SEBEBİ ANLAŞILDI Doğu Karadeniz'de aralarında Trabzon'daki Atatürk Köşkü ormanları ile Rize'deki Kaçkar Dağları Milli Parkı'ndaki ormanlarında bulunan ladin çamlarının kuruma nedeni belirlendi. Ladin çamlarının kurumasına, literatürde 'Ipstypographus' adıyla yer alan sekiz dişli dev kabuk böceği istilasının neden olduğu tespit edildi. MİLLİ PARKLARDA YAYILIYOR Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Trabzon, Rize, Artvin ve Giresun'da görülen ve literatürde 'Ipstypographus' adıyla yer alan sekiz dişli dev kabuk böceği, ladin ormanlarını istila etti. Yayılışını hızla sürdüren böceğin en fazla görüldüğü alanların başında Kaçkar Dağları Milli Parkı geliyor. LADİNLERİ KURUTUYOR Milli park sahasındaki Çamlıhemşin ilçesi Yayla, Elevit, Kale ve Meydan köyleri ile Ayder, Kavron ve Amlakit yaylalarının eteklerindeki ladin ormanlarında kurumalar başladı. Kurumaların yaşandığı bir diğer bölge ise Trabzon'un Ortahisar ilçesi Soğuksu Mahallesi'ndeki Atatürk Köşkü Ormanları oldu. BÜYÜYEN TEHLİKEYE KARŞI... Ladin ağaçlarının tepe kısmının kısmen veya tamamen kızarıklaşmasıyla anlaşılan böcek zararları ile ilgili Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12'nci Bölge Müdürlüğü ile Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü mücadele eylem planı başlattı. FEROMON TUZAKLAR KURULDU Sekiz dişli dev kabuk böceği ile ilgili mücadele kapsamında Kaçkar Dağları Milli Park sahasına 80 adet 'Feromon' adı verilen tuzak yerleştirildi. Tuzaklar ormanlardaki ağaçlara 10-15 metre mesafe aralıklar ile yerleştirildi. Feromon emdirilmiş kapsüller, karşı cinsin salgıladığı kokuyu yayarak böcekleri tuzaklara çekiyor. TEK DOĞAL DÜŞMANLARI... Tuzaklar, kapsüle gelen böceklerin yakalanmasını sağlıyor. 7-10 gün arası kontrol edilen tuzaklardaki zararlı böcekler imha ediliyor, faydalı böcekler ise tekrar tabiata bırakılıyor. Zararlı böceğin tek doğal düşmanı olduğu belirlenen 'Rhizophagus grandis' adlı böcek türü de, bölgedeki 4 ilde yer alan laboratuarlarda üretilerek, ladin ormanlarına bırakıldı. KOMİSYON KURULDU Atatürk Köşkü Ormanında yaşanan ağaç kurumaları ile ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Dekanlığınca konunun uzmanı öğretim üyelerinden oluşan bir komisyon görevlendirildi. Alanda incelemelerde bulunan komisyon üyelerinin hazırlayacağı rapora göre şekillendirilecek olan iyileştirme çalışmaları iki aşamalı olarak yürütüleceği belirtilirken, birinci aşamada sorunun ortadan kaldırılması için müdahale programının hazırlanacağı, ikinci aşamada ise alanın en iyi şekilde yeniden ağaçlandırılmasına yönelik çalışmalar yapılacağı kaydedildi. BÖCEK ÖRNEKLERİ ALINDI KTÜ Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Mahmut Eroğlu, Havza Amenajmanı Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Ömer Kara, Silvikültür Ana Bilim Dalından Prof. Dr. İbrahim Turna'dan oluşan komisyon üyeleri alanda ilk çalışmalarını gerçekleştirdi. Yürütülecek çalışmalar kapsamında alanda ilk önce böcek zararı görülen, kurumuş veya kurumakta olan ağaçlar tespit edilerek gerekli incelemeler yapıldı ve böcek örnekleri sağlandı. Alanda açılan toprak profilinde incelemeler yapıldı ve toprak örnekleri alındı. Ayrıca insan etkisiyle sıkışmaya uğramış alanlardan silindir toprak örnekleri de alındı. ZARARIN NEDENİ BELİRLENDİ Oluşturulan komisyon üyelerinden Prof. Dr. Mahmut Eroğlu, bu yıl kurumaların çok daha şiddetlendiğini belirterek, 'Kurumalara neden olan böcek veya böcek türleri ile ilgili daha önce Orman Bölge Müdürlüğünden uzman meslektaşlarımız tarafından yapılmış tespitler mevcuttur. On iki dişli çam kabuk böceği olarak bilinen bu zarara neden olan başlıca tür olarak tespit edilmiştir. Biz de kuruyan ağaçlarda aynı zararlıyı tespit ettik. Ölü ağaçların alanda tutulmasında yarar olmayacağı, aksine ani kırılma ve devrilmeler sonucu çevreye ve insanlara zarar verebileceği düşünülmektedir. Bu nedenle tamamen kurumuş ve odunu ayrışmakta olan ağaçların bir an evvel alandan çıkarılması gerekli görülmektedir' dedi. 'YAĞIŞ MİKTARI DA ETKİLİYOR' Prof. Dr. Ömer Kara ise 'Ağaçların yaşama ve gelişmesini sağlayan en önemli yetişme ortamı faktörlerini toprak ve iklim oluşturmaktadır. Bitkilerin besin elementleri ve su ihtiyacı toprak tarafından karşılanmaktadır. Alanda yoğun kullanıma bağlı görülen toprak sıkışması, yağış sonrası yüzeysel akışı hızlandırdığı, toprağa su girişini engellediği ve bu nedenle de ağaç köklerinin yayılımını ve su teminini sınırlandırdığı anlaşılmaktadır. Özellikle, yıllara bağlı olarak değişen ve son yılda ileri derecede bir azalma gösteren yağış miktarının da bu etkiyi şiddetlendirdiği düşünülmektedir' diye konuştu.