Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu ile Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu için Galatasaray Üniversitesi'nde tören düzenlendi. Üniversitenin Aydın Doğan Konferans Salonu'nda düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ertuğrul Karsak ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Karsak, yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Beril Dedeoğlu'nu kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, 'Uluslararası ilişkiler alanında, ülkemizin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından Beril Hocamız, genç yaşta beklenmedik şekilde aramızda ayrıldı. Beril Hocamıza Allah'tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve yükseköğretim camiasına baş sağlığı ve sabır diliyorum.' şeklinde konuştu. 'HİÇBİR ÖZVERİDEN ÇEKİNMEDİ' Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Türkmen de, Galatasaray Üniversitesi'ndeki meslek hayatının en zor ve ıstıraplı görevini yerine getirdiğini vurgulayarak, 'Uluslararası İlişkiler Bölümümüzün manevi başkanı, değerli hocamız, sevgili meslektaşım ve selefim, manevi kız kardeşim Prof. Dr. Beril Dedeoğlu'na, lise öğrenciliğini yatılı geçirmiş olduğu ve akademik kariyerini 25 yıldır sürdürdüğü bu mekanda, böyle veda edeceğimiz aklımıza gelmezdi.' diye konuştu. TÜRKMEN, ŞÖYLE DEVAM ETTİ: 'Beril Dedeoğlu, meslek hayatının zirvesinde, devlet hizmetinin en saygın konumunda ve aile yaşamının en mutlu döneminde, yeni doğan torunu Hila'yı büyütmeye başlamışken aramızdan ayrıldı. Yetiştirdiği binlerce öğrenci, yazdığı bilimsel eserler, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu ile YÖK nezdindeki çalışmaları, kaleme aldığı köşe yazıları, yaptığı televizyon programlarıyla ülkemize ve toplumumuza hizmet için son gününe kadar yılmadan çalışan Beril Hoca, bu yönde hiçbir özveriden çekinmedi. Türk akademi dünyasının ilk Avrupa Birliği Uzmanlarından biri olmakla kalmadı, Avrupa Birliği makamına layık görüldü. Ve bu kısa dönemde müzakere fasılları açılması için canla başla çalıştı.' 'ÇOK IŞIK VEREN BİR İNSANDI' Dedeoğlu'nun az bilinen çok fazla insani yönü olduğunu da dile getiren Türkmen, 'Zor durumdaki herkesin sorununu çözmeye uğraşır. Aramızda kimin başı ne şekilde dertte ise ona çare üretir. Evladı hasta personel tanıdık hekim bulmaktan, ihtiyaçta bir öğrenciye burs sağlamaya kadar her zamanki güler yüzüyle verdiği yardım eli en yakınından en uzağına herkese uzanırdı. Kendisini sadece parlak zekası ve akademik yeteneğiyle değil, hepimize ders olurcasına elinden hiçbir zaman bırakmadığı mizah duygusu, muzipliği ve kahkahasıyla hatırlayacağız. Kısacık ömründe çevrene ışık saçtın. Bizim için o ışık hiç sönmeyecek.' diye konuştu. Erdoğan, İstanbul'da hayatını kaybeden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu'nun, görev yaptığı her yerde birikimi, üretkenliği, çalışkanlığı, nezaketi ve hanımefendiliği ile sevilen, saygı duyulan bir isim olduğunu belirterek, şöyle konuştu: 'Uuslararası ilişkiler alanında yerli ve milli bakış açısıyla yaptığı değerlendirmeler her zaman ufkumuzu açmış, önümüzü aydınlatmıştır. Hocamız hayatı boyunca kitap, makale, tebliğ, konferans ve röportaj olarak ortaya koyduğu ürünlerin yanı sıra yetiştirdiği öğrenciler ve üstlendiği görevlerle de daima ülkesine karşı mesuliyetini yerine getirmeye gayret etmiştir. Bağrından çıktığı topluma hizmet etme heyecanı ve çabasına bizzat şahit olduğum Beril Dedeoğlu'nu genç denebilecek bir yaşta kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim. Halbuki bizim Beril Hocamızla birlikte yapmayı planladığımız daha çok çalışma vardı. Gerçekten Türkiye, özellikle uluslararası ilişkilerle güvenlik politikaları ile ilgili hususlarda her türlü katkıya ihtiyacımız olan kritik bir dönemden geçiyor. Eminim kendisinin de zihninde planı hazır olan daha çok çalışması, projesi, eser taslağı bulunuyordu. Onun bıraktığı yerden, öğrencileri ve mesai arkadaşları çalışmalarını devralarak nihayete erdirecektir. İlim dünyasından kayan bir yıldız olarak gördüğüm Dedeoğlu'na bir kez daha Allah'tan rahmet, ailesine, akademi dünyasına ve sevenlerine başsağlığı dilerim.' Beril Dedeoğlu'nun kardeşi Ali Gümüş de, duygularını şöyle ifade etti: '12 yaşında ablamı buraya bırakırken babam 'Ablan Galatasaray'a gidiyor' dediği zaman futbolcu olacak zannetmiştim. Onunla geldiğimizde o zaman Fatih Terim oynuyordu. Abla dedim; 'Fatih Terim'i görürsen imza alır mısın?' Onu bu şekilde buradan çıkaracağımız hiç aklıma gelmezdi. Sizler akademik, profesyonel hayatında çok anılarını biliyorsunuz. Ablamın sizlerin bilmediği, örneğin bakanlığını öğrendiği günkü kıyafeti şortu, altında terlikleriyle 'Aa ben bakan oldum galiba' deyişini hala hatırlıyorum. Beni hep onun büyüğü zannederlerdi. Cüssemden herhalde. O benim ablamdı, annemdi, babamdı, arkadaşımdı. Çok ışık veren bir insandı. En çok onunla gülmeyi özleyeceğim. O yüzden ona güle güle diyorum.' İstanbul İl Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın okuduğu duanın ardından, Dedeoğlu'nun Türk bayrağına sarılı naaşı, Fatih Camisi'ne götürüldü.