Sağlık Bakanlığı personeli olan ve o dönem Ankara Cebeci'de yaşayan Recep Kara, uçak sesleri duyması üzerine ne olduğunu anlamaya çalıştı. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın 'bu bir kalkışma hareketidir' açıklamasını duyan Kara, abdestini alarak sokağa çıktı.
Bir süre sokakta yürüyen Kara, darbecilerin komutasındaki tankın önüne geçip gitmemesini istedi. Ancak darbeciler tankı Allahu Ekber diye bağıran Kara'nın üzerine sürdü ve Kara, tutunduğu tankla birlikte 2 kilometre sürüklendi. Daha sonra başka bir tankın namlusuna tutunan Kara, hainler tarafından yine sürüklendi. Daha sonraki tankların üzerine çıkarak gitmelerini engellemeye çalışan Kara, Genelkurmay önünde darbeciler tarafından kolundan vurularak gazi oldu.
'ŞEHADET NASİP OLMADI'
Konya Bozkır Devlet Hastanesi hastane müdür yardımcısı olarak görev yapan Recep Kara, ihanet gecesinde yaşananları unutamıyor. Duygularını SABAH'a anlatan Kara, "O gece evden çıkıp Kızılay'a doğru yola çıktım. Çıkarken de abdestimi de almıştım. Yolda yürürken bazı vatandaşlar tekbirler getiriyordu. Ellerinde Türk bayrakları vardı. Tanklar caddelerde dolaşıyordu. Kızılay'da gördüğüm tankın önüne dikilince, 'Çekil yoksu vururuz' dediler. Ben yine de çekilmedim. Önüne tutunmuştum. Beni düşürmek için arada bir frene basıyorlardı.
Güven Park'tan Yargıtay'ın olduğu yere kadar beni sürükledi. Son bastığında dizim yere gelmişti ve tankın ağırlığı üzerine bindi. Acıyla tankın önüne oturdum. Birkaç vatandaş beni önünden çekince tank devam etti. Sonra bazı tanklarında meclis ek binasına doğru namlularını çevirmiş ateş etme hazırlığında gibiydi. Ben onları öyle görünce hemen önlerine atladım. Tank durunca namlusu kafama vurdu.
Biraz sersemleyince beni 200 metre kadar sürükledi. Yine pes etmedim oradan da Genel Kurmayın önüne doğru gittim. Yine bir tane tankın önüne dikildim. Namluya tutundum. Tankçı da beni düşürmek için namluyu çeviriyordu. Genel Kurmayın nizamiyesinin önüne geldiğimizde askerler bana 'İn yoksa vururuz' dediler. Ben de 'Vurursanız vurun, benim askerim bana mı sıkacak?' dedim. Sırtımı döndüm vururlarsa sırtımdan vururlar dedim. Nizamiye kapısında elinde Türk bayrağı olan ve 'Siz ne yapıyorsunuz' diyen yaşlı adamı vurdular. Böyle 4 kişiyi vurdular. Ben de önlerine kadar gittim. Benim de bacağıma doğru ateş ettiler. Sonra yaralıları taşıdık. Tankın üzerindeyken ateş sesi duyduk. Kolumla yüzümü kapattığımda kolumun yaralandığını gördüm" dedi.
