DURSUN KARATAŞ LİDERLİĞİNDEKİ DEVRİMCİ SOL'UN KANLI TERÖR EYLEMLERİ DHPK-C'nin kurucusu olan Dursun Karataş'ın DHKP-C'den önce kurduğu Devrimci Sol örgütünün kanlı eylemlerinden en ses getirenleri MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak ile eski Başbakanlardan Nihat Erim'e yönelik suikastlardır. 12 EYLÜL 1980 SONRASI 12 Eylül darbesinin ardından Dursun Karataş yakalanarak cezaevine gönderildi 9 yıl boyunca örgütü cezaevinden yönetti. 1989'da Bayrampaşa Cezaevinden firar etti. 1980 öncesinde 'Faşist Teröre Karşı Silahlı Mücadele Birlikleri (FTKSMB)', 1980 sonrasında 'Silahlı Devrim Birlikleri (SDB)', 1994'den sonra ise 'Silahlı Propaganda Birlikleri (SPB)' ve buna bağlı olarak 'Kır ve Şehir SPB' adı altında bir yapılanmaya gittiği biliniyor. İkinci Aşama; Gerilla Ordusunun halk ordusuna dönüştürülmesi, devrimci halk iktidarının kurulması, bunların yaygınlaştırılması ve sürekli saldırılarla iktidar güçlerinin moralman çökertilip son saldırıya hazırlanması sürecidir. DHPK-C'DE İKİ AŞAMA Birinci Aşama; Kitleleri politize ederek savaşa dahil etmek için silahlı propagandayı temel alıp düzenli ordular aşamasına kadar sürecek olan 'Öncü Savaşı' sürecidir. Örgüte göre 'Öncü Savaşı' aşamasından geçmeyen bir halk savaşı stratejisinin başarıya ulaşması mümkün değildir. 'Öncü Savaşı', silahlı propagandaya tabi olarak, ekonomik - demokratik ve barışçıl tüm mücadele biçimlerinin bir bütün olarak ele alınmasıyla sürdürülecek bir mücadele aşamasıdır. NE ZAMAN KURULDU? Örgüt, 1994 yılında kuruldu, kuruluş merkezi olarak Suriye'nin başkenti Şam göze çarpıyor, kurucusu ise gençlik yıllarında Devrimci Sol örgütünün üyesi olan Dursun Karataş. HANGİ ÜLKELERİN TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNDE VE HANGİ ÜLKELERDEN DESTEK ALIYOR? ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere, DHKP-C'yi terör örgütü olarak görüyor. Eski MİT elemanı Cemal Alparslan Ertuğ, geçtiğimiz günlerde A Haber ekranlarında yaptığı açıklamada DHKP-C'nin en büyük destekçisinin Almanya olduğunu iddia etti. HAPİSHANEDEN KAÇAN DURSUN KARATAŞ BİR DAHA YAKALANAMADI 12 Eylül harekatından sonra 30 Eylül 1980 tarihinde yakalanan DHKP-C'nin kurucu lideri Dursun Karataş, 3 Kasım 1980'de tutuklandı. Yargılanma sonucu idama mahkum oldu, cezası müebbete çevrildi. Dokuz yıl cezaevinde kalan ve bu süre içinde örgütü cezaevinden yöneten Karataş, 25 Ekim 1989'da Bayrampaşa Cezaevi'nden, örgütün ikinci ismi Bedri Yağan'la birlikte firar etti. 1994'E KADARKİ KANLI TERÖR EYLEMLERİ 94'ten itibaren 20'den fazla terör eylemi gerçekleştiren örgüte 2006 yılından bugüne 13 kez operasyon gerçekleştirildi. Örgütün lideri Karataş 2008'de Hollanda'da öldü, ölümünün ardından örgüt dağılma sürecine girse de kanlı terör eylemlerini sürdürdü. MAHİR ÇAYAN VE KIZILDERE ETKİSİ? 1972 yılında girdiği çatışmada öldürülen Mahir Çayan'ın THKP-C'si, bugünkü DHKP-C'nin temeli olarak görülüyor. Kızıldere olayı ve Çayan'ın ölümünün ardından örgütte bir liderlik mücadelesi yaşandığı biliniyor. 1978'de 26 yaşında olan Dursun Karataş, Devrimci-Sol'u kuruyor sonrasındaki süreçte ise 1994 yılında DHKP-C kuruluyor. KARATAŞ'IN SAĞ KOLU 14 YIL ALMANYA'DA POLİSE YAKALANMADI DHKP-C'nin bir diğer önemli ismi olan Faruk Ereren, 2007 yılında Almanya'da tutuklandı. 2014 Şubat ayında Alman mahkemesi Dursun Karataş'ın sağ kolu olan Ereren'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. 60 yaşındaki Ereren'in 14 yıl boyunca Almanya'da polise yakalanmadan yaşaması bile Almanya'nın DHKP-C'nin arkasındaki karanlık gücün etkisini gösterir nitelikte. Örgüt, Gezi Parkı olaylarında da ön saflarda polisle çatışmasının yanı sıra haftada birkaç defa İstanbul'un Gazi, Okmeydanı ve Sancaktepe bölgelerinde olaylar çıkararak toplumun huzurunu bozuyor. Yaptığı kanlı terör eylemleriyle adından bahsettiren DHKP-C geçtiğimiz günlerde Çağlayan Adliyesi'nde Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit etti. Kanlı eylemleriyle, acımasızca saldırılarıyla ve köklü yapısıyla hiç beklenmedik olayların altından adı çıkan örgüt nasıl kuruldu? Kurucusu kimlerdir? Hangi Avrupa ülkelerinden destek alıyor? Hangi kanlı eylemleri düzenledi? İşte sizler için derlediğimiz DHKP-C dosyası... İDEOLOJİSİ NEDİR? Kurucularına göre barışçıl bir sosyalizmin mümkün olamayacağı savunuluyor, bu nedenle devlet mekanizmasının komple ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunun yolu da şiddet eylemlerinden geçiyor. Zaten örgütün tarihi de birçok kanlı terör saldırılarıyla dolu. 1971-72 ARASI ÇAYAN'IN LİDERLİĞİNDEKİ THKP-C'NİN EYLEMLERİ 19 Mayıs 1971'de İsrail'in İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom kaçırıldıktan 3 gün sonra öldürüldü. 22 Mart 1972'de 3 NATO radar teknisyenin kaçırılmasıyla başlayan olay, 30 Mart 1972'de örgüt üyeleri Mahir Çayan, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna'nın güvenlik güçlerince öldürülmesiyle sonuçlandı. MAHİR ÇAYAN'DAN SONRAKİ EYLEMLER 3 Mayıs 1972'de Ankara-İstanbul seferini yapan THY'nin DC-9 'Boğaziçi' adlı uçağı 4 örgüt üyesi tarafından Sofya'ya kaçırıldı. 22 Ekim 1972'de İstanbul-Ankara seferini yapan THY'nin 'Truva' adlı uçağı 4 örgüt üyesi tarafından Sofya'ya kaçırıldı. 6 Ağustos 1977'de İstanbul Intercontinental Hotel'i makineli tüfekle taradılar. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. 13 Nisan 1979'da İzmir'de bir ABD askerini öldürüp, birini de yaraladılar. DHPK-C YURT DIŞI BAĞLANTILARI Örgütün Yunanistan ve Bulgaristan'da kampları olduğu biliniyor ayrıca Suriye ve İran bağlantıları olduğuna dair de ciddi kanı var. A Haber'de Zeynep Bayramoğlu'nun sunduğu Kadraj programına katılan Ertuğ, 'Türkiye'de silahlı sol örgütlerin arkasında Batı olmuştur. Bir bölümü üzerinde de Alman gizli servisi etkilidir. İki eylemi yürüten örgüt bunlardan biri ve yurt dışında Almanya ve Almanya'ya yakın Hollanda gibi yerlerde barınırlar ve Alman derin devleti tarafından korunurlar. Avrupa'da onlara yönelik bir operasyon engellenir.'dedi. Geçmişte yaşanan birkaç olay bu iddiayı güçlendirecek nitelikte. AVRUPA ÜLKELERİ YARDIM ETTİ Avrupa'ya kaçtı ve Almanya, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde, sahte kimliklerle kaçak olarak yaşadı. Karataş, 9 Eylül 1994'de Fransa'da yakalandı ve dört ay cezaevinde kaldıktan sonra 26 Ocak 1995 tarihinde serbest bırakıldı. Dursun Karataş '89 yılında Avrupa'ya kaçtığı günden Hollanda'da 11 Ağustos 2008 öldüğü tarihe kadar Türkiye tarafından arandı. Çeşitli temaslarla Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden yakalanması için yardım istendi. Türkiye'nin tüm çabalarına rağmen Avrupa ülkeleri yardım etmek bir kenara Dursun Karataş ve ekibini adeta sakladı.