteler, metal kaşıklar, servis tabakları, tatlılar, meyveler Kanuni Sultan Süleyman dönemini ya da diğer bir deyişle 'muhteşem yüzyıl' yıllarını yansıtıyor mu? Habertürk bu sorunun cevabını bulmak için fotoğraf karesini, Osmanlı tarihçilerine ve Osmanlı dönemi yemek kültürü uzmanlarına inceletti. Bir tek fotoğrafa bakarak uzmanlar birbirinden ilginç saptamalar yaptı... 1- HİZMETLİLER TURGUT KUT: Ayaktaki zülküflü çocuğun kafasındaki zerrin külahta dönemi yansıtmıyor. ÖZGE SAMANCI: Sultanın sofrasına hizmet edecek kişilerin çok fazla olması gerek. Burada sadece 1 kişi gözüküyor. 2- PEÇETE TURGUT KUT: O dönemde sofra bezini yemek yiyenler üzerine çekerdi, bugünkü tarzda peçete kullanmazdı. 3- OTURMA DÜZENİ TURGUT KUT: Kimse sofrada padişaha arkasını dönerek yemek yiyemez. ÖZGE SAMANCI: Yemekte sultana eşlik edenler var. Bu mümkün değil. II. Mehmet'ten itibaren sultanın yalnız yemek yemesi kanunlaştırılmıştır. 4- MUMLAR TURGUT KUT: Masadaki mumlar dönemi yansıtmıyor. Mum tavana asılır, etrafı öyle aydınlatırdı. Sofrada bir rakı bir de çatal bıçak eksik kalmış! 5- BARDAK TURGUT KUT: Sünnet çocuklarına hediye edilen bardaklara benziyor. 6- EKMEK TURGUT KUT: Fırından yeni çıkmış, bıçaklarla da düzgün bir biçimde kesilmişler. Osmanlı döneminde somun ekmek olurdu, bugünkü gibi fırın ekmeği değil! ÖZGE SAMANCI: Ekmekler dilimlenmiş ve bir kaseye konulmuş. O dönemde ekmeklerin günümüzdeki gibi somun şeklinde olduğunu düşünmüyoruz. 7- PİLAV VE ET: ÖZGE SAMANCI: Pilav ve et günümüzde olduğu gibi aynı tabakta yan yana servis edilmezdi. Ayrı ayrı kaplarda servis edilirdi. TURGUT KUT: Osmanlı'da sofrada her şey üst üste konulmazdı! Yemekler tek tek gelirdi. Hizmetli tabağı getirir, o tabakta yemek bitince o kaldırılır, diğeri getirilirdi. Şövalyelerin yemek masasını andırıyor. ÖZGE SAMANCI: Sofrada karışık bir şekilde birkaç yemek bulunuyor. İçki sofrası veya büyük ziyafetler hariç minyatürler ve dönemi tasvir eden seyahatnamalere göre yemeklerin tek tek sofraya getirildiğini biliyoruz. ÖZGE SAMANCI: Klasik dönem Osmanlı saray mutfak kültüründe kullanılan sofra takımları Çin porselenleri, İznik porseleni ve bakır veya tombak takımlardan oluşur. TURGUT KUT: Dönemi yansıtmıyor, 19. yüzyıla benziyor. ÖZGE SAMANCI: İçecekler isteğe göre bir hizmetli tarafından servis edilirdi, sofraya sürahiyle konulmazdı. Cam sürahi dönemi yansıtmıyor. ÖZGE SAMANCI: Yıldız porselenlerinden bir örnek. Yani 19. yüzyıl sonları. 12- SERVİS TABAĞI TURGUT KUT: O dönemde yoktu. Sofrada tek bir tabak bulunur, herkes o tabaktan yerdi. Ama vezirlerin oturduğu sofrada herkesin önünde servis tabağı var. ÖZGE SAMANCI: O dönemde kişiye özel servis tabağında yemek sunma geleneği yoktu. “Alafranga sofra düzeni”, 1850'li yıllardan sonra uygulandı. TURGUT KUT: Meyve tabağı yemek yenirken sofrada durmaz. TURGUT KUT: Kanuni Sultan Süleyman'ın yaşadığı 16. Yüzyıl'da metal kaşık olur mu? 19. yüzyıl sahnesini andırıyor. Kanuni döneminde bağa adı verilen