Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda bulunan hacı adayları, hacı olabilmek için son görevlerini ifa etmek ve haccın üç farzından en önemlisi olan Arafat Vakfesi için bugün itibariyle Arafat'a çıktı. Kutsal topraklarda her dil, renk ve ırktan yaklaşık 2 milyonu aşkın Müslüman, Arafat Vakfesi'nde bir araya gelerek birlik ve beraberlik için saatlerce dua etti. Dünyanın dört bir yanından gelen ve Arafat'ta buluşan milyonlarca Müslüman, haccın en önemli rüknü olan 'vakfe'yi gerçekleştirdi. Türk hacı adaylarının Arafat'taki heyecanı sabah ezanından önce başladı. Sabah ezanıyla kılınan namazın ardından tekbirler, telbiyeler, ilahiler ve kasidelerle devam etti. Mekke'nin 25 kilometre güney doğusunda yer alan ve Harem sınırları dışındaki Arafat'a çıkan yaklaşık 3 milyon hacı adayı, öğle ile ikindi namazlarını öğle vaktinde kılarak cem (cem-i takdim) etti. Hacı adayları namazın ardından haccın iki rüknünden biri olan 'vakfe'de yapılan duaya 'amin' dedi. Arafat'ta adeta mahşerde buluşma anını yaşayan hacı adayları, bu duygu dolu anlar nedeniyle gözyaşlarına hakim olamadı. Öğle ve ikindi namazının birleştirilerek kılınmasından sonra Arafat'taki milyonlar vakfe yaptı. Ellerin semaya açıldığı anda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın yaptığı Vakfe duasında yaklaşık 80 bin Türk hacı adayı duygu dolu anlar yaşadı. Yaklaşık 45 dakika süren Vakfe duasında Erbaş, İslam coğrafyasındaki kan ve gözyaşının son bulmasını diledi. Türkiye'nin birliğine ve dirliğine göz dikenlere fırsat verilmemesini dileyen Erbaş, Vakfe'de şöyle dua etti: 'Bizleri Kabe'ne davet ettin. Evinde misafirin olmaya layık gördün. Niyetlerimizi, tövbelerimizi, haccımızı, umremizi, ibadet ve taatlerimizi noksanlarıyla beraber kabul eyle Allah'ım. Sana verdiğimiz iman ve kulluk ahdini tazelemeye geldik. Dünyevi her şeyden sıyrılarak ölümün beyaz giysisi ihramlara büründük. Ölmeden önce ölümü hissettik. Sevdiğimiz her şeyi ve herkesi arkamızda bıraktık. Dünyanın her yerinden milyonlarca Müslüman kardeşimizle aynı iman, aynı ikrar, aynı niyet ve aynı ümit ile bu meydandayız. Peygamberimiz ve ashabı gibi, bizleri de birbirimize dost eyle Allah'ım.' Hazreti Muhammed'in emeği ve hakkı yok eden faizi kaldırdığını ve faizin her çeşidini ayaklarının altına aldığını buradan ilan ettiğini hatırlatan Erbaş, 'Her türlü sömürüden, sömürü aracı olan faiz belasından bizleri, milletimizi ve bütün insanlığı faiz belasından kurtar Allah'ım. Yine Peygamber Efendimiz burada, 'Ey İnsanlar Kadınlar konusunda Allah'tan korkun. Çünkü siz onları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve Allah'ın adını anarak nikah kıyıp onları kendinize helal kıldınız' buyurmuştu. Bizi eşlerine iyi davrananlardan, emanetlerine gözü gibi bakıp onları koruyanlardan eyle Allah'ım.' duasında bulundu. 'VATANIMIZA GÖZ DİKENLERE FIRSAT VERME ALLAH'IM' Türk milletinin, asırlardır İslam yolunda insanlığa hizmet ettiğini anımsatan Ali Erbaş, 'Asırlardır yüce dinimiz İslam'ın yolunda insanlığa hizmet eden, çaresizlerin umudu, mazlumların sığınağı, kimsesizlerin hamisi olan aziz milletimizi ilelebet payidar eyle Allah'ım.' diye dua etti. İslam'ın izzetine uygun davranmayı, her türlü kötülüğün, haksızlık ve zulmün karşısında durmayı, bütün mazlumların, muhacirlerin, gariplerin, yetim ve kimsesizlerin hep yanında olmayı Allah'tan niyaz eden Erbaş, duasına şöyle devam etti: 'Bu uğurda bize güç ver. Bizi bu bilinçten ayırma Allah'ım. Milletimizin bekasını sarsacak, huzur ve kardeşliğimizi bozacak her türlü dahili ve harici düşmanlardan memleketimizi halas ve emin eyle Allah'ım. Her türlü fitne ve fesada, hile ve tuzağa karşı bizlere feraset ve basiret ihsan eyle Allah'ım. Çeşitli bahanelerle ülkemizi zayıf düşürmeye çalışanlara, istiklal ve istikbalimize kastedenlere, varlığımıza ve vatanımıza göz dikenlere fırsat verme. Zalimlerin, hainlerin, kafirlerin kurdukları tuzakları kendi başlarına ma'kus eyle Allah'ım.' Erbaş, Vakfe'de duasını şöyle sürdürdü: 'Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim ve baki eyle. Bölünüp parçalanmaktan, dağılıp bozulmaktan, ayrılığa düşüp güçsüz kalmaktan bizleri muhafaza eyle Allah'ım. İnancı, vatanı, namus ve mukaddesatı için mücadele edenleri muvaffak ve muzaffer eyle Allah'ım. Bizleri güçlü eyle, izzetimiz, şerefimiz, onurumuz, harim-i ismetimiz çiğnenmesin Allah'ım. İnayet eyle bizlere, ilelebet mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmesin Allah'ım. Yardımını esirgeme bizden, adını cihana ilan eden ezanlarımız susmasın Allah'ım.' 'BEDİR'DEN, İSTİKLAL HARBİ VE 15 TEMMUZ'DAKİ ŞEHİTLERİMİZE RAHMET' Erbaş, duasında din ve mukaddesat uğrunda en aziz varlıklarını feda eden, Bedir'den Malazgirt'e, Çanakkale'den İstiklal Harbi'ne, 15 Temmuz'dan bugüne bütün şehitler için Allah'tan rahmet diledi. Gazilerden vefat edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ve hayırlı bir ömür dileyen Erbaş, Vakfe duasında şunları söyledi: 'Allah'ım; kahraman ordumuzu, askerimizi, polisimizi, bütün güvenlik güçlerimizi, karada, havada, denizde her veçhile mansur ve muzaffer eyle Allah'ım. Ülkemizi ve bütün İslam beldelerini her türlü semavi ve arazi afetlerden muhafaza eyle. Topraklarımızı verimli, ürünlerimizi bereketli eyle Allah'ım. Ülkemizin refah ve huzuru, insanlığın barış ve selameti için çalışan devlet adamlarımıza yardım eyle, onları her türlü tehlike ve tuzaklardan muhafaza eyle Allah'ım. Ey hainlerin tuzaklarını bozan yüce Rabbimiz; Suret-i Hak'tan görünüp dinimizi istismar ederek aramıza fitne ve fesat tohumları ekmeye çalışanlara, devletimize ve milletimize ihanet edenlere fırsat verme Allah'ım. Senin adınla insanları aldatanların, inancı ve samimiyeti istismar edenlerin şerlerinden bizleri, neslimizi ve ülkemizi muhafaza eyle Allah'ım.' 'Arafat'ta açılan eller hürmetine, aşkından tutuşan gönüller hürmetine, samimiyetle yalvaran diller hürmetine, alemlere rahmet olarak gönderdiğin Habib-i Edib'in hürmetine, varlığının, birliğinin, kudretinin nişanesi Ka'be-i Muazzama hürmetine, ülkemizi ve alem-i İslam'ı çepeçevre saran kötülükleri def eyle Allah'ım.' diyen Erbaş, 'Şu anda yapmış olduğumuz duamıza burada, ülkemizde ve dünyanın pek çok yerinde, 'amin' diyerek iştirak eden kardeşlerimizin gönüllerindeki hayırlı muratlarını kendilerine lütfeyle Allah'ım. Bu duanın feyzinden, bereketinden ve Senin mağfiretinden onları da nasibdar eyle ya Rabbi.' Yaşlı ve hasta hacı adayları da katıldı Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, duadan sonra hacı adaylarına seslenerek, birbirlerine sarılıp helalleşmeleri çağrısında bulundu. Sıcak havaya rağmen Vakfe Duası'nı birlikte yapan 80 bin Türk hacı adayı, adeta mahşeri yaşadı. Gün batana dek ibadetlerini sürdürecek milyonlarca hacı adayı, akşam vakti Müzdelife'ye geçecek. Akşam ve yatsı namazlarını, yatsı vaktinde 'Cem-i tehir'le kılacak hacı adayları daha sonra hac farizasının vaciplerinden olan Müzdelife vakfesini yapıp Mina'ya geçecek. Bu arada rahatsızlıkları nedeniyle Mekke'deki Diyanet Hastanesi'nde tedavi gören bazı yaşlı ve hastalar, sağlık personelinin yardımıyla ambulans ve ambulans helikopterler ile Arafat'a getirilerek vakfeye durdu. Suudi Arabistan yönetimi, Arafat bölgesinde havadan helikopterlerle, karadan da polis ekipleriyle güvenliği sağladı. HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ! Öğle namazını eda eden Hacı adayları sonrasında Diyanet işleri Başkanı Profesör Ali Erbaş eşliğinde Vakfe Duası'na eşlik etti. Hacı adayları burada hep birlikte dua etti. 70 TANE TAŞ TOPLAYACAK Bayramdan bir gün önce yapılan Arafat Vakfesi için Türk Hacılar, Terviye günü yani arife gününden bir gün öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kiraladığı araçlarla ihramlı olarak Arafat'a götürüldü. Vakfe duasının ardından artık hacı olan Müslümanlar, Müzdelife'ye hareket edecekleri vakte kadar da ibadet ve dualarını sürdürecek. Müzdelife'den nohut büyüklüğünde 70 tane taş toplayacak olan hacılar, gecenin bir kısmını burada geçirip Müzdelife Vakfesi'ne duracak. HAC İBADETİNİ TAMAMLAYACAK Hacılar ertesi gün Mina'da Cemerat denilen şeytan taşlama noktasında taşları atmaya başlayacak. Kesilecek kurbanların ardından Mina'dan Mekke'ye dönecek hacı adayları, Kabe-i Şerif'e yapacakları tavaf ve say ile hac ibadetini tamamlayacak. ARAFAT VAKFESİNİN ZAMANI