NECLA BAYRAKTAR Hüzün Cem’in hayatına esaret altında olduğu Fransa ve İtalya’da yerleşiyor… Ağabeyiyle içine girdiği iktidar mücadelesinde başarısız olunca Avrupa’ya kaçıyor. O dönem her gün biraz daha büyüyen Osmanlı karşısında çaresizlikten başka bir şey hissetmeyen Avrupa için büyük bir umut oluyor Cem. Onu ağabeyi Osmanlı padişahı II. Bayezid’e karşı bir tehdit unsuru olarak yıllarca kullanıyorlar. Avrupa’da geçirdiği uzun yıllar nedeniyle Cem orada da tanınıyor. “Zizim” diyorlar ona… Cem’in sahip olduğu kültür, neredeyse mükemmel konuştuğu Fransızca, Latince ve İtalyanca çevrenin ona olan saygısını daha da attırıyor. Avrupa’da büyük ilgi görüyor, ne de olsa o İstanbul’u alan adamın oğlu… Ama bütün bunlar şu gerçeği değiştirmiyor; ülkesinden uzakta geçirdiği her gün gerçeği biraz daha anlıyor Cem; taht mücadelesine devam edebilmek için gittiği bu ülkelerde bir esirdir! Bir Osmanlı şehzadesi olarak başladığı hayatını esir bir adam olarak tamamlayan Cem’in ölümü o dönem çok tartışılır; eceliyle mi yoksa zehirlenerek öldürüldü mü? Bu soruya biz de yanıt arayacağız ama önce kısaca Cem Sultan’ın hayatına bir göz atalım… Hayatı romanlara, edebi yanı ağır basan araştırmalara konu olan Cem Sultan birçok araştırmacının ilgi alanına giriyor. Cem, geldiği aile kadar şair yanıyla da dikkat çeken biri. Belki de bu nedenle hakkında yapılan araştırmaların çoğu edebiyat ağırlıklı. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mahmut Ak, akademik alanda bir eksikliği gidererek Cem Sultan’ın hayatını ve siyasi mücadelesini anlatan kronolojik bir kitap hazırladı. Ak, kitabında Cem Sultan’ın siyasi mücadelesinin yanı sıra dönemin sosyal yapısına ilişkin de bilgiler veriyor; Cem Sultan gibi tarihi bir şahsiyetin hayatının yeterince araştırılmadığını düşünüyor. Ak, çok da haksız sayılmaz. Fatih Sultan gibi bir padişahın oğlu olan Cem Sultan belki de Osmanlı’da “kardeş katli”nin ilk kurbanı… Cem Sultan’ı Avrupa’ya sürükleyen iktidar hayali maalesef zor ve esaret altında bir hayatı beraberinde getirir. Babası Fatih Sultan Mehmet henüz ölmeden ağabeyi Bayezid gibi o da Osmanlı tahtına hazırlanır. Şehzade Mustafa çok genç ölünce iktidar mücadelesinde iki kardeş baş başa kalır. Fatih genç yaşta hayata veda edince iki oğlu da harekete geçer. Taht kavgası o kadar erken başlar ki iddiaya göre Fatih’in cenazesi bir süre unutulur. İktidar kavgasında iki kardeş karşı karşıya gelir. Cem Sultan yenilir ve ailesini alarak Mısır’a gider ve Memlüklü sultanının yanına yerleşir. Bir süre sonra ailesini orada bırakarak tekrar Osmanlı topraklarına döner. Cem Sultan için esaret günleri başlıyor Teklifi II. Beyazid kabul etmez gerekçe olarak da “devletin bölünmezliği”ni gösterir. Ve kardeşine kaderine razı olmasını, ona bağlanacak yüksek maaşla seçeceği bir yerde oturmasını önerir. Cem Sultan da bu teklifi kabul etmez. Ve mücadele devam eder. Cem Sultan yenilgiye uğrar. Ve sonunda Rodos Şövalyeleri’ne sığınır. Kaçışı da enteresandır; onu takip etmek ve durdurmakla görevlendirilen lalası Gedik Ahmet Paşa bir ok atımlığı mesafeden Cem Sultan ve mahiyetindekilerin gemiye binerek kaçmasına göz yumar. Bu Gedik Ahmet Paşa’nın hayatına mal olacak bir hata olur. Cem şövalyeler için altın fırsat oldu Cem Sultan’ın aklında geriye dönmek ve mücadeleye devam etmek vardır ama kandırılarak Fransa’ya götürülür. Bir süre sonra esir durumunda olduğunu fark edince umutları kırılır. Ve II. Bayezid’e; “Beni kurtarın!” diye haber yollar. Ama Cem’i almak o kadar kolay değildir. II. Bayezid şövalyelere Cem’i kontrol etmeleri ve barındırmaları karşılığı, her yıl 40 bin altın ödemektedir. Bu miktar o dönem için oldukça yüksek bir meblağdır. “Ben bey değil açıkça esirim!” Cem, Fransa’nın ardından bu kez İtalya’ya götürülür. Orada Papa gözetimindedir. Cem, Papa VIII. Innocent’in döneminde St. Angelo Kulesi’nde çok sıkıntılı günler geçirir. Innocent, 1492 yılında ölünce Cem görece daha rahat koşullara kavuşur. Yeni Papa Alexandre Burgia, Cem Sultan’a iyi davranır. Papa Burgia Cem’e oğlu gibi davrandığını söyler. Fakat Papa da Cem’in Hıristiyan olmasını ve Haçlı seferine katılmasını ister. Cem büyük tepki verir. Cem Sultan esaretinin 10. yılındayken bu kez Fransa Kralı VIII. Charles büyük hayallere kapılır. Cem üzerinden bir Haçlı seferi düzenlemek, Osmanlı’yı dağıtmak ve Kudüs’e ulaşmak ister. Bu amaçla Papa’nın kapısını çalar. Papa Cem Sultan’ı elden çıkarmak istemez elbette. Cem onun kontrolündeyken II. Bayezid’ten düzenli olarak alınan 40 bin altının yanı sıra Cem’i Bayezid’e karşı bir silah olarak kullanmaktadır. Fakat Fransa Kralı’na direnemez ve 6 ay sonra geri almak üzere Cem’i krala tarif uygunsa belirli bir ücret karşılığı “kiralar”. Fransa Kralı, Cem Sultan’la birlikte yola çıkar. Papa’nın oğullarından biri de refakatçi olarak yanlarındadır. Zorlu hava koşulları altında kafile ilerler. Yolda Cem Sultan’da rahatsızlık belirtileri başlar; yüzü, boynu, gözleri şişmeye başlar. Bir süre sonra durumu iyice kötüleşir, ayakta duramayacak hale gelir. Hatta sayıklamaya başlar. Bu arada kafile Napoli’ye ulaşır. İşte tam bu burada Cem Sultan, sultanlığını gösterir üzerindeki siyasi sorumluluğun bilinciyle ayağa kalkar ve kente at üzerinde girer. Cem Napoli’de Castel Capudono adlı ikametgâha yerleştirilir ve 25 Şubat gecesi hayatını kaybeder. Öleceğini anlayınca yanındakilere ölümünü hemen duyurmalarını ve Osmanlılara karşı olabilecek bir komployu önlemelerini söyler. İç organları çıkarıldı, cesedi mumyalandı Ta ki yedi Osmanlı gemisinin kapıya dayanmasına kadar sürer bu direniş. Cem’in ölümünden dört yıl sonra cenazesi ülkesine geri döner. Ve Bursa’da defnedilir. Cem ölünce Avrupa’nın Osmanlı’ya karşı kullandığı en önemli silahlarından biri ortadan kalkar. Şehzadenin ölümü ağabeyi II. Bayezid’i da çok rahatlatır, onun için de büyük bir tehdit ortadan kalkmıştır. 36 yaşında hayata veda eden Cem Sultan’ın esaret hayatı ve ölümü Osmanlı ile Avrupa arasındaki dengeleri değiştirir. Ölümünden sonra ise başka bir tartışma başlar: Cem Sultan doğal yollarla mı öldü, yoksa zehirlendi mi? Zehirlendiyse kim zehirledi? Kardeşi Bayezid mi, yoksa altın yumurtlayan tavuğu elinden alınan Papa mı? O gün sorulan bu sorular hâlâ yanıtlanmış değil… PROF. DR. ABDÜLKADİR ÖZCAN (Fatih Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı) Fransa kralı Cem Sultan’ı siyasi emelleri için kullanmak istedi. 1495’te Roma’dan ayrılan Cem Sultan birkaç hafta sonra ölmüştür. Elindeki değerli rehini kaybetmek istemeyen yeni Papa VI. Alessendro’nun Cem’i zehirlemesi kuvvetle muhtemeldir. YAVUZ BAHADIROĞLU (Tarihçi-Yazar) * Cem’in Avrupa’ya gitmesinin hem moral açıdan, hem de siyaseten olumsuz etkileri oldu. O zamana kadar Osmanlı’nın iç meselesi sayılan saltanat kavgası, ilk kez uluslararası arenaya taşınmıştı... “CEM HİÇBİR ZAMAN DEVLETE İHANET * Tarih, komplo teorilerine açıktır. Genel kanı zehirlendiği yönündedir. Bayezid’in yaptırdığı söylenir, bir başka iddia da Papa’nın onu zehirlettiği istikametindedir. En az sizin kadar ben de merak ediyorum. Bu soruya verilecek cevap, tarihçilerimizin tasarrufundadır.