JERÓNİMOS MANASTIRI
Belém Kulesi'ne yakın konumdaki Jerónimos Manastırı, eski bir kilisenin yerine I. Manuel'in emri doğrultusunda 1501-1601 yılları arasında inşa edilmiş.
Uzun süren yapım süreci için gerekli bütçe, denizcilik faaliyetleri sonucunda Afrika ve Orta Doğu'dan elde edilen ticari kazançla oluşturulmuş. Uzunca bir süre denizcilere yardım eden keşişlere ev sahipliği yapan manastır, tıpkı kule gibi geç Gotik mimarinin Portekiz'de benimsenmiş hali olan Manueline stilinde tasarlanmış.
ALFAMA BÖLGESİ
Lizbon'un en eski mahallelerinden Alfama Bölgesi'nin geçmişi 12. yüzyıla kadar uzanıyor. Kentte ağır hasara yol açan 1755'teki deprem felaketinden fazla etkilenmediği için tarihi dokusunu günümüze hiç bozulmadan taşımayı başaran yerleşim bölgesi, São Jorge Kalesi ile Tagus Nehri arasında uzanıyor. Yamaca kurulu mahalle adını, dilimizdeki karşılığı "hamam" olan Arapça "Al-hamma" kelimesinden alıyor.
SANTA JUSTA ASANSÖRÜ
Mimar Raoul Mesnier du Ponsard'ın tasarımına bağlı kalınarak 1900-1902 yılları arasında inşa edilen 45 metre yüksekliğindeki asansör, ilk açıldığında yerel halkın yoğun ilgisine maruz kalmış. Günümüzde ise tarihi araç, gezginlere kısa sürede iki yerleşim bölgesi arasında geçiş yapma olanağının dışında seyir terası aracılığıyla Baixa'nın gösterişli manzarasının tadını çıkarma imkânı sunuyor.
Tasarımında tercih edilen stil nedeniyle Eyfel Kulesi ile büyük benzerlikler gösteren asansör, hizmet vermeye başladığı ilk yıllarda buhar gücüyle çalışıyormuş. Ancak 1907 yılında orijinal sistem, yerini elektrikle çalışan daha güçlü bir motora bırakmış. Asansörde yukarıya doğru aynı anda 20 kişi yolculuk yapabiliyor. Aşağıya inerken ise yalnızca 15 kişinin binmesine izin veriliyor.
LİZBON OKYANUS AKVARYUMU
Avrupa'da alanında en büyük 2. tesis olma özelliğini taşıyan Lizbon Okyanus Akvaryumu, 1998 yılında gerçekleştirilen ticaret fuarı kapsamında açılmış.
Kentin en önemli cazibe merkezleri arasında sayılan Milletler Parkı'nın içerisinde, kıyıdan birkaç metre açığa inşa edilen 2 katlı bir binada faaliyet gösteren akvaryum, 450 farklı türden 15 binin üzerinde su altı canlısına ev sahipliği yapıyor.
GULBENKİAN MÜZESİ
Sanat tutkunlarının yoğun ilgi gösterdikleri Gulbenkian Müzesi, Orta Doğu'da petrol ticareti yaparak hatırı sayılır bir servete sahip olan ve ömrünün son yıllarında Portekiz'e yerleşen Calouste Gulbenkian'ın vasiyeti doğrultusunda 1969 yılında açılmış.
Yaşamının büyük bölümünü Osmanlı himayesindeki topraklarda geçiren iş insanının oluşturduğu 6 bin parçalık değerli koleksiyon, kuzey binasında sergileniyor. Kültürel tesiste gösterimi yapılan modern koleksiyon ise 1956 yılından itibaren vakıf tarafından toplanan eserleri bünyesinde barındırıyor.