Akıllı telefon teknolojisinde büyük bir devrim başlatan Apple, son olarak iPhone XS serisi telefonlarıyla dikkat çekmişti. Bu telefonların en çok konuşulan özelliği ise eSIM teknolojisi oldu.
İşte bu yeni teknolojiyle ilgili bilmeniz gerekenler:
eSIM elektronik bir SIM kart... Başındaki "e" kelimesi ise ingilizce "embedded" (gömülü) kelimesinin kısaltması.
Telefona takılan küçük beyaz plastik kartlar olarak tanıdığımız SIM kartların aksine, eSIM, elimizle dokunabileceğimiz fiziki bir kart değil. Akıllı telefonunuza iliştirilecek küçük bir çipten ibaret.
Ancak eSIM'in çalışabilmesi için cep telefonu operatörlerinin bu yeni teknolojiyi desteklemesi gerekiyor. Bu nedenle geçen yıl tanıtılan iPhone'lardan (XS ya da XS Max) birini almak istiyorsanız, operatörünüzün bu yeni teknolojiyi desteklediğinden emin olmalısınız.
Dahası bu iki hatta, internet ve konuşma ücretleri açısından da birbirinden farklı paketler seçebileceksiniz.
eSIM teknolojisi yeni değil. Samsung 2016 yılında çıkardığı akıllı saati Gear S2'de bu teknolojiyi kullandı.
Yeni eSIM teknolojisi, mobil iletişim operatörleri birliği, Küresel Mobil İletişim Sistemleri (GSMA) tarafından destekleniyor.
Ama pratikte, bu yeni teknoloji, yaygın olarak desteklenmeye başlamış değil. Şu anda yalnızca 10 ülkedeki operatörler eSIM hizmeti sunuyor: Avusturya, Kanada, Hırvatistan, Çekya, Macaristan, Hindistan, İspanya, İngiltere ve Amerika. (Buradaki operatörlerin de tamamı değil)
Yeni teknoloji ile tüketicilere mi, üreticilere mi daha çok yarıyor?
Tüm yeni teknolojiler gibi eSIM'in de eksileri ve artıları var. Hatlar ve operatörler arasında geçişkenliği kolaylaştırması bir yana daha geniş resimde, bu gibi yeni ürünlerin, teknoloji bağımlılığını yeni boyutlara taşıyabileceği endişesi de dile getiriliyor.