'YASALARI ÇIKARINCAYA KADAR TATİL BİZE HARAM' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Milletimize söz verdiğimiz yasaları çıkarıncaya kadar tatil bize haramdır. Biz, üzerimizde milletin emanetini taşıyoruz. Biz, bu emanete asla ve asla halel getirmeyeceğiz'' dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmaya, Meclis gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak başladı. TBMM'nin gündeminde ülkeyi ve milleti çok yakından ilgilendiren, bir çok tasarı ve teklif bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, zamanla yarıştıkları bu süreçte, her geçen günün çok iyi değerlendirilmesi ve azami verim elde edecek şekilde Genel Kurulu çalıştırmaları gerektiğini söyledi. Muhalefet yapıcı bir şekilde davranırsa, Genel Kurul çalışmalarına olumlu bir şekilde katkı yaparsa, milletin derdine derman olacak yasaları daha fazla vakit kaybetmeden süratle çıkaracakları temennisini de dile getiren bulunan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum: Biz, milletimizin beklentilerine, taleplerine cevap vermek için yine milletimiz tarafından burada görevlendirildik. Milletimiz bize, kendisinin ihtiyaçlarına cevap verecek, kendisinin meselelerine çözüm olacak yasaların ve düzenlemelerin yapılması için yetki verdi. Biz, o yetki ile buradayız. Hafta içinde de ifade ettim; milletimize söz verdiğimiz yasaları çıkarıncaya kadar tatil bize haramdır. Biz, üzerimizde milletin emanetin taşıyoruz. Bizim siyaset anlayışımız, bu emanet bilinci üzerine inşa edilmiştir. Biz, bu emanete asla ve asla halel getirmeyeceğiz. Gerekirse 24 saat gerekirse, 365 gün 6 saat çalışırız. Ümit ederiz ki önümüzdeki günlerde muhalefet partileri de aynı sorumlu ve duyarlı davranışı sergiler daha yapıcı bir tutum takınır. AK Parti olarak bizler, milletimiz için hizmet ürettikçe, çözüm ürettikçe, milletimizin yüzünün güldüğünü gördükçe, en önemlisi de aziz milletimizin hayır dualarına mazhar oldukça biz, tüm yorgunluğumuzu üzerimizden atıyoruz. Ben, grubumuzun da bu anlayış içinde olduğunu, bu aşk ve anlayışla çalışmaları sürdüreceğine tüm kalbimle inanıyorum.'' Başbakan Erdoğan, konuşmasında ekonomik göstergelere de yer verdi. Bir süredir ekonomik göstergelere ilişkin sevindirici gelişmelere şahit olduklarını anlatan Erdoğan, geçen hafta kapasite kullanım oranlarının açıklandığını hatırlattı. Bir önceki aya göre, kapasite kullanımının 3,6 artış kaydettiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, mart ayı işsizlik rakamlarının da yüzde 15,8 olarak açıklandığını söyledi. Bu oranda da düşüş yaşandığını anlatan Erdoğan, ''Şubat ayından mart ayına iş gücü arzı yaklaşık, 342 bin kişi artmış. Buna rağmen işsiz sayımız 25 bin kişi azalmış durumda. Yani 367 bin kişi bu dönemde işe yerleşmiş ki bu da son derece sevindirici ve umutlandırıcı bir gelişme olarak karşımızdadır'' diye konuştu. Bu eğilimin, devam edeceğini, işsizlikteki düşüşün yaz aylarında ivme kazanacağını tahmin ettiklerini ifade eden Erdoğan, dün Bakanlar Kurulunda aldıkları kararla kısa çalışma ödeneği başvuru süresini 6 ay daha uzattıklarını söyledi. Kredi kartları mağdurlarıyla ilgili de çok köklü bir düzenleme yaptıklarını bildiren Erdoğan, Hazine, Merkez Bankası, BDDK ve Bankalar Birliğinin ortak çalışmasıyla 875 bine yakın kredi kartı mağduruna çok önemli bir fırsat sunduklarını ifade etti. Erdoğan, ''Ödeme güçlüğü içine girmiş vatandaşlarımızın, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmelerini tavsiye ediyor, hayırlı olmasını diliyorum'' dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Kredi kartı, bir borçlanma yolu değildir. Vatandaşlarımız, borçlanma için kredi kartını değil, tüketici kredisini kullanmalıdır. Aksi halde yaşadığımız olumsuz tablo, bugün çözülse bile yarın tekrar eder. Tüm vatandaşlarımızın bu konuya daha hassasiyetle yaklaşmasını diliyorum. Piyasanın canlanması noktasında bazı ürünlerde ÖTV ve KDV'yi üç ay süreyle indirmiştik. Dün bu süre sona erdi. Aldığımız yeni bir kararla otomobil, beyaz eşya, bilgisayar ve mobilya gibi bazı ürünlerde farklı oranlarda indirim yaparak süreyi 30 Eylül 2009 tarihine kadar bir kaz daha uzattık. Bu düzenlemenin de ülkemize ve ekonomimize hayırlar getirmesini diliyorum.'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizler, tarihimizi birlikte inşa ettik, geleceğimizi de aynı şekilde yine birlikte inşa ediyoruz, birlikte inşa edeceğiz. Her şeyi yeniden ele almaya, her şeyi yeniden tartışmaya ihtiyacımız var'' dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin farklı kültürlerin, etnik grupların, mezheplerin, inanç ve kültürlerin asırlarlardır iç içe yaşadığı, bir arada hemhal olduğunu söyledi. Bu farklılıkların kendileri için bir zenginlik olduğunu belirten Erdoğan, bu unsurlar içinde kimsenin bir diğerine göre üstünlüğü, önceliği bulunmadağını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu farklı yapı içinde hiç kimsenin diğerini ötekileştirmeye, yabancılaştırmaya, dışlamaya, horlamaya hakkı olamaz. Hiç kimse kendisinde böyle bir hak göremez. Bu bakımdan herkesin karşılıklı olarak empati kurması, karşılıklı olarak birbirini anlama çabası göstermesi, toplumsal barış adına, toplumsal uzlaşma adına huzur ikliminin güvence altına alınması adına bu, büyük bir önem taşımaktadır. Bizler, tarihimizi birlikte inşa ettik, geleceğimizi de aynı şekilde yine birlikte inşa ediyoruz, birlikte inşa edeceğiz. Biz AK Parti olarak, bu konuda son derece hassas bir çizgi üzerinde yürümeye devam ediyoruz. Bütün toplumsal kesimlere eşit mesafede duruyor, farklılıklarımızı, çeşitliliklerimizi zenginlik olarak görüyor, hepsini aynı içtenlikle aynı samimiyetle sahipleniyor, benimsiyoruz. Geçen hafta Alevi vatandaşlarımızın problemlerine bir hal çaresi bulmak maksadıyla bir dizi toplantıya başladık. Bununla ilgili Bakanlığımız, bir Alevi Çalıştayı düzenledi. Bu toplantılar, ülkemiz için, milletimiz için, toplumsal barışın tesisi için tarihi bir fırsattır, son derece büyük bir imkandır. Bu farklı toplantılar, farklı kesimlerin, işin uzmanlarının, ilgili taraflarının katılımıyla devam edecektir. Alevi kardeşlerimizin asırlardan bu yana devam eden bir kısım sorunlarına kalıcı, tatmin edici bir çözüm üretmek için elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Biz, hiçbir vatandaşımızın mağdur ve mahrum olarak görülmesini istemeyiz.'' ''SİYASET ÜSTÜ ZEMİN'' Erdoğan, hiç bir vatandaşın kendisini dışlanmış hissetmesini görmek istemeyeceklerini belirterek, ''Biz, Alevi meselesini başından itibaren siyaset üstü bir zeminde ele