1991'de yapılan bir araştırma ile, son 5 yılda insanların %90'ının müzikten kaynaklanan bir ürperti yaşadığı ve %62'sinin de bir noktada tüylerinin diken diken olması durmunu yaşadığını bildirdi. Ancak bunları düzenli olarak yaşayan kişilerin sayısı çok daha düşüktür; bazı araştırmalar bu oranın %25 olduğunu öne sürmektedir.
Ürperme ve kişilik tipi üzerine yapılan büyük bir araştırma, 'Deneyime Açıklığın' kimin ürperme yaşadığını belirleyen önemli bir belirleyici olduğunu buldu. Tüylerin diken diken olması, kişinin müzikle etkileşim düzeyiyle güçlü bir şekilde pozitif ilişkiliyken, kıyaslandığında tür tercihi ise önemsizdi.
Müzik hayatınızın büyük bir parçası olduğu ve açık fikirli bir insan olduğunuz sürece ne dinlemekten hoşlandığınız önemli değil . Bunun gibi birini beyin tarayıcısına yerleştirdiğinizde ve en sevdiği şarkıyı dinlediğinde ne görüldü dersiniz?
Müziğin tüylerinizi diken diken etmesinin fiziksel bir gerçekliği vardır, sadece zihninizde değildir. Müziğe verilen bu yoğun duygusal tepki anında, yani ürperme noktasında, gözbebekleri de önemli ölçüde büyüyecektir. Bu uyanıklık sinyalini yönlendiren beyin tepkisi daha da büyür ve derinleşir.
Ürpermenin fiziksel belirtileri, derin bir psikolojik deneyimlerden kaynaklanmaktadır. Bu süreçte otonom sinir sisteminde beyin sapının aktivasyonu belirlenmiştir . Bu aktivitenin sonucu, kalp atış hızının ve solunum derinliğinin artmasıdır; bunların hepsi 'savaş ya da kaç' tepkisinin bir parçasıdır.