kampumbağa sırtından yapılan kaşıklar kullanılırdı. ÖZGE SAMANCI: Metal sofra araçları 16. Yüzyıl Osmanlı Sarayı'nda kullanılmıyordu. Zaten resimde görülen metal kaşık aynı dönem Avrupa saraylarında bile yoktu. Sultan sofrasında değerli taşlarla süslü, sedef, bağa, abanoz gibi kıymetli maddelerden yapılmış kaşıklardı. TURGUT KUT: Yeşil elmalar göze çarpıyor. Onlar yerli elma değil ki. Avrupa'dan çok sonraları gelen bir elma türü. 200 yıllık 'muhteşem' hata Muhteşem Yüzyıl dizisinde Hürrem'in Müslüman olduğu odada yer alan eşyalar ve masa üzerindeki küre tartışma yarattı. Kanuni'nin yaşadığı 16. yüzyılda böyle bir çalışma masası var mıydı? Küredeki dünya haritası, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşayan Piri Reis'in haritasıyla örtüşüyor mu? Yoksa kürede Kanuni Sultan Süleyman'dan 200 yıl sonra keşfedilen Avustralya kıtası da mı yer alıyor? Sanat tarihçileri ve tarihçiler, saray odasındaki eşyaları tek tek mercek altına aldı, yapılan hataları ortaya çıkardı. Habertürk’ün haberine göre; tarihçilerin Muhteşem Yüzyıl dizisinde dikkat çektiği maddi hatalardan bazıları şöyle: Olaylar 1520'de geçmektedir. Oysa Topkapı Sarayı'na haremin gelmesi 1540'ta başlar. Bu tarihten önce harem, Beyazıt'taki Eski Saray'daydı. Yavuz Sultan Selim'in Rodos seferi için 200 parça kalyon hazırlandığı söyleniyor. Osmanlı'da ilk harp gemisi 1644'te inşa edilmiştir. 16. yüzyılda adına Avrupa denilen müstakil bir coğrafya yoktu. Bu kavram 18. yüzyıldan sonra aydınlanma döneminde ortaya çıktı. Hareme kızlar, seçilerek alınır, ardından çok ciddi bir eğitimden geçirilirdi. Başta örf-âdet olmak üzere İslami ilimler ile kabiliyetlerine göre birer sanatta yetiştirilirlerdi. Dizideki harem halkının davranışlarının, asırlar boyunca süzülerek gelen 'saray terbiyesi ve nezaketi'yle alâkası yok. Harem halkının muhafazasını sağlayan ve dışarıyla ilişkilerine yardımcı olan harem ağaları, binanın dışında kendilerine ayrılan nöbet yerlerinde beklerdi. Harem ağaları da aynı terbiye ile yetiştirilirdi. Dizideki oryantal oyunlar ve müzik, Osmanlı eğlence anlayışı ve musikisini yansıtmıyor. Babasının cenazesi ortadayken bir padişahın eğlence düzenlemesi inandırıcı değil. Kostümler Osmanlı'dan çok İngiliz dizisi Tudors'tan alıntı gibi... Osmanlı geleneğinde padişahın huzuruna baş açık çıkılmazdı. Kavak Yelleri dizisinde devamlılık hatası Kavak Yelleri dizisindeki devamlılık hatası dikkatlerden kaçmadı. 'Kavak Yelleri'nde Leyla'nın, telefonu kapının önündeki Leman'a verene kadar bluzunu ve pantolonunu değiştirmiş olduğunu görüyoruz. Leyla'nın yaptığı, müthiş bir 'illüzyon gösterisi' olsa gerek! Hanımın Çiftliği dizisinde şu hatalar çok konuşuldu: Önce, Strangers in the Night'ın 1966 yılında yazılıp, ünleneceğini yıllar öncesinden kestirdi ve 1950'lerde geçen dizinin düğün sahnesinde henüz yazılmamış olan bu şarkıyı çaldırdı. Sonra İsmail Hakkı Uzunçarşılı'nın 1972 yılında yazmaya başlayacağı Osmanlı Tarihi'ni, müthiş bir öngörüyle, yirmi