DELİKLİ KAYA ŞELALESİ - ARTVİN ARTVİN'in Murgul ilçesine bağlı Başköy'de, kayanın içinden akan su ile oluşan Delikli Kaya Şelalesi, bölgeye yol yapılmasıyla turizme kazandırıldı. Ünü kısa sürede sosyal medyada yayılan şelaleyi görmek isteyen yerli-yabancı turistlerin akın ettiği bölgeye, turizm şirketleri de tur düzenlemeye başladı. Zaman içinde akan suyun büyük bir kaya üzerinde oluşturduğu 4 metre çapındaki delikten 7 metreden dökülen su ile meydana çıkan muhteşem görüntü ve atmosfer insanı büyülemeye yetiyor. ÖRÜMCEK ORMANLARI- GÜMÜŞHANE Kürtün ilcesine bağlı Örümcek Ormanları, Avrupa, Kafkaslar ve ülkemizde bulunan en yüksek ve çaplı göknar ve ladin ağaçlarını bünyesinde barındırmaktadır. Bölge, Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 1998 yılında Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edilmiştir. Derin bir vadide yer alan ve denizden yüksekliği bin 150 metreden bin 600 metreye kadar olan bölgede kendi türünün ulaşabileceği maksimum çap ve boy sınırının üzerinde ortalama 420 yaş civarında ender rastlanır boyu 70 metreye ulaşan göknar ve ladin ağaçları yer alıyor. VALLA KANYONU-KASTAMONU Uzunluğu 12, derinliği ise yer yer 1,1 kilometreyi bulan ve riskleri nedeniyle rehbersiz geçişe izin verilmeyen Kastamonu'daki Valla Kanyonu, dünyanın en derin ve geçişi en zor kanyonları arasında gösteriliyor. Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesine bağlı Muratbaşı köyü Kanlıçay mevkisinden girilen Valla Kanyonu'nda geri dönmek mümkün olmadığından ancak 12 kilometre yürüdükten sonra Cide ilçesine bağlı Loş Vadisi Hamitliköyünden çıkılabiliyor. Derinliği yer yer bin 100 metreyi bulan ve pek çok risk barındırması nedeniyle geçişi en zor kanyonlar arasında gösterilen bölge 'dünyanın en derin ikinci kanyonu' olarak değerlendiriliyor. PERŞEMBE YAYLASI-ORDU Ordu'nun Aybastı ilçesine 17 kilometre uzaklıkta bulunan bin 500 rakımlı Perşembe Yaylası, yaz mevsiminde yeşile bürünen doğası ve birbirinden ilginç menderesleriyle yeni turizm sezonunda ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. İlkbaharın gelmesiyle karların erimeye başladığı yaylada, yaz mevsimi doğayı adeta yeniden canlandırıyor. Çimlerle kaplı yaylada yer alan mendereslerin bulunduğu alanlarda otlayan hayvanlar, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Türklerin Anadolu'ya gelmesinden itibaren yerleşimin ve yaşamın devam ettiği kabul edilen yayla, girişinde yer alan doğal gölü ve şelalesiyle de ziyaretçilerine farklı alternatifler sunuyor. Turizm merkezi olması nedeniyle yapılaşmanın yasak olduğu yaylaya gelen turistler, pansiyon ve apart evlerde konaklayabiliyor. YEDİGÖLLER-BOLU Yurdumuzun en etkileyici ve nefes kesici güzelliklerinden biri olan Yedigöller, Bolu şehir merkezinin 42 km kuzeyinde, Mengen İlçesine ise 53 km mesafededir. Batı Karadeniz Bölgesinin oldukça engebeli bir yerinde olan Yedigöller Milli Parkında irili ufaklı göller, orman denizini andıran zengin bitki örtüsü, şelaleler, göllerde yaşayan balıklar ve bu değerlerin yarattığı rekreasyonel kullanım potansiyeli ana kaynak değerlerini oluşturur. Alanın jeolojik yapısı genellikle serpantinlerden ve volkanik kayaçlardan oluşmuştur. Bölgedeki göller yer hareketleri sonucu kayak kitlelerin vadilerin önlerini kapaması sonucu suların birikmesi ile oluşmuş heyelan gölleridir. Bunlardan bazıları dip kaçakları ve derelerle birbirine bağlıdır. Dağcılık, bitki, kuş gözlemciliği, kamp ve doğa yürüyüşü için çok uygun olan bu park, 2019 hektar alanı kaplar. Bölge eşsiz manzaraları, zengin flora ve faunasıyla yıl boyunca doğa hayranlarını büyüler. Yedigöller özellikle Ekim ve Kasım aylarında doğa ve fotoğraf tutkunlarının akınına uğrar. Çeşitli büyüklükte yedi gölden oluşan bölge, 1965 yılından itibaren 'Milli Park' olarak koruma altına alınmıştır. Göllerin isimleri Büyükgöl, Kurugöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl ve İncegöl'dür. Milli Parkta hakim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, köknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlar da görülmektedir. Etkili koruma ile Parkın içerisinde ve yakın çevresindeki sahalarda sayıları artan geyik, karaca, ayı, yaban domuzu, kurt, tilki ve sincap türleri bulunmaktadır. Ülkemizde ilk kültür alabalığı üretimi 1969 yılında bu milli parkta kurulmuş olup, ülkemizde yayılmasında örnek teşkil etmiştir. Ayrıca Milli Park içinde yürüyüş yolları, şelaleler, dilek çeşmesi, Gülen Kayalar, Pisagor Ağacı, Anıt Ağaç, Kapankaya mevkisinde manzara seyir terası gezilip görülebilir. SAHARA MİLLİ PARKI-ARTVİN Türkiye'nin milli parklarından biri olan Karagöl Sahara Milli Parkı, 3 bin 251 hektarlık alana yayılmıştır. Artvin'in Şavşat ilçesinde yer alan Karagöl Sahara Milli Parkı, Karagöl ve Sahara Yaylası ile iki ayrı kısımdan oluşmaktadır. Artvin'in Şavşat ilçesinde yer alan bu milli park, doğa güzelliği ile görenleri büyülemektedir. Sahara Yaylası ve Karagölü'ü korumak için kurulan Karagöl Sahara Milli Parkı, 1994 yılında milli park statüsüne alınmıştır. GİDEROS KOYU-KASTAMONU Türkiye'nin en güzel koylarından birisi olan Gideros Koyu, Kastamonu Cide ilçe merkezinin 11 kilometre batısında yer alıyor. Gideros Koyu'nun Karadeniz'e açılan ağzı 130 metre genişliğinde, koyun çapı ise 514 metre genişliğindedir. Cenevizliler'in de yaşam sürdüğü Gideros, ismini Ceneviz sözcüğü olan Kytoros'tan alır. Gideros Koyu'nun çevresi; çam, şimşir, meşe, kestane ve kayın ağaçlarıyla kaplıdır. Koya zaman zaman domuz ve yabani hayvanların indiği söyleniyor.Gideros Koyu'nun eski yıllarda korsanlardan saklanmak için kullanıldığı ifade edilir. Cenevizlilerden kalma toplar hala kayaların üzerinde yer alırken; kaleler ve anıtlar da bölgede bulunmaktadır. Gideros Koyu'nda bir de yerel halkın Değirmenağzı Şelalesi ismini verdikleri bulunmaktadır. Değirmenağzı Şelalesi'nden koya buz gibi su dökülmektedir. BORÇKA KARAGÖL-ARTVİN Borçka Karagöl, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, Artvin ilindeki Borçka Tabiat Parkında bulunmaktadır. Borçka Karagöl, 19. Yüzyıl başlarında bir toprak kayması sonucu oluşmuştur. Bugünkü Klaskur (Aralık) yaylasının yakınlarındaki bir tepede toprak kaymasının Klaskur (Aralık) deresinin önünü kapatması sonucu bu güzel göl oluşmuştur. Etrafı dağlarla çevrili olan Borçka Karagöl, yaklaşık olarak 1480 metre yüksekliktedir. Karagöl, Artvin ilinin Borçka ilçesi merkezine 27 km uzaklıktadır. Doğu Karadeniz'in doğayla iç içe şehirlerinden biri olan Artvin'de gezilebilecek yerlerden biridir. Borçka Karagöl, gizli kalmış cennetten bir köşedir. Bu eşsiz doğa harikası göl, ormanlık alan ve gölle bütünleşmiş bir tabiat parkıdır. Yağmur ormanları ekosistemine benzeyen iklimi vardır. Etrafı dağlarla çevrili olan göl, yoğun yağış alır. Çam ağacı başta olmak üzere birçok ağaç çeşidini burada görebilirsiniz. Burada çeşitli hayvanlar vardır; Boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, dağ tavuğu, vaşak ve bir çok yırtıcı kuşlar yaşamaktadır. Göl kenarındaki ağaçlar, sonbaharda rengarenk bir görüntü oluşturmaktadır. MARAL ŞELALESİ-ARTVİN Artvin'in Borçka ilçesine bağlı Maral köyü sınırları içinde bulunan ve yörede yaşayanlar tarafından 'yeryüzü cenneti' olarak tarif edilen Maral Şelalesi, son yıllarda Doğu Karadeniz turizminde ilgi odağı olmaya başladı. Maçahel Vadisi'nde yer alan Maral Şelalesi, tek kırımda 64 metreden dökülerek oluşturduğu doğal güzellikle, Doğu Karadeniz'in en dikkat çekici tabiat harikaları arasında gösteriliyor. Amasya'dan Batum'a uzanan turlarda, Trabzon ve Rize'ye uzak olması nedeniyle önceleri ziyaret güzergahında bulunmayan şelale, bilinirliği arttıkça her geçen gün daha fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. Bölgeye araçlarla ulaşabilen doğa tutkunları, şelaleye giden yolda önce 'yeryüzü cennetine gider' tabelasıyla karşılaşıyor. Yemyeşil doğanın içinde uzanan patikayı takip ederek kısa bir yürüyüşle şelaleye ulaşan ziyaretçiler, karşıdaki tepenin üzerinden suyun oluşturduğu güzelliği izleyebiliyor. Yamaç üzerindeki patikadan, ağaçtan yapılmış merdivenlere tutunularak şelalenin yanına kadar gidilebiliyor. Yerli ve yabancı turistler, suyun düştüğü yerde oluşan gölete girerek serinliyor. POKUT YAYLASI-RİZE Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında yer alan 2 bin 170 rakımlı Pokut Yaylası, eşsiz güzelliğiyle doğa tutkunlarının uğrak mekanları arasında yer alıyor. Özgün mimariye sahip en eskisi 250 yıllık olan 50 civarında ahşap evin bulunduğu geniş çam ormanlarıyla çevrili Pokut Yaylası, trekking yapmayı sevenler ile fotoğraf sanatçılarının vazgeçemedikleri yerler arasında bulunuyor. Ladin ormanlarıyla kaplı Çamlıhemşin ilçe merkezine 2 saat uzaklıktaki Pokut Yaylasında doğa severler, yorucu, zorlu ancak bir o kadar da zevkli yürüyüşün ardından Hazindak ve Sal yaylalarına geçerek Karadeniz'in diğer güzellikleriyle de tanışabiliyor.