Kahramanmaraşlı Rümeysa Demir, küçük yaşlardan itibaren yardım kuruluşlarında gönüllü olarak yer aldı. Demir, 4 yıl önce Gönüller Bir Olsun Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurdu. Bu dernek çatısı altında ihtiyaç sahibi aileler ve çocukların hep yanında oldu. Ancak 6 Şubat'ta meydana gelen asrın felaketi depremler herkesin olduğu gibi onunda hayatını değiştirdi. Ailesinden değil ancak yakınlarından ve gönüllülerinden kayıplar yaşayan Demir, acısını bir kenara bırakıp, depremzedeler için harekete geçti. Şehre gelen yardımların koordineli şekilde dağıtılmasında büyük rol üstlenen Demir, bunu da mutlulukla yaptı.
'NEFES ALIYORSAK DURMAK YOK'
Rümeysa Demir, dernek çatısı altında yapılan faaliyetleri SABAH'a anlattı. Demir, "Bende bir depremzedeyim. Yakınlarımızı, arkadaşlarımızı, gönüllülerimizi kaybettik. Dernek binamız yıkıldı. Ama biz hayattayız ve nefes alıyoruz. O nedenle durmamızı gerektirecek bir şey yoktu. Bütün bunlar bizi durduramadı. Depremde anne ve babasını kaybeden çocuklarımıza destek oluyoruz. Evlenmek isteyen gençlerimize hayırseverlerimizin desteğiyle evlerine yerleştiriyoruz. Bugüne kadar 17 gencimizin evinin eşyalarını tamamladık. Konteynır kentlerimizi sürekli ziyaret ediyoruz ve oralarda aktiviteler yapıyoruz. Afrika'da kurbanlar kesip, su kuyuları ve mescitler açıyoruz. Sahada aktif olarak 100 gönüllümüz ile mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.
'ÇİÇEKTE BİZİM ÇİÇEKLİ GÜNLERDE'
Depremin ardından yaşadıkları şehri terk etmeyi bir an olsun düşünmediklerini belirten Rümeysa Demir, "Herkese ulaşmaya, gönüllere dokunmayı sürdüreceğiz. Depremden sonra maddi ve manevi destek olduğumuz aileler şimdi onlar bizim derneğimize destek veriyor. Böyle çok güzel şeyler yaşıyoruz. Hep veren el olmak istiyoruz.
Bu yol çok kutsal. Gönüllere dokundukça gönlümüz çiçek açıyor. 'Çiçekte bizim çiçekli günlerde' diye bir sloganımız var. Bir çocuğun yüzünü güldürdüğümüz zaman inanılmaz mutlu oluyoruz. Dünyayı güzellik kurtaracak, bir çocuğu sevmekle başlayacak her şey. Allah o çocuğumuzun yüzünü güldürmeye bize nasip etti diye seviniyoruz. Buna vesile olmak, birine dokunabilmek çok büyük bir nimet. Nefes aldığımız sürece iyilik yapmaya devam edeceğiz. Buradan ayrılamıyoruz. Burada hissettiklerimiz, gördüklerimiz çok farkı. Burası bizim şükür sebebimiz" ifadelerini kullandı.