yıl öncesinden basılmış, yazılmış olarak kütüphanesine dizdirdi. Yaprak Dökümü dizisinin bir bölümünde şu hata göze çarptı: Zanlı hakkında tutuklama kararı çıkıyor. Ancak duruşma 3 ay sonrasına erteleniyor oysa bu süre en fazla bir ay. Akasya Durağı dizisinin bir bölümünde, sızıntı petrolü izinsiz satan kişiler, 'Şikayet var' diye gözaltına alınıyor. Sonra da 'Şikayetten vazgeçildi' diye zanlı serbest bırakılıyor. Bu olay hırsızlık kapsamında olduğu için şikayetin geri çekilmesinin bir değeri yok. Hanımın Çiftliği dizisindeki bir başka hata ise şuydu: Dizinin bir bölümünde Muzaffer Bey'le görüşmeye gelen traktör firması temsilcisi traktörlerinin motorunun 1600 cc hacminde ve 225 beygir gücünde olduğunu söylüyor. 1600 cc hacminde benzin motoru ile 225 beygir gücü elde etmek bugünün teknolojisi ile bile mümkün değildir. Mesela turbo sistemi ile çalışan son model ve motoru 1600 cc hacmindeki Opel Insignia otomobil 180 beygir gücündedir. Gene turbo sistemi ile çalışan son model ve motoru 1800 cc hacmindeki Mercedes 200 E otomobil 170 beygir gücündedir. Otomobillerin az benzin yakması ve çabuk hızlanması istendiğinden otomobil motorları düşük silindir hacmiyle yüksek güç üretecek şekilde yapılırlar. 2009 yılında son model ve en gelişmiş otomobiller bile 1600 cc motor hacmi ile 225 beygir gücü üretecek performansı yakalayamamışken 1950'li yıllarda bu performansı traktörlerin yakalaması ilginç bir hataydı. 1950'lerde Amerika'dan, İngiltere'den gelen ve büyük olay olan traktörlerin beygir gücü en fazla 25 ile 40 arasında olurmuş ki, bu da çok büyük bir heyecan yaratırmış. Akasya Durağı Akasya Durağı dizisinde senaristler büyük bir hataya imza attılar. Bir bölümde, Sinan hastanede bir mafya babasına kan veriyor. Sinan'ın ve mafya babasının kan grubu AB RH (-) olarak belirtiliyor. Sonraki bölümde ise, yenilmez pehlivan Osman Ağa kaza yapıyor ve 0 RH (-) kana ihtiyaç duyuluyor. O sırada bu kan olayını duyan bir homoseksüel kendi kanının 0 RH (-) olduğunu söylüyor ve kan veriyor. Bu kan verme olayı nedeniyle Osman Ağa'da da homoseksüel davranışlar başlıyor. (Nasıl olduğu tıp tarihinde yok). Neyse Osman Ağayı bu durumdan kurtarmak için ve eski sert haline geri dönebilmesi için Sinan'ın kan verdiği mafya babasından Osman Ağaya kan veriliyor. Ve sonunda Osman Ağa eski maço haline geri dönüyor. İşte problem tam burada. Nasıl oluyor da bir önceki bölümde kan grubu AB RH (-) olan mafya babası, bir sonraki bölümde 0 RH (-) olan Osman Ağaya kan verebiliyor. Küçük Kadınlar dizisinde güldüren hata Kanal D'den Star TV’ye transfer olan Küçük Kadınlar dizisindeki hata güldürdü. 'Küçük Kadınlar'da kız sol eliyle yazı yazarken, tıpkı Arapça'da olduğu gibi sağdan sola yazıyor. Sonra kalem birden sağ eline geçiyor ve düzgün yazmaya başlıyor. Bu durum, televizyonculuk dilinde 'ters bağlama' denilen bir montaj hatası. Kavak Yelleri dizisindeki mantık hataları Aynı bölümden iki sahne. Oyuncular İzmir/Urla'dan yola çıkıyorlar. Akşam olduğunda İstanbul'a varıyorlar. Ama arabanın jantları değişmiş oluyor. Büyük ihtimal 2 araba var. Biri İstanbul'da. Diğeri İzmir'de Kavak Yelleri dizisinin bir bölümünde, MSN'de görüntülü konuşma yapılıyor. Ama daha bağlantı kurulmadığı halde görüşme çoktan başlamış. Kavak Yelleri dizisinin bir bölümünde, çekimde yaşanabilecek en büyük hatalardan biri gerçekleşti. Kamera arabanın dikiz aynasından izleyiciye yansıyor. Kavak Yelleri dizisindeki oyuncuların hepsi aynı sınıfta okuyor. Fakat ÖSS sonucunda biri sayısal bölümden tıpa, diğeri ise eşit ağırlıktan siyasal bilimlere giriyor. Senaryo hatası. Kavak Yelleri dizisinin çekildiği okul İzmir/Urla'ya 10 kilometre uzaklıkta. Fakat oyuncular okula yürüyerek gidiyormuş gibi gösteriliyor izleyiciye. Yaprak Dökümü dizisinde, Necla Leyla'yla Oğuz'u tanıştırırken benden bir yaş büyük olan ablam demişti. Necle üniversiteye gidiyor. Leyle ise halen dersanede ÖSS'ye hazırlanıyor. Bu durumda Leyla'nın iki kez üniversite sınavını kaybetmiş olması lazım ama dizide sadece bir kez kaybetmiş olarak konuşuldu. Annesi Hayriye Hanım, bir senesi boşuna gitti demişti. Yani Necla lise 2'deyken, Leyla'nın ÖSS'ye girip kaybetmiş olması, sonra ertesi sene ikisinin birlikte ÖSS'ye girmip, Necla'nın sınavı kazanmış, Leyla'nın ise yine kazanamamış olması gerekirdi. Yaprak Dökümü'nde 'İzmir'in Söke ilçesi' denildi Yaprak Dökümü dizisinde, Ferhunde'nin annesi ile ilgili Google'dan aratılan gazete arşivindeki haberde İzmir'in Söke ilçesi yazıyordu. Fakat Söke İzmir'in değil Aydın'ın bir ilçesi. Yaprak Dökümü dizisinde mantık hatası Yaprak Dökümü dizisinde, Meltem (Oğuz'un kız kardeşi) altın gününe Leyla'yla birlikte gidiyor. Ve Ferhunde ona 'Ay Leyla ne şanslısın, senin sadece bir görümcen var, benim başımda ise 3 tane' dedi. Oysaki Ayşe'yi de sayarsak 4 görümce oluyor. Bu da çekim hatası Yaprak Dökümü dizisinin bir bölümünde, Leyla ile Oğuz eve geliyorlar. Leyla Oğuz'a barışalım diyor, bir daha bu kadar üstüne gelmeyeceğim diyor, ardından da eşini öpüyor. Oğuz oradan kalkıp gidiyor, işte o an Leyla ile Oğuz'un oturdukları koltuğun karşısındaki koltukta oturan ve onları seyreden set görevlisi resmen görünüyor. Yaprak Dökümü dizisinin bir bölümünde, ev halkı yemek yiyeceklerinde Necla yukarıya Leyla'ya gelmesi için seslendiğinde Hayriye Hanim, kızım bağırma öyle, baban hiç sevmez öyle şeyleri diyor. Sonra kendisi Ayşe'yi yemeğe çağırmak için aşağıdan Ayşeee diye bağırıyor. Mevsimler karıştı Yaprak Dökümü dizisinin bir bölümünde, dizi başladığında her yer bembeyaz, karlar içinde. Hatta Leyla ile babası odada konuşurken, bahçedeki ağaç dalları dahil bembeyaz. Fakat Leyla dışarı çıkıyor, döndüğünde ne kar var ne yağmur. Yaprak Dökümü dizisinin bir bölümünde, Fikret ve Tahsin'in evlilik yıldönümlerinin tarihinde hata yapıldı. 20 Haziran'da evlenen çiftin evlilik yıldönümleri 2 Haziran olarak söylendi. 20 Haziran'ın, 2 Haziran olarak söylenmesi izleyicilerin gözünden kaçmadı.