12 SEÇİMDEN DE ZAFERLE ÇIKTI! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, 14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, parti kurulduktan 15 ay sonra yapılan 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde, 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidar oldu. 15.yılını kutlayan AK Parti, bu zamana kadar yapılan 12 seçimden de zaferle ayrıldı. Kurulduğu tarihten bu yana 12 sandıktan da zaferle çıkan AK Parti, 5 genel seçim ve 3 yerel seçim kazandı. SEÇİMLERİN BİRİNCİ PARTİSİ AK Parti, henüz 15 aylık bir partiyken 3 Kasım 2002'de yapılan genel seçimlere siyasi yasaklı lideri Erdoğan'dan mahrum olarak girmesine rağmen birinci parti olarak çıktı ve Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurdu. Partinin Kurucu Genel Başkanı Erdoğan'ın, 8 Mart 2003'te Siirt'te yapılan yenileme seçimlerinde milletvekili seçilerek TBMM'ye girmesinin ardından Gül başkanlığındaki 58. Hükümet 11 Mart 2003'te istifa etti. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den hükümeti kurma görevini alan Erdoğan, 15 Mart 2003'te 59. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurarak başbakan oldu. 80 İLDEN MİLLETVEKİLİ! AK Parti, 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde sandıktan birinci parti olarak çıktı ve 11'i büyükşehir olmak üzere bin 950 belediyeyi kazandı. Erdoğan liderliğindeki AK Parti, 2007 yılında yapılan genel seçimlerde yine tek başına iktidarı göğüslerken, Tunceli dışındaki 80 ilden milletvekili çıkarmayı başardı. 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde de yine en çok oyu alan AK Parti'ye vatandaşlar, 10 büyükşehir belediyesiyle birlikte bin 442 belediyeyi yönetme yetkisi verdi. AK Parti, 2011 genel seçimlerinde de geleneği bozmayarak, aldığı yüzde 49.53'lük oy oranıyla Türkiye'yi yönetmeye devam etti. 818 BELEDİYE BAŞKANLIĞI KAZANDI! Erdoğan'ın genel başkanlığındaki son seçime 2014 yılında giren AK Parti, 18 büyükşehir olmak üzere 818 belediye başkanlığını kazandı. Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos'ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde doğrudan halk iradesiyle seçilen ilk ve Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Davutoğlu'nun genel başkanlığında ilk sınavını 7 Haziran 2015'te ve ardından yapılan 1 Kasım seçimlerinde veren AK Parti, kasım ayında yapılan genel seçimde bir kez daha tek başına iktidar oldu. REFERANDUMLAR AK Parti, 14 yıllık iktidarında vesayet odakları ve devlet içindeki paralel yapıların sistemi çalışamaz hale getirmesi üzerine, bu çıkmazı aşmak amacıyla iki defa anayasa değişikliği için milletin iradesine başvurdu. Bunlardan ilki Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı ile başlayan derin kriz sonrası gerçekleşti. Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini de içeren referanduma vatandaşların yaklaşık yüzde 69'u destek verdi. Bu değişiklik, Recep Tayyip Erdoğan'ın 2014 yılında doğrudan halk tarafından cumhurbaşkanı seçilmesinin de yolu açmış oldu. AK Parti dönemindeki ikinci referandum 12 Eylül darbesinin 30. yıl dönümünde gerçekleşti. Aralarında 12 Eylül darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasının da yer aldığı toplam 26 maddelik anayasa değişikliği 12 Eylül 2010'da halkın oyuna sunuldu. Referandumda vatandaşların yaklaşık yüzde 58'i, anayasa değişikliğine destek verdi. 2 CUMHURBAŞKANI VE 4 BAŞBAKAN Kuruluşunun ardından kesintisiz iktidarına 14 yıldır devam eden AK Parti, bu süre içerisinde 4 başbakan ve 2 cumhurbaşkanı çıkardı. HALKIN SEÇTİĞİ İLK CUMHURBAŞKANI Gül, 367 krizi sonrası TBMM üyeleri tarafından cumhurbaşkanı seçilirken, Kurucu Genel Başkan Erdoğan ise cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin önünü açan 21 Ekim 2007 referandumu sonrası gerçekleştirilen ilk seçimde cumhurbaşkanı oldu. Erdoğan, 10 Ağustos 2014'te yapılan seçimde oyların yaklaşık yüzde 52'sini alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK PARTİSİ Vatandaşların her seçimde desteğini artırdığı AK Parti, üye sayısı bakımından da Türkiye'nin en büyük partisi olma özelliğini taşıyor. İcraatları ve her seçimde oyunu artırması üniversitelerde tez konusu olurken, AK Parti'nin başarısının sırrını öğrenmek için birçok ülkeden parti temsilcileri de genel merkeze gelerek yöneticilerle görüşmeler gerçekleştiriyor. KAPATMA DAVALARI, TERÖR ÖRGÜTÜ FAALİYETLERİ, DARBE GİRİŞİMİ... Kurulduktan yaklaşık bir yıl sonra yapılan genel seçimde 14 yıl kesintisiz devam edecek olan iktidar süreci başlarken, AK Parti, bu dönemde vesayet odakları, devlet içinde yapılanan terör örgütleri ile bölücü terör örgütlerinin faaliyetleri, kapatma davası ve darbe girişimlerine maruz kaldı. Türkiye tarihinde ekonomik ve siyasi istikrarın yükselmeye başladığı her dönemde olduğu gibi AK Parti iktidarları döneminde de kalkınma hamleleriyle birlikte hükümete müdahaleler başladı. FETÖ'NÜN SON DENEMESİ: 15 TEMMUZ KANLI DARBE GİRİŞİMİ FETÖ'nün devlet içinde kurduğu Paralel Devlet Yapılanması, doğrudan hükümeti hedef alan 7 Şubat MİT krizi ve 17-25 Aralık darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine bu kez topyekun Türkiye'yi hedef alan bir işgal hareketine girişti. FETÖ'nün, Türkiye tarihinin en kanlı darbe girişimi olarak tarihe geçen yeni projesi, 15 Temmuz gecesi örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bulunan üniformalı teröristleri aracılığıyla gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Milletimizi, illerimizin meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum.' şeklindeki çağrısı üzerine vatandaşların tankların önüne geçerek demokrasiyi sahiplenmesi, darbe girişiminin önündeki en büyük engel oldu. 16 NİSAN ZAFERİ! 16 Nisan 2017'de halka sunulan Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçiş referandumundan da zaferle çıkan AK Parti, Türkiye'de yeni bir sürecin başlamasını sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandumun sonuçlarını şu sözlerle değerlendirmişti: Öncelikle oyunun rengi ne olursa olsun, sandığa giden milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. 16 Nisan halk oylaması milletimizin geleceğine sahip çıktığının önemli bir göstergesidir. Ekranları başında bizi izleyen sevgili milletim, bugün Türkiye 200 yıllık tartışma konusu olan yönetim sistemi konusunda tarihi bir karar vermiştir. Bu karar sıradan bir olay değildir. Çok ciddi bir yönetim sistemi üzerindeki dönüşüm kararının verildiği gündür bugün. Her zaman olduğu gibi bu halk oylamasında mevcudu savunmak kolay, değişimi savunmak zor olmuştur. Hamd olsun bu zoru başardık. Tarihimizin en önemli yönetim reformunu hayata geçiriyoruz. Bilindiği gibi anayasa değişikliği sadece 18 maddeden oluşmasına rağmen, içeriği itibariyle köklü bir değişim arz etmektedir. Bu mesele ülkemizin gündeminde aslında uzun zamandır konuşuluyor.