ERMAN TOROĞLU - BEŞİKTAŞ'IN İŞİ ZOR
Ayıp çok ayıp. İnsanların aklıyla ve gözüyle dalga geçmeyin. Beşiktaş'ın attığı golde yan kamera gösteriyor iki defa, Beşiktaşlı oyuncu net ofsayt. Hakem oyunu durduruyor, görüntüye bakıyorlar bir de ne görelim; o pozisyonu o açıdan göstermiyorlar, kale arkası açısından gösteriyorlar, ofsayt olmadığını anlatıyorlar bize. Yahu arkadaşlar yapmayın, insanları aptal yerine koymayın. Bunu nasıl yapıyorsunuz ve kimler yapıyor? Bunların hesabını sormazsanız, Türk futbolunda zaten bir güvensizlik var, iyice batağa gireriz. Yahu elektronikle oynamayın bari. Yani sözün özü; ayıp oğlu ayıp, yazıklar olsun.
"YÜKSEK PARALAR ALAN OYUNCULARI GÖNDERECEKLER"
Beşiktaş takımı ikinci yarıda baskılı gözüktü. Antalyaspor mümkün olduğu kadar geri çekildi. Top yaparak akına çıkamadı. Aslında orta sahada biraz daha iyi top yapsalar 3-4 yapmaları işten bile değil. Şu anlaşılıyor ki Beşiktaş bu seneyi unutmuş, seneye bakıyor. Çünkü sahaya çıkan kadro, sonra oyuna girenler, yönetimle teknik direktör Sergen Yalçın konuşmuşlar, önümüzdeki yıl 'kimler kalacak, kimler gidecek' ona bakıyorlar, işleri zor. Yüksek paralar alan oyuncuları, belli ki gönderecekler. Yani yıllar önce Samet Aybaba ile yaşanan 'feda'yı yapacaklar seneye ama bunu açık açık söyleyemiyorlar, söylemiyorlar. Çünkü kombine satacaklar, seyirciyi köpürtecekler ama hangi takımla, hangi kadroyla. Önümüzdeki yıl da işi çok zor. Bunun için de yazının sonunu şöyle bitireceğim; Fikret Orman kına yaksın...
SİNAN VARDAR - ZOR DOSTUM ZOR
Yıllardır yapılan kadro mühendisliği maalesef Beşiktaş'ı bu noktaya getirdi. Sergen Yalçın'ın elindeki malzeme maalesef bu! Başkan Ahmet Nur Çebi bir yandan dağlar kadar biriken borçları ödemeye çalışırken bir yandan da takımı yeniden kurmaya çalışacak. Beşiktaş'a bu kadar zarar verenler hesap vermeli...
"SADECE KÖTÜ OYNAMIYOR TAKIM ARKADAŞLARINI DA BOZUYOR"
Beşiktaş'ın ilk yarıda gördüğü 2 gol de son 3 sezonun özeti gibiydi. İki golde de Vida yoktu. Hatta Antalyaspor'un hemen hemen tüm ataklarında! 'Yıldız' diyorlar ona ve Beşiktaş'tan yıllık 3 milyon Euro alıyor. Sadece kötü oynamıyor takım arkadaşlarını bozuyor.
"BEN BEŞİKTAŞ'IN FUTBOLCUSU DEĞİLİM MESAJINI VERDİ"
Beşiktaş ilk yarıda tel tel dökülürken Güven Yalçın tel tel döküldü ve yine "Ben Beşiktaş'ın futbolcusu değilim" mesajını verdi. Spor medyasında gülerek okuyorum 5 milyon euro teklif etmişler Güven için... Sergen Hoca çok sabırlıydı ona 45 dakika dayanması büyük olaydı.
Beşiktaş'ta özellikle Rıdvan Yılmaz'ı çok beğendim. İlk yarıda bir hareket yaptı ve pozisyona girdi ki, maçın en güzel hareketlerinden biriydi. Kaleci Ersin'in ise daha pişmesi gerek gibi. İkinci yarı bambaşka bir mücadele oynandı. Beşiktaş, Ljajic ve N'Koudou'nun oyuna girmesiyle canlandı. Atiba sahada her şeyini ortaya koyan bir futbol sergiledi. Siyah-beyazlı takım bu yarıda iyi sinyaller verirken Antalyaspor kalecisi Boffin sahanın yıldızlarından biri oldu. Beşiktaş ikinci yarıdaki oyunuyla yenilgiyi hak etmedi ama dünkü sonuçla Avrupa yarışında büyük yara aldı.
Antalyaspor Teknik Direktörü Tamer Tuna artık Süper Lig'in kalıcı teknik direktörlerinden biri oldu. Virüs salgını döneminde takımını iyi hazırlamış. Amatörden takıma kazandırdığım Veysel başta olmak üzere Sangare ve Sinan Gümüş de sahanın en iyilerindendi. Hakem Ümit Öztürk mükemmele yakın bir maç yönetti. Tebriklerimle...
TURGAY DEMİR - BIRAKMIŞLAR!
Sevgili Ezgi Toper'le dün sabah yaptığımız yayında kadroyu görünce ön tarafa itiraz etmiştim. Bana göre Adem mutlaka olmalı, Boateