8 bin yılık köklü geçmişe sahip Afyonkarahisar milattan önce birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kenttir. Şehrin tarihi Hititlere kadar uzanmaktadır. Tarihi Afyonkarahisar Kalesi eteklerinde Selçuklu ve Osmanlı döneminde kullanılan binalar 1900'lü yılların başında çıkan yangında zarar görmüş, yaklaşık 3 bin ev yanarak kül olmuş. 2. Abdülhamit'in gayretiyle bu tarihi yapılar tekrar onarılmış ve inşa edilmiş. Osmanlı İmparatorluğu'nun dört bir tarafından gelen ustalar bu binaları yeniden inşa etmiştir. Tarihi dokusu, yöresel lezzetleri ve misafirlerine verdiği değer ve tüm merak edilen güzellikleriyle Afyonkarahisar'ı yakından tanımak ister misiniz? İşte Afyonkarahisar'ın eşsiz güzellikleri...
Tarihi mirasa sahip çıkma adına Kültür ve Turizm Bakanlığının büyük destekleriyle Valilik ve Belediye işbirliğinde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait 500 'e yakın tescilli bina aslına uygun restore ediliyor. Belediye 2013 yılında kentsel sit alanında kalan bölgelerin tamamının röleve, restitüsyon ve restorasyon projelerini, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yaptırarak ihaleye hazır hale getirmişti.
Bakanlığın katkılarıyla Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından ihalesi yapılan projeye göre 3 yıl içerisinde bölgenin tamamının bitirilmesini hedefleniyor.
Tarihi dokunun gün yüzüne çıktığı projede amaç; şehrin turizm potansiyelini açığa çıkarmak aynı zamanda misafirler için adeta yeni bir yaşam ve dinlenme alanı oluşturmak. Çalışmaların tamamlanmasıyla 'Eski Afyon' diye bilinen mahalleler adeta ihya olacak.
Şehrin coğrafi işaret tescili almış lokum, sucuk, haşhaş, keşkek ile patatesli köy ekmeği başta olmak üzere yöresel lezzetleri ve tatlıları markalaşma yönünde hızla ilerliyor. Yakın zamanda Afyonkarahisar UNESCO tarafından gastronomi alanında "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dâhil edildi ve kentin lezzetleri böylelikle tescillenmiş oldu. UNESCO'dan gastronomi şehri unvanı alan ilin bu alanda kalıcılığını sağlamak ve kente daha fazla katkı sağlayabilmek için çalışmalar sürdürülüyor.
