Çin'i 72 yıldır tek parti iktidarıyla yöneten Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 100. kuruluş yıldönümü başkent Pekin'de görkemli bir törenle kutlandı.
Pekin'deki Tiananmen Meydanı'nda düzenlenen ve yerel saatle sabah 08.00'de başlayan törene 70 binden fazla kişi katıldı. Törende kimsenin maske takmaması dikkat çekerken, Tiananmen Meydanı'nda toplanan kalabalık ellerindeki bayraklarla vatanseverlik temalı şarkılar söyledi. Kutlamalar sırasında aralarında J-20 savaş uçağı ve helikopterlerin de yer aldığı yaklaşık 80 hava aracının katıldığı bir geçit töreni gerçekleştirildi.
Ülkenin üst düzey yöneticilerinin de katıldığı törende, Çin Devlet Başkanı ve Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Xi Jinping konuşma yaptı. Xi Jinping'in ceket ve kravatlı diğer parti liderlerinin aksine 'Mao tarzı' ceket giymesi dikkat çekerken, Xi'nin konuşması yaklaşık 1 saat sürdü.
"ÇİN'İN DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN AŞAĞILANDIĞI DÖNEM ÇOKTAN SONA ERDİ"
Xi konuşmasında, Çin'in Afyon Savaşları ve sömürgecilik dönemlerinde yaşadığı zorlukları hatırlatarak, "Çin Komünist Partisi'nin kuruluşu, modern zamanlarda Çin tarihini kökünden değiştiren epik bir hadisedir" dedi. Çin ulusunun yeniden şahlanışının Çin'in en büyük hayali olduğunu vurgulayan Xi, partinin kanlı savaşlarda Çin'i birleştirdiğini ifade etti. Çin'in dış güçler tarafından aşağılandığı dönemin çoktan sona erdiğini vurgulayan Xi, ülkenin ilk yüz yıllık hedefine ulaşarak 'görece müreffeh toplumun' inşasını kapsamlı olarak gerçekleştirdiğini ilan etti. Xi, ikinci yüz yıllık hedefin ise ülkenin kuruluşunun 100. yılı olan 2049'a dek Çin'in modern sosyalist bir ülke olarak inşası olduğunu belirtti.
"HİÇBİR ÜLKE BİZİ EZEMEZ"
Çin yönetiminin son dönemde insan hakları, Hong Kong ve zorla çalıştırma iddiaları gibi konularda başta ABD olmak üzere Batılı demokrasilerin hedefi haline gelmesine ilişkin sert ifadeler kullanan Çinli lider Xi, birçok defa farklı ülkelerin tarihte Çin'i ezme ve aşağılama girişimlerinde bulunduğuna dikkat çekti. Konuşmasında özellikle bir ülke ismi vermeyen Xi, Çin'in dışa açılmayı sürdüreceğini ve tecridi reddedeceğini, hegemonyaya direneceğini vurgulayarak, "Hegemonyaya ve güç siyasetine karşıyız" dedi.