aldık. Bundan böyle de süreci asla ve asla politize etmeden, kuşatıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla idame ettirmeye kararlıyız'' diye konuştu. Diğer siyasi partilerden de aynı yaklaşımı, aynı hassasiyeti beklediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: ''Elbette mesele siyaseten çözüme kavuşturulacak. Elbette siyasetçilerin çözüme katkısı olacaktır, olmalıdır. Ancak, konuyu siyasetin limitleri, gündelik siyasetin beklentileri ekseninde tartışmaktan, popülist, fırsatçı, istismarcı yaklaşıma çekmekten özenle kaçınmak durumundayız. Bunun altını özellikle çiziyorum; kimse buradan siyasi bir rant elde etmeye niyetlenmemelidir. Kimse, birdenbire 'ben, sizden daha fazlasını veririm' anlayışıyla hareket etmemeli. Böyle bir yarışın içine girmemeli. Gerginlikten beslenmemeli. Böyle bir yola meyletmemelidir. Herkesin aklıselim ile sağduyu ile sorumluluk şuuruyla açıklamalar yapması, hareket etmesi lazımdır. Meseleyi popülist nazarla ele alanlar, kalıcı çözümler yerine, aceleci çözümlerle ileride daha da büyük zararlara, daha büyük toplumsal yaralara yol açabileceklerini unutmasınlar. Her şeyi yeniden ele almaya, her şeyi yeniden tartışmaya ihtiyacımız var. Bu toplumun eşit yurttaşları olarak, her bir ferdimizin, ülkemizin esenliği, birlik ve beraberliği için seferber olduğundan eminiz. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de kırgınlıklar, ihmaller, gözardı etmeler, gözden kaçırmalar, önyargılar olduğunu kesinlikle biliyoruz. Önemli olan, bütün bunların üstesinden gelecek samimi bir çabanın, samimi bir ortak iradenin oluşmuş olmasıdır.'' Hükümet olarak bu samimi çabanın içinde olduklarını belirten Erdoğan, çok olumlu, son derece umut verici ilerlemeler kaydettiklerini bildirdi. ''Ama bunu rant aracı haline getirmek isteyenlere de kusura bakmasınlar, fırsat vermek istemiyoruz'' diyen Erdoğan, herkesi tatmin edecek sonuçlara da hep birlikte ulaşacaklarını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup konuşmasında, partisinin il kongreleri hakkında da bilgi verdi. Kongrelerinin demokrasi atmosferi içinde yapıldığını, yeni il yönetimlerinin belirlendiğini ifade eden Erdoğan, kongrelere katılmak üzere, her hafta sonu iki ile gittiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, o illerde valilikleri ziyaret ettiğini, şehrin sorunları ile bilgi aldığını ve bazı vatandaşların evlerine gittiğini bildirdi. Erdoğan, son olarak, partisinin Şanlıurfa ve Kars il kongrelerine katıldığını anımsatarak, gelecek hafta İzmir ve Kahramanmaraş il kongrelerine katılacağını belirtti. KIRGIZİSTAN HEYETİ GRUP KONUŞMASINI İZLEDİ- Başbakan Erdoğan'ın grup konuşmasını, Kırgızistan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Cangaroz Kanımetov ve beraberindeki heyet de izledi. Heyet üyeleri, Erdoğan'ın konuşmasının ardından kürsüye davet edildi. Kanımetov'ın hediye ettiği çapanı giyen ve Kırgız şapkasını takan Erdoğan, heyet üyeleri ile hatıra fotoğrafı da çektirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup konuşmasından önce, Şeref Kapısının önünde, Kayseri'den gelen 75. Yıl İstanbul Menkul Kıymetler Borsası İlköğretim Okulu öğrencileri ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Erdoğan, küçük bir kız çocuğunu kucağına alarak sevdi.