Korkunç olay haziran ayında Ankara'da yaşandı. Sancaktepe Mahallesi'ndeki apartmanın 7 numaralı dairesinde oturan Cibuti uyruklu Ramadan Abass Aden, evindeki haşere ve tahtakurularından kurtulmak için internette bulduğu numarayı aradı. İbrahim Çatuk ile anlaştı. Çatuk, üvey oğlu Burak Akça ile Aden'in ikametine giderek alüminyum fosfit içeren ilacı evin belirli köşelerine bıraktı. 3 gün konutunu kullanamayacağını öğrenen Aden, durumu apartman yönetimine söylemeden evden çıktı.
Ertesi gün 10 numaralı dairede ikamet eden Türkan ve Veysel Sabancılar çifti, 10 yaşındaki kızları Elif Sude ile mide bulantısı ve kusma şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Gıda zehirlenmesi zannedilip taburcu edilen aileden Türkan ve Elif Sude Sabancılar'ın durumu gittikçe ağırlaştı. Anne ile kız, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.
İlaçlamanın yapıldığı bina ile yan binada oturan 13 kişi de kusma, bulantı baş dönmesi gibi şikayetlerle hastanelere başvurarak tedavi altına alındı. Adli Tıp Kurumu raporunda anne ve kızının alüminyum fosfit zehirlenmesi sonucu öldüğü yazıldı.
'SERTİFİKAM YETERLİ DEĞİLDİ'
İddianamede ifadesine yer verilen İbrahim Çatuk, ilaçlama sertifikasına sahip olduğunu, olay günü de adrese giderek ilaçlama yaptığını açıkladı. Çatuk "Ben bu işlemi uzun süredir yapmamıştım. Bildiğim tüm tedbirleri uyguladım. Sahip olduğum sertifika tahtakurusu ilaçlaması için kullanılan ilacı kullanmaya yeterli değildir. Bu ilacı kullandığım için pişmanım.