Çanakkale Savaşları'nda savaş hileleri Dünya savaş literatürüne 'Çanakkale Geçilmez' diye kazınan Çanakkale Savaşları'nda, müttefik güçlerin başvurduğu savaş hileleri çok can yaktı. Çekilmenin başarılı sonuçlanması için geride takip edilmelerine karşı konserve kutularından oluşturdukları mayınlar bırakıldı. Çanakkale Savaşları'nda savaş hileleri Çanakkale'yi geçemeyeceklerini anlayan müttefik güçleri, Türk askerlerinin, çekilmeden haberdar olmaması için siperlere üniformalı maketler koydu. Çanakkale Zaferi'ndeki Futbolcu Kahramanlar Çanakkale Cephesi'nde Galatasaray 23, Fenerbahçe 5, Beşiktaş 2 futbolcusunu şehit verdi. Fotoğrafta 1915 yılındaki Fenerbahçe takımının toplu fotoğrafı gözüküyor. Çanakkale Zaferi'ndeki Futbolcu Kahramanlar Çanakakle Cephesi'nde Galatasaray 23, Fenerbahçe 5, Beşiktaş 2 futbolcusunu şehit verdi. Bazı Fenerbahçeli futbolcuların cephedeki hatıra fotoğrafı. Çanakkale Zaferi'ndeki Futbolcu Kahramanlar Fenerbahçe'nin 1919-1920 sezonunuda yapacağı ilk maça çıkması için komutanlarından izin alınan Arif'in şehit olduğu haberi gelince Fenerbahçe şehidine saygı için karşılaşmaya 10 kişiyle çıktı ve maçı 11-0 kazandı. Çanakkale Zaferi'ndeki Futbolcu Kahramanlar Galatasaray takımının 1915 yılındaki kadrosunun toplu fotoğrafı. Atatürk'ün Çanakkale fotoğrafı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale Savaşları ile ilgili en bilinen fotoğrafını, cephede yer alan Haydar Mehmet Alganer'in çektiği bildirildi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Esenkaya, Alganer'i Çanakkale Cephesi'nde özel kılan tarafın, cepheyi imkan ölçüsünde fotoğraflamasının yanında, 17 Haziran 1915 günü 19. Tümeni ziyareti esnasında Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Conkbayırı'nda siperdeyken fotoğrafını çekip, ona hediye etmesi olduğunu söyledi. Atatürk'ün Çanakkale fotoğrafı Esenkaya, okuma yazma oranının son derece düşük olduğu, birliklere mektup yazıcılarının gönderildiği Çanakkale Cephesi'nde günlük tutulmasının, savaşın özünü anlama açısından olağanüstü bir gayret olduğunu belirterek, Haydar Mehmet Alganer'in günlüğünün de böyle bir gayretin ürünü olduğunu dile getirdi. Alganer'in olayları kendi çerçevesinden anlatması nedeniyle, aynı zamanda ''anı portre'' niteliğinde bir günlük tuttuğunu anlatan Esenkaya, Türkçe'ye çevrilip, yeniden düzenlenen günlüğün Çanakkale Askeri Müzesi yayını olarak okuyucuya sunulduğunu, içinde farklı boyutlarda 4 harita, 2 kroki, anılar ile 27 fotoğrafın bulunduğunu ifade etti. Atatürk'ün Çanakkale fotoğrafı Esenkaya, Alganer'in yaşantısı hakkında şu bilgileri verdi: ''Alganer, 1880 yılında İstanbul'da doğmuş ve 1966 yılında hayatını kaybetmiştir. Çanakkale cephesinde bulunduğu dönemde binbaşı ve 35 yaşındadır. 28 Nisan 1915'te Arıburnu'ndaki 16'ncı Kolordu Kurmay Başkanlığı 1'nci Şube Müdürlüğüne tayin olmuştur. 