Annesi doğum sırasında ölen ve hemcinsleri tarafından dışlanan 'Şapşik' isimli kuzu, kendisini sahiplenen aile tarafından bebek gibi büyütülüyor. Ev ve aile yaşamına alışan Şapşik, günde 3 litre süt tüketiyor, yavru kuzunun 5 kez de bezi değiştiriliyor Beykoz'da annesi doğum sırasında ölen kuzu, çiftlikteki hemcinslerinin kendisini dışlaması üzerine birkaç gün yalnızlığa terk edildi. Çiftlikten düzenli şekilde süt almaya gelen ve bu durumu öğrenen 52 yaşındaki Hamide Çakır, bakımını üstlenerek sahiplendiği kuzuyu Kartal'daki evine getirdi. Aile bireyleri tarafından kısa sürede benimsenen kuzuya sevecen ve aylak tavırları sebebiyle 'Şapşik' adı verildi. Günde 5 kez hazır bebek bezleriyle altı bağlanan ve biberonla beslenen Şapşik, her gün en az 3 litre yağlı inek sütü tüketiyor. Aileye dahil olduğunda 4 kilo olan Şapşik, bir ay içinde dikkatli ve yeterli beslenmeyle 11 kiloya ulaştı. Evin salonundaki büyük koltuğa oturup televizyona bakmaktan keyif alan Şapşik, çizgi film ve reklamları da ilgiyle izliyor. Ev ve aile yaşamına alışan Şapşik, anne-çocuk ilişkisi kurduğu ailenin kızı Meliha Çakır ile zaman geçirmekten de zevk alıyor. Meliha Çakır ile dışarı çıkan, park ve sahilde dolaşan Şapşik, hem şirin tavırları hem de renkli spor kıyafeti ile görenlerin sempatisini kazanıyor. Islanmayı sevmese de aile bireyleri tarafından belirli günlerde banyoda yıkanan Şapşik, önce havluyla sonra fön makinesiyle kurutuluyor. Şapşik, gece yalnız uyuyamadığı için 'annesi' Meliha Çakır ile aynı yatakta yatıyor. GÖRENLER ŞAŞIRIYOR Meliha Çakır, 3 günlük olan Şapşik'i ilk günlerde 2 saatte bir beslediklerini, geceleri de 2 saatte bir kalkıp süt verdiklerini anlattı. Şimdilerde gece biberonla emzirildikten sonra uyuduğunu ve saat 06.00 gibi uyandığını belirten Çakır, kalktığında da süt içerek güne başladığını söyledi. Daha sonra altını değiştirip elbisesini giydirerek dolaşmaya çıktıklarını dile getiren Çakır, 'Beraber sahile iniyoruz, dolaşıyoruz. Sahile inmemizin en büyük nedenlerinden biri doğal ortamına alışsın, otlayabilsin. Bazen kafeye falan oturuyoruz, kafede insanlar çok şaşırıyorlar. Genelde kedi ve köpek beslemeye alışkın oldukları için bunu gördüklerinde çok şaşırıyorlar.' dedi. 'BEBEK GİBİ BAKIYORUZ' Şapşik'e adeta 'bebek gibi' baktıklarını da dile getiren Çakır, 'İki saatte bir beslenmesi, altının sürekli değişmesi, bazı et vitaminlerinin doktor kontrolünde verilmesi... Gerçekten bebek gibi bakıyoruz. Bebek gibi de ilgi istiyor. Gece tek başına yatmıyor, benimle beraber yatıyor. Aynı yatakta yatıyoruz. Yere koyduğum zaman uyumuyor, kalkıp tekrar yanıma geliyor. Evde tek başına bırakamıyorsunuz, bağırıyor, ağlıyor. O yüzden tam bir bebek gibi gerçekten.' ifadelerini kullandı. Çakır, Şapşik'in haylazlığı, oyun oynayanları köşeye sıkıştırmayı sevdiğini, yorulduğunda da sakinleştiğini kaydetti. Şapşik'in evi ve aileyi sahiplendiğini, başka bir yere misafirliğe gittiklerinde yabancılık çektiğini dile getiren Çakır, şöyle devam etti: 'Başka bir yere gittiğimizde yabancılık çekiyor, yanımdan ayrılmıyor. Evdeyken tüm odaları dolaşıyor, mutfakta zaman geçiriyor. Banyoyu onu orada yıkadığımız için pek sevmiyor ama bütün ev sanki onunmuş gibi bütün yatakların üzerine atlıyor, yatıyor. Özellikle salondaki büyük koltuk ona ait, kimseyi oturtmuyor. Biri oturduğunda da hemen kafasıyla tosluyor. Orada oturmayı ve yatmayı seviyor. Bizim için aileden biri. Eve gelenler şaşırıyorlar ama herkes alıştı, komşular da alıştı. Tamamen aileden biri gibi oldu. Yemek saatlerini biliyor, babam geldiği zaman kapıda karşılıyor. Kapı çaldığı zaman kapıya koşuyor. Tam bir birey oldu.' 'ANNESİNİN KUZUSU' Şapşik'in gezerken yorulabildiğini, böyle durumlarda kucağına alıp taşıdığını vurgulayan Çakır, mekanların yanı sıra özellikle otobüs ve minibüslerde vatandaşların Şapşik'e yoğun ilgi gösterdiğini ve kendisiyle fotoğraf çektirdiklerini ifade etti. Melike Çakır, Şapşik ile vakit geçirmenin çok eğlenceli olduğuna işaret ederek, 'Çok tatlı çünkü. Evdeki herkesle çok iyi anlaşıyor ama benimle farklı bir bağı var. Ben geldiğimde, 'Annen geldi, koş.' diyorlar. Beni gördüğü anda biberon emiyor olsa bile bırakıp peşimde koşuyor. Mutfaktaysam mutfağa, başka odadaysam oraya geliyor. Benimle farklı bir bağı var. Ben olmadığım zaman uyumuyor. Birbirimizle zaman geçirmeyi seviyoruz. Bana da çok iyi geliyor. Annesinin kuzusu o.' dedi. 'ONDAN GÜZEL KUZU ÇEVİRME OLUR' Köpeklerle de iyi anlaşan Şapşik'in zaman zaman fotoğraflarını sosyal medyaya yüklediğini ve bazı yorumlarda, 'Ondan güzel kuzu çevirme olur.', 'Tam mangallık...' şeklinde yazılar yazıldığını aktaran Çakır, bu durumun kendisini üzdüğünü belirterek, 'Lütfen kuzu ve oğlak eti yemeyin. Biraz büyüdükten sonra yiyecekseniz yiyin, hatta hiç yemeseniz de olur.' diye konuştu.