Adnan Oktar örgütündeyken itirafçı olan Ayşe Pars genç kadınların bu kez gizli kamera görüntüleri ile örgüte bağlı tutulduğunu anlattı. Pars'ın anlattığına göre bu kadınlar örgütte cariye olarak kullanıldı. ÖRGÜTÜN KARANLIK YÜZÜNÜ ANLATTI Adnan Oktar'ın 30 yıl yanında olan kediciği Ayşe Pars itiraflarına devam ederek örgütün karanlık ve tehlikeli yüzünü anlattı. Pars, Oktar'ın sağ kolu olarak 30 yıldır örgüt içindeki tüm televizyon ve internet yayınlarının tek sorumlusuydu. Tutuklu olan kedicik itirafçı olup örgütle ilgili tüm bildiklerini anlatınca cezaevinden çıktı. Pars daha önce yayınlar sırasında kendisine aşık gibi bakmayan kediciklere işkence yaptığını anlatmış işkence sonrası ağlayan kızlara da 'sevgiden ağlıyorlar' dediğini ileri sürmüştü. FARKLI YÖNTEMLER KULLANILIYORDU En kıdemli kediciğe göre Adnan Oktar grubundaki genç kızları ve erkekleri örgüte bağlamak için farklı yöntemler kullanıyorlardı. Pars pahalı hediyeler lüks giysiler ve zengin bir hayatın yanı sıra örgütten kaçmaması için kediciklere şantaj yapıldığını da söyledi. İşte Pars'ın Star Ana Haber'e örgüt hakkında anlattığı şoke eden o itiraflar: YAŞI KÜÇÜKLER DE DAHİL OLMAK ÜZERE... Yayında gözüken bir kıyafetleri var yani böyle çok abartılı, hiçbir şekilde dini olarak kabul edilemeyecek. Burada o kıyafetlerle o kadar bayan siz neler yapılabileceğini tahmin edebilirsiniz. Yaşı küçükler de dahil olmak üzere hepsi aynı ortamda. HEPSİYLE GİZLİ NİKAH KIYMIŞ Adnan Oktar herkesle imam nikahlıydı ya da kadınları cariye olarak almıştır statülerine göre orada bile bir hiyerarşi vardır. Bütün internet işlerinin sorumlusu benim reji bana ait ama bir korku fırtınası, korku imparatorluğu var. İLTİFATLAR, HEDİYELER, ALTINLAR... Bacılar ve kız kardeşler denen daha genç, yeni gelmiş olan hafif bağlarla bağlı insanlar var. Kız kardeşler dediğimiz ekip daha çok bu zenginlikle o kişinin isteklerinin bir an önce yapılması, iltifatlar, hediyeler, altınlar gibi bu tarz şeylerle burada tutulmaya çalışılır. Bu bir yöntemdir. Adnan Oktar oturuyor 10-15 kişilik bir gurubun önüne diyor ki 'senin bakışlarını beğenmedim, sen gel bakalım önüme' ve sonra oturtturuyor; tokat, tekme, kafasını yere bastırma, alıp bir yerden diğer tarafa atma, yediği yemeği kafasından aşağı döker, 'makas getirin der' makasla dibinden keser, eliyle saçlarını yolar. 'BANA İTAAT ETMEZSENİZ GÜNAH İŞLERSİNİZ' Kediciklerin örgüt içerisindeyken ailesi ile görüşmesinin yasak olduğunu da belirten Pars 30 yıllık örgüt hayatı boyunca ailesinden sadece annesi ile 2 ya da 3 kez görüştüğünü belirterek 'Ailelerle görüştürülmez. Bu bir suçtur zaten. Belli aralıklarla yanında şahitle gidersin. Mesela çay alacaksın ikram edeceksin, mutfağa gittin annen de orada mutlaka şahit yanına gelir. Annenle seni hiçbir zaman yalnız bırakmazlar. Adnan Oktar'ın en sevdiği şeyin kendisine itaat edilmesiydi. Oktar Kediciklere bana itaat etmezseniz günah işlersiniz diyordu. Onun dediğini kabul etmezseniz münafık olursunuz diyordu' şeklinde konuştu. OKTAR'IN SIRRINI AÇIKLADI: 'GİZLİ KUMANDASI VARDI' Oktar'ın kimseye güvenmediğini de söyleyen Pars televizyon yayınlarını Oktar'ın bizzat masasının altına yaptırdığı özel kumandayla yönettiğini de anlattı: Elinde bir on-of düğmesi var oradan sesi kapatır rejiye dahi sesin gelmemesi için kendisi kapatır. Yayınları takip ederseniz. Çoğu zaman bunu unuttuğu için yayına sessiz başlarız. Yayın bitti 5 dakika ara verelim dedi. Dediği anda tüm kameralar kapatılır mutlaka. 'KIZLARI YERDE SÜRÜKLER, SAÇLARINI KAZIRDI' 30 kişilik gruptan kimi gözüne kestirirse ona dayak atardı. Dayak derken sadece tokat değil. Yerde sürüklerdi, saçlarını kazırdı. Bir bayanı küçük düşürecek her şeyi yapardı. Bu şiddete yüzlerce kez şahit oldum. 'DİNİ YAPI, SADECE GÖSTERMELİK' Din görüntüsü altında bir çok sapkınlık yapıldı. Örgütte sadece göstermelik bir dini yapı var. İçerde olanlar çok daha farklı. Hücre sistemi vardı. Birinin yaptığını diğerleri bilmezdi. Başta her zaman Adnan Oktar vardı. Onun direktifleri emir hükmündeydi. KENDİSİNE AŞIK GİBİ BAKMAYANA, YAYIN ARASINDA İŞKENCE YAPILIRDI Bayanların kendisine aşıkmış gibi bakmalarını isterdi. Onu ne kadar sevdiklerini, ona yönelik güzel sözler söylemelerini isterdi. Bayanlardan biri eğer ona aşıkmış gibi bakmazsa, yayında 'Biz 5 dakika ara verelim' der, yayına ara verdirip ona işkence yapılırdı. Kameralar kapatılır, yediği yemek kafasından aşağı dökülür, saçlarını makasla keser hatta eliyle yolar, üstüne hakaretler ederdi. PARANOYAK DAVRANIŞLARI VARDI Kızı yanına çağırıp, parmağıyla nabzına bakardı. Kızın korkudan nabzı yükselince, 'Bak beni nasıl seviyor. Dokununca nabzı yükseldi' derdi. Ağlamaktan gözleri şişen kızlara, 'Bana aşkla bakıyor. Bakınca gözleri doluyor' derdi. ÖRGÜTTEKİ TÜM KADINLARI KENDİNE CARİYE YAPTI Ciddi bir mehdi saplantısı vardı, şehvet ve lüks düşkünüydü. Paranoyaktı. Herkesi satabilecek kadar güvenilmez biriydi. KÜÇÜK KIZLARI YAYINDA GÖSTERMEZDİK Örgüte 15-16 yaşında kızlar da geldi. Stüdyoya gelen küçük kızları yayında göstermezdik.