28 Mayısta tekrar Gelibolu üzerinden Kolordu Kurmay Başkanı olarak cepheye hareket etmiş, 15 Ağustosta, 1'nci Kolordu Kurmay Başkanı sıfatıyla Kumkale civarındaki Asya Grubu'nda görev almıştır. Cephedeki son görevi ise 1 Kasım 1915'te Uzunköprü civarında bulunan 3'üncü Piyade Tümeni Kurmay Başkanlığı olmuştur.'' Yrd.Doç.Dr. Ahmet Esenkaya, Alganer'in Atatürk'ün en çok bilinen fotoğrafını çektiği makinesinin ise Çanakkale Askeri Müze'de sergilendiğini kaydetti. Boğaza hakim toplarıyla bir müstehkem mevkii Hristiyan ve Müslüman mezarları yan yana Boğaza döşenen mayınlar Osmanlı denizaltısı Mayınların denize döşenmesi Batırılan müttefik gemileri Osmanlı denizaltısı Nusret Mayın Gemisi Batırılan müttefik gemileri Alman uçağı Kamufle edilmiş dev Alman topunun yanında objektife poz vermiş Türk ve Alman subayları ile askerler Su molası vermiş olan Osmanlı askerleri Bombardıman sonrasında yerle bir olmuş evler Kamufle edilmek için boyanan bir minare Bombardıman sonrasında minarenin harap olmuş hali Cepheye erzak ve cephane sevkiyatı Savaş zamanında yaşam Top bataryası üzerinde objektife poz veren Mehmetçikler Müttefik gemilerine kan kusturan top bataryalarından biri Top bataryasını ateşe hazırlayan Mehmetçik Siper içindeki ölüler Teke Burnu'nda batan müttefik gemisi Osmanlı Ordusu'ndaki Alman subayları Düşürülmüş bir Alman uçağı Çanakkale Savaşı'mda kullanılan uçaklarla ilgili çok sayıda fotoğraf ilk kez Çanakkale'de sergilendi. Çanakkale Savaşı'nda namaz kılan askerler Çanakkale Savaşı'nda siperdeki askerler Çanakkale Savaşı'nda Kızılay Hastanesi Çanakkale Savaşı'ndan aralarında Atatürk'ün de bulunduğu askerlerin bir fotoğrafı Çanakkale Savaşı'nın seyrinin değişmesinde büyük rol oynayan 57. Alay Çanakkale Savaşları sırasında 27'nci Alay Komutanı Yarbay Mehmet Şefik Aker'in cephedeki bölüklerden gelen geri çekilme isteğine karşı gönderdiği emir 94 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Mehmet Şefik'in 3. Bölük Kumandanı Ahmet Necati Efendi'ye yazdığı mektupta, 'Her neye mal olursa olsun, mevzinizi muhafaza edeceksiniz, icap ederse hepiniz orada gömüleceksiniz. Her ne maksatla olursa olsun oradan her kim ayrılırsa idam edeceğim' deniliyor. Tarih araştırmacısı Ahmet Uslu Çanakkale 1915 adlı dergisinin son sayısında Mehmet Şefik'in cephedeki askerlere gönderdiği emir mektubunu yayınladı. Uslu belgeyi bir vatandaşın, sahibi olduğu Seddulbahir Çanakkale Savaşları Müzesi'ne bağışladığını belirtti. Savaşta yaralanan askerlerin tedavisi Savaşta yaralanan askerlerin tedavisi Çanakkale Savaşı komutanlarından biri olan Cevat Çobanlı Paşa Edremit - Havranlı Mehmet oğlu Seyit tek başına 275 kiloluk mermiyi taşıyor Çanakkale Savaşı'na katılan Türk askerleri Savaşa katılan askerlerin ailelelerine göndermek için çektirdikleri fotoğraf Çanakkale Savaşı komutanlarından biri olan Cevat Paşa (en solda oturan) 5. Ordu Karargahı Subayları ile. Müttefik filosunun amiral gemisi Queen Elizabeth Müttefik komutanlardan Amiral De Robeck ve General