18 Ekim'de Güneş Sistemi'nde gözlenen ilk yıldızlararası gök cismi olan Oumuamua'nın uzay gemisi olabileceğine dair şüpheler vardı. Cismin aslında yapay olduğu, sürtünmeyi azaltmak, gaz ve tozdan kaynaklanan hasarı minimuma indirmek için puro şeklinde tasarıma sahip olduğu ileri sürülüyordu. Oumuamua, Havaii dilinde 'Uzaklardan gelen ulak/haberci' anlamına geliyor. İLK RAPOR YAYINLANDI Liderliğini Stephen Hawking ve bir grup bilim insanın yaptığı Breakthrough Listen araştırma programı Oumuamua'yı takip altına almış ve radyo frekanslarını dinlemeye koyulmuştu. OUMUAMUA NEDİR? Gerçekleştirilen ilk dinlemeler ve analizlere göre Oumuamua, uzay gemisi değil. Daha önce söylendiği gibi bir kaya parçası. Yani asteroit. Breakthrough Listen'daki bilim insanları genel olarak uzak frekanslardaki yıldızları dinleyerek, dünya dışı yapay bir sinyalin izini sürer. Tabii ki Oumuamua'nın beklenmedik ziyareti ise kaçırılmayacak bir fırsattı. Asteroitin garip şekli ve hızı (Saniyede 87 km'lik hızla ilerliyor) doğal olmayacağı şüphelerini doğurmuştu. Green Bank teleskobundan yararlanan gökbilimciler, Oumuamua'dan gelen yapay sinyaller tespit edemedi. Andrew Siemion yaptığı açıklamada, 'Farklı sonuçlarını bir araya getirdik. Şimdilik bir şey çıkaramadık. Araştırmalarımız devam ediyor. Ayrıca makine öğrenme tabanlı teknikler deniyoruz' dedi. ANALİZ DEVAM EDİYOR Siemion, dört bandın tamamından veri alabileceklerini söyledi. Bu aşamada yalnızca S-bandı verisi işlenmiş halde (1.7 ile 2.6 GHz frekansları arasında) ve kalan üç bandın analizi halen devam ediyor. Gökbilimci olan Jason Wright, 'Arthur C. Clarke'ın RAMA serisinde Güneş Sistemi'nden geçen uzay gemisinden bahsediliyordu. Uzaylı yapısı teknolojilerin nasıl bulunabileceği ve uzayda nasıl yol alınabileceği konusunda açık fikirli olmalı ve Clarke'ın önerisini ciddiye almalıyız' açıklamasında bulundu.