İstanbul'da medya sektöründe çalışan Abdullah Demir (45), internet üzerinden tanıştığı Ukraynalı Elina Zabolotova (38) ile 7 ay sonra Ukrayna'da evlendi. Ocak 2012'de sade bir törenle yapılan düğünün ardından Türkiye'ye dönen çiftin, Adrian Ali (9) ve Timur Pars (5) adında iki erkek çocuğu dünyaya geldi. Ancak bir süre sonra evlilik birliği sarsılmaya başladı ve uzunca bir süre cinsel birliktelik kurulamadı.
PEDEGOG GÖREVLENDİRİLDİ
Büyük hayallerle başlayan evlilik, Büyükçekmece 5. Aile Mahkemesi'nde Mayıs 2022'de bitti. Elina Zabolotova'nın açtığı velayet davasında hakim, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden bilirkişi tayin etti. Pedagogdan oluşan bilirkişi ekibi, tüm aile fertleriyle yaptığı görüşme sonrası sosyal inceleme raporunu hazırlayıp mahkemeye gönderdi.
"ANNEM 'ALKOL VER' DEDİ"
Adrian Ali ile yapılan görüşmeye dair tutulan raporda, "Babasının hiç kendisine alkol vermediğini ya da teklif etmediğini, bir kez annesinin babasına "alkol ver ona" dediğini ve fotoğraf çektiğini, babasının değil annesinin vermesini istediğini, kendisinin babası ile yaşamak istediğini, annesinin yanına gelince babası ile konuşamadığını çünkü annesinin yanına gelince babası ile konuşamadığını çünkü annesinin babasının numarasını engellediğini ifade etmiştir." denildi.
KARAR İSTİNAFA TAŞINDI
Küçük çocukların annede kalması yönünde görüşün yer aldığı raporu değerlendiren mahkeme, çocukların velayetini anneye verdi. Karara itiraz eden baba Abdullah Demir ise eski eşinin evli oldukları zamanda çocuğuna alkol içirdiği ve fotoğrafını çektiğini dava dosyasına taşıdı. Beylikdüzü'nde faaliyet gösteren Evim Kilisesi'nde sosyal medya uzmanı olarak çalışan eski eşinin çocuklara farklı davranışlar empoze ettiğini ve her pazar günü kiliseye götürdüğünü davaya delil olarak sundu.
OĞLUMLA AYNI DİLİ KONUŞAMIYORUM
Baba Abdullah Demir, SABAH'a yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Türk Medeni Kanun'un 341. maddesi ç'ocuğun dini eğitimini anne ve baba belirler' diyor. Burada mahkemenin görüş günlerindeki kısıtlamaları yüzünden çocuklarımı görüp dilimi ve dinimi öğretemiyorum. Çocuklarıma kendi kültürümü anlatamıyorum. İki evladım Türk yurdunda zorla her pazar ve diğer etkinliklerde kiliseye götürülüyor. Annesi tarafından Hristiyan hurafeleri anlatılıyor. 5 yaşındaki oğlum konuştuğu zaman anlamıyorum. Tamamen Rusça konuşuyor."