Hamilton Çanakkale Cephesi komutanları Savaşın seyrini değiştiren küçük muhrip, 'Muavenet-i Milliye' Çanakkale Savaşları'nda, Türk askerinin kahramanca mücadelesinin yanında, Türk deniz kuvvetlerinde yer alan ve sayıları pek fazla olmayan gemiler de önemli görevler üstlendi. Bunlardan birisi, ''Muavenet-i Milliye'' adlı küçük bir muhripti. Türk askerinin yürekli, kahramanca mücadele edip kazandığı Çanakkale Deniz Savaşları'nda ''Muavenet-i Milliye'' adlı küçük bir muhribin savaşa yön veren manevrası hafızalarda pek yer almadı. Çanakkale Savaşları'nın bir başka kahraman gemisi ''Nusrat'' kadar anılmayan bu küçük muhrip, İngilizlerin ''Majestelerinin Gemisi'' olarak tanımlanan ''HMS Goliath''ı Morto Koyu'nda batırıp, savaşta önemli bir dönüm noktasını oluşturdu. Bu kahraman gemi Almanya'da inşa edilip, 1909 yılında suya indirildi. 765 groston ağırlığında, 74 metre uzunluğunda ve 7.9 metre enindeki gemi, 17 bin 700 beygir gücüne sahip olup 26 knot hız yapabiliyordu. Savaşın seyrini değiştiren küçük muhrip, 'Muavenet-i Milliye' O dönemde yaklaşık 6 aya yakın bir zaman Marmara Denizi'nde denizaltılarla mücadele eden ''Muavenet-i Milliye'' muhribi, ikinci Kirte Muharebesi'nde aldıkları yenilgi sonrası mevzilerinde sıkışan Fransız askerlerine destek olmak ve Türk askerlerinin taarruzunu önlemek amacıyla Morto Koyu'na gelen, yaptığı bombardımanla Türk birliklerine ağır kayıplar verdiren ''HMS Goliath''ı batırmak için hazırlanan planda yer aldı. Yapılan hazırlıkların ardından Alman komutan Kıdemli Yüzbaşı Rudolpf Firle, Yüzbaşı Ahmet Saffet Bey ile mürettebat, 90 kilogram barutlu 3 adet A-08 modeli Schwarzkopf torpidosunu kovanlara yükledi. Bir adet yedek torpido da güverteye konuldu. 12 Mayıs günü saat 18.40'da demir alan muhrip, heyecan verici seyrine başladı. Saatler 13 Mayıs gecesi 01.15'i gösterirken Hisarlık Burnu önlerine gelen geminin mürettebatı, 3 torpidoyu ''HMS Goliath''a gönderdi. Birinci patlamanın ardından, İngiliz gemisi sancak (sağ) tarafına doğru yatmaya başladı ve kısa bir süre sonra 570 mürettebatıyla Morto Koyu'nun karanlık sularına gömüldü. Savaşın seyrini değiştiren küçük muhrip, 'Muavenet-i Milliye' Operasyonunun ardından, geri dönerek Soğanlıdere Koyu'na giren Muavenet-i Milliye muhribi, görevini başarıyla tamamladıktan sonra sabah 05.00 sularında Çanakkale önlerinde demirledi. Goliath'ın batırılışı İngiliz donanmasını panikletti, boğazda Türk deniz kuvvetlerinin onurunu yükseltti ve HMS Queen Elizabeth zırhlısının savaş alanından geriye çekilmesine neden oldu. Bu kahraman geminin süvarilerine altın liyakat, subaylara gümüş imtiyaz, erlere ise gümüş liyakat madalyaları verildi. Savaşın ardından Muavenet-i Milliye gemisinin kaderi ise savaştaki gibi parlak olmadı. 1923 yılında hizmet dışı bırakılan gemi, 1953 yılına kadar başarısına yakışmayacak işlerde kullanıldı, sonunda ise hurdacılara satıldı. Son seferlerini Çanakkale'ye yaptılar Çanakkale Boğazı'nı geçip, İstanbul'a ulaşmayı hedefleyen dönemin en güçlü devletleri, beraberlerinde getirdikleri güçlü donanmanın önemli bir kısmını, 95 yıl önce Çanakkale Boğazı ile Marmara Denizi'nde kaybetti. Son seferlerini Çanakkale'ye yaptılar Dönemin son teknolojisiyle üretilen, üzerlerinde adeta ''ateş kusan'' toplar bulunan gemilerin oluşturduğu İtilaf donanması, 3 Kasım 1914'te Çanakkale Boğazı girişindeki Kumkale ve Seddülbahir kaleleri ile Orhaniye ve Ertuğrul tabyalarına yaptığı bombardımanla Çanakkale Deniz Savaşları'nı başlattı. Son seferlerini Çanakkale'ye yaptılar İtilaf donanması, muhtelif tarihlerde Çanakkale Boğazı'nı koruyan istihkamları susturma teşebbüsünde bulunduktan sonra, 18 Mart 1915 tarihinde genel saldırıya girişti. Bu saldırı, bütün gün sürmesine ve tüm filonun katılmasına rağmen başarısızlığa uğrayınca sonlandırıldı. Çanakkale Boğazı'nı geçip, İstanbul'a ulaşmayı hedefleyen İtilaf kuvvetlerinin gemileri, Türk askerinin kahramanca savunması karşısında Boğaz'ın karanlık sularına gömüldü. Son seferlerini Çanakkale'ye yaptılar Dönemin en güçlü donanmasıyla Çanakkale önlerine gelen İtilaf kuvvetleri, karadaki Türk askerinin isabetli atışları ile Boğaz'ın 11 noktasına döşenen mayınlar nedeniyle, Çanakkale Savaşları süresince 12 gemi ile denizaltıyı denizin karanlık sularına terk etmek zorunda kaldı. Düşman denizaltılarının kimisi kara topçusu marifetiyle, kimisi de Türk muhriplerince batırıldı. Son seferlerini Çanakkale'ye yaptılar Çanakkale Boğazı'nı denizin üzerinden geçemeyen İtilaf kuvvetleri, savaşlar sırasında su altından gizlice geçerek 9 Türk savaş gemisini batırabildi. İtilaf devletlerine ait denizaltılar, her türlü engellemeye rağmen Çanakkale Boğazı'ndan Marmara'ya geçerek, bir yandan Osmanlı donanmasıyla mücadele ederken, diğer yandan da İstanbul, Çanakkale ya da Gelibolu arasında sürdürülen Osmanlı deniz nakliyatını engellemeye, asker ve lojistik sevk yollarını kesmeye çalıştı. Son seferlerini Çanakkale'ye yaptılar Savaş sırasında Osmanlı Devleti ile müttefik Almanya'ya ait denizaltılar, İtilaf kuvvetlerinin gemilerinin batırılmasında önemli roller üstlendi. Denizaltı savaşlarına yönelik olarak Almanya'dan ilk destek 18 Mayıs 1915'te UB-8 denizaltısının Türk karasularına girmesiyle geldi. Daha sonra gelen U-21'in 25 ve 27 Mayısta Triumph ve Majestic gemilerini batırmasıyla İngilizler büyük gemilerini yarımadanın etrafından çekmek zorunda kaldı. Son seferlerini Çanakkale'ye yaptılar Çanakkale'yi denizden geçemeyeceklerini anlayan İtilaf kuvvetleri yaklaşık 1 ay sonra ise kara çıkarmasını denedi. Gelibolu Yarımadası'na yapılan çıkarmalarda Türk askerinin göğüs göğüse yaşanan muharebelerde düşman askerine geçit vermemesiyle, İtilaf kuvvetleri bir daha dönmemek üzere 9 Ocak 1916 tarihinde Gelibolu Yarımadası'ndan ayrıldı. 1915 Çanakkalesi'nden fotoğraflar Mayınlar ve karadaki topçu ateşiyle batırılmış müttefik gemileri