Afrika ülkesi Sudan'ın, Nil Nehri'nin kıyısında yer alan başkenti Hartum, farklı ülkelerden gelen iş adamları ve şirketlerin de etkisiyle değişiyor ve gelişiyor. Nil Nehri'nin kıvrımlı akışının fil hortumuna benzemesinden ötürü ''Hartum'' adı verildiği belirtilen şehir, milyonları bulan nüfusuyla dikkati çekiyor. Net rakamlar söylenmese de 5 milyonun üzerinde kişinin yaşadığı dile getirilen Hartum, üç bölgeden oluşuyor. Hartum bölgesi, Sudan'ın zenginlerinin yaşadığı yer olarak biliniyor. Bu bölgede lüks konutlar bulunuyor ve özellikle ülkede görev yapan yabancı kuruluşlar ile bu kuruluşlarda görev yapanlar, buradaki evleri ve iş yerlerini kiralıyor. Bölgedeki kiralar, 500 dolardan başlayıp, 5 bin dolara kadar ulaşabiliyor. Hartum Havaalanı da yine bu bölge içerisinde. Kentin sanayisi Umdurma adı verilen bölgede yoğunlaşırken, eski şehrin yer aldığı Bahri de genelde gecekondu tarzı kerpiç evler bulunuyor. Zenginleri ve fakirleri olan, ancak Türkiye'deki tabiriyle 'ortadirek' sınıfı bulunmayan Hartum, geniş asfalt caddeleriyle dikkati çekiyor, sokaklar ise çoğunlukla toprak zemin. Kentte, alışık olmayanlar için oldukça farklı bir trafik seyri yaşanıyor. Trafik ışıklarının yeni yeni konulmaya başlandığı caddelere, yolun sağından veya solundan araçlar çıkabiliyor. Bu nedenle, özellikle yolların kesiştiği kavşaklarda yoğunluk ve karmaşa yaşanıyor. RAKŞA VE EMCET Hartum caddelerinde, trafikte seyreden farklı türdeki araçları görmek mümkün. Lüks cipler ve otomobillere sıkça rastlanılan Hartum'da, özellikle Güney Kore ve Japonya menşeli araçların çoğunlukta. Şehir içi ulaşım, midibüs ve minibüslerin yanı sıra, 'rakşa' adı verilen üç tekerlekli, yanları açık motorlu araçlar ve 'emcet' denilen küçük minibüslerle sağlanıyor. Bu araçlarla, düşük ücretler karşılığında şehir içinde gezilebiliyor. Bunun için, araca binmeden önce pazarlık yapmak gerekiyor. Kent genelinde trafik akışı hiç durmazken, araçların yoğun olarak kullanımında benzinin ucuz olmasının da etkili olduğu söyleniyor. Cadde ve sokaklarda dikkati çeken bir başka unsur da, üzeri kapalı yerlere konulan ve 'sebil' diye adlandırılan testiler. Havanın her mevsim sıcak olduğu Hartum'da insanlar, testilerde soğuyan suyu içerek serinlemeye çalışıyor. Bunun dışında, her yerde karşınıza çıkabilecek manavlarda mango, muz, portakal, greyfurt ve cevafe gibi tropikal meyveler satılıyor. Türkiye'deki gibi yol kenarlarında seyyar olarak satışı yapılan kavun ve karpuz ise her mevsim rahatlıkla bulunabiliyor. Bu meyvelerin suyundan kokteyl yaparak satan çok sayıda büfeye de rastlamak mümkün. FARKLI BİR KAHVALTI MENÜSÜ: FUL Sudan'ın başkenti Hartum'un hemen hemen bütün sokaklarında karşınıza çıkabilecek farklı bir kahvaltı menüsü var. ''Ful'' adı verilen kahvaltı, bakla ile yapılıyor. Kazanlarda haşlanan baklalar, bir kabın içerisine konuluyor, sonra da üzerine ekmek parçaları serpiştiriliyor. Bunun üzerine de tercihe göre domates, biber, soğan ya da peynir ekleniyor. Son olarak, bu karışım sert bir cisimle iyice eziliyor ve servis ediliyor. Yemeğin hazırlanmasının ardından bir gölgeliğin altında bir araya gelen Sudanlılar, ekmeklerini bandırıp 'ful'u iştahla tüketiyor. Kahvaltının dışındaki diğer zamanlarda da yenildiği belirtilen ful, dükkanlarda ve büfelerde her gün hazırlanıyor. 4-5 kişinin karnını doyurduğu bir kap 'ful' 5 Sudan pounduna satılıyor ve bu da yaklaşık 2 dolara tekabül ediyor. Hem damak zevklerine uygun hem de ucuz olduğu için Sudan'lılar 'ful'ü çok fazla yiyor. Ful için bir diğer ayrıntı da yine Sudan'a özgü. Mesaiye 08.30'da başlayan Sudanlılar, saat 11.00'de kahvaltı molası veriyor ve 'ful' satan dükkanların önünde toplanıp kahvaltılarını yapıyor. Kahvaltının ardından yeniden işe koyulan Sudanlılar, 13.30'da öğle namazına gidiyor ve dönüşte 15.00'e kadar çalıştıktan sonra mesai bitiyor. Sıcak bir ülke olması dolayısıyla, insanlar genelde gölgelik yerleri tercih ediyor ve hemen hemen bütün evlerde ve iş yerlerinde vantilatör ve klimalar kullanılıyor. YABANCILARIN YOĞUN İLGİSİ VAR Sudan'ın başkenti Hartum, 'Kara Kıta' olarak isimlendirilen Afrika'nın gelişmeye aday başkentlerinden kabul ediliyor. Ortasından Nil Nehri'nin geçtiği kent, zaman zaman bu bölgeye gelenlerin ifadesiyle, sürekli bir değişim ve gelişim içinde. Kentin hemen hemen yer yerinde, üzerinde 'UN' yazısı bulunan, Birleşmiş Milletlere ait görevlileri taşıyan araçları görmek mümkün. Hartum'da, Türklerin yanı sıra, çok sayıda Çinli ve Malezyalı'ya rastlamak mümkün. Kentin 60. Caddesi'nde, mobilya, pvc, çelik kapı, perde işleriyle uğraşan çok sayıda Türk firması bulunuyor. Yine kent genelindeki iş yerlerinde, Çin ve Malezyalı çalışanların yanı sıra, Afrika'nın birçok ülkesinden gelmiş işçiler çalışıyor. Aralarında Akdeniz, GAP ve Yapı Merkezi inşaat firmalarının bulunduğu Türk şirketleri, genelde bina ve köprü yapımı işlerini yürütürken, Çinlilerin şehirler arası yollar, Malezyalıların da petrol işiyle ilgilendikleri belirtiliyor. Kentte, Çin ve Malezya otellerinin yanında, Burj al Fateh adlı, ilginç bir görünümü olan 5 yıldızlı otel, buraya iş için gelen yabancı konukları ağırlıyor. Tüm ülkelerden yatırımcıların ilgisini çeken Sudan'ın başkenti Hartum'un, kısa sürede önemli gelişmeler katedeceği dile getiriliyor. KENTİN ARKASI VAROŞ BÖLGESİ Hartum'un, lüks konutların yer aldığı merkezinin yanında, büyük bölümünde fakirlerin yaşadığı varoşlar bulunuyor. Genellikle kerpiç ve topraktan yapılma evlerin bulunduğu mahallelerde, yaşam kent merkezine göre çok farklı. Evlerin içerisinde, koltuk bulunmazken, oturmak için yataklar kullanılıyor. Gelen misafirler, karşılıklı konulmuş yataklar üzerinde oturtuluyor. Televizyon ve elektrikli ev eşyaları pek kullanılmazken, Sudan'lılar misafirlerine ikramda sınır tanımıyor. Sudanlılar, evlerine konuk olan herkese, ellerinde olan her şeyi ikram ediyor. Yabancılar, ''Sudanlıların evlerine 5 dakikalığına bile girseniz, uzun süre sizi misafir ederler ve mutfaklarında ne varsa size sunarlar'' diye konuşuyor. Sudan'da kadınlar genelde renkli elbiseler tercih ederken, erkekler boydan boya giydikleri beyaz kıyafetlerle geziyor. İnsanlar genelde terlik giyerken, yalın ayak gezmeyi tercih edenlerin sayısı da oldukça fazla. NİL NEHRİ ÖNEMLİ BİR GEÇİM KAYNAĞI Kenti ikiyi bölen Nil Nehri, Hartumlunun yaşamında ve geçiminde önemli yere sahip. Hartum'un su ihtiyacı Nil'den karşılanırken, tarım arazilerinin sulamasında yine bu su kullanılıyor. Nil kıyısında balık tutanları görmek de mümkün. Nil Nehri, kente gelen yabancıların en çok rağbet ettiği gezi alanı olarak kabul ediliyor. Nehir boyunca, birbirinden farklı kuş türlerini ve kuş yuvaları, ''varal'' adı verilen iri kertenkelelerin de bulunduğu çeşitli hayvanlar, seyredeğer görüntüler oluşturuyor. FARKLI BİR DENEYİM: NİL NEHRİ GEZİSİ Kuzey Doğu Afrika'da bulunan ve 6 bin 695 kilometre ile dünyanın en uzun nehri olma özelliği taşıyan ve Afrika kıtasının neredeyse üçte birini kaplayan Nil, 'Kara Kıta'nın adeta can damarı. Güneyden kuzeye doğru akan nehrin, Beyaz Nil, Mavi Nil ve Atbera isimlerinde üç kolu bulunuyor. Nehrin en uzaktaki kaynağı, Burundi'deki Doğu Afrika Göller Bölgesi'nde Kagera nehri olarak doğuyor ve Tanzanya, Ruanda ve Uganda sınırlarını çizerek Victoria gölüne katılıyor. Asıl Nil nehri, bu gölden Victoria Nili olarak çıkıp, Kyoga ve Albert Göllerinden geçtikten sonra Albert Nili olarak yoluna devam ediyor. Nimule'de Sudan'a giren nehrin ana kolu, Melekal yakınında Bahrü'l Gazal ve Sobat nehirleriyle birleştiği yere kadar Bahrü'l Cebel, Mavi Nil Nehri ile birleştiği yere kadar da Beyaz Nil Nehri olarak anılıyor. Mavi Nil, Etiyopya'nın orta kesiminde doğup, Beyaz Nil'e, Hartum yakınlarında doğu kıyısından katılıyor. Asıl Nil, son büyük kolu olan Atbera nehrini Hartum'un kuzeydoğusunda ve doğu kıyısından alıyor. Daha sonra kuzeybatıya doğru geniş bir 'S' çizen ve üç çağlayanı aşan Nil, Nasır Gölüne katılıyor. Bu gölü oluşturan Assuan Barajı'nın aşağısında Mısır içlerinde kuzeye doğru akan nehir, Kahire yakınlarında Nil deltasını oluşturup, İskenderiye ile Dimyat'tan Akdeniz'e dökülüyor. Tarih boyunca sulama ve taşımacılıkta kullanılan Nil, kollarının birleşme noktası olan Sudan'ın başkenti Hartum'da da insanların en büyük hayat kaynaklarından birisi. NİL NEHRİ GEZİSİ VE 'VARAL' Çeşitli nedenlerle Hartum'a gelenlerin ilk görmek istediği yerlerden birisi Nil Nehri. Nehri gezebilmek için, şehir merkezinde kıyılarda bekleyen motorlar ve bölgeye özgü çeşitli nehir araçlarını kullanmak gerekiyor. Buradaki tekneler ve diğer araçları kullanan Sudanlılarla pazarlık usulü anlaştıktan sonra çıkılan gezide, farklı bir atmosfere girildiği hemen hissediliyor. Unutulmaması gereken bir başka nokta ise tekne sahibine nehrin bu kısmında görülebilen ve 'Varal' olarak adlandırılan iri kertenkelelerin yerini bilip bilmediğinin sorulması. Tekneleri ya da diğer araçları kullananlar genelde Arapça konuşuyor ve bu dili bilen birisi yanınızda varsa, size Nil'i anlatan birer rehber olabiliyor. Nehir gezisi başladıktan sonra isim listeniz alınıyor ve iskelesi bulunmayan bir kıyıya yanaşılarak bu liste görevli polislere teslim ediliyor. Polise liste verilip izin alınmadan Nil'i gezemiyorsunuz. Nil gezisinin ilk etabında kıyılarda kısmetlerinin açılacağı düşüncesiyle ayaklarını suya sokan gençleri, balık tutanları, kanolarıyla spor yapanları ve tarlalarını sulayabilmek için nehir kıyısında çalışanları görebilirsiniz. Gezi boyunca, nehir üzerindeki çok sayıda köprü, Hartum'un en görkemli binalarından Burj al Fateh Oteli ve iki Nilin birleştiği noktadaki Nileyn Camisi dikkat çekiyor. Birbirinden güzel çok farklı kuş türleri etrafınızda uçuşurken, kıyıya yakın yapılan seyir sırasında, güneşin ısıttığı toprak üzerinde uyuyan 'Varal' denilen iri kertenkeleleri görebilmek için pür dikkat bakacaksınız. Hartum'lular, 'Geziye çıkanların şansları varsa, bir varalla karşılaşırlar' derler ve eğer şanslıysanız, toprak üzerinde usulca uzanan ve boyları 1,5-2 metreye kadar çıkabilen bu iri kertenkeleleri görebilirsiniz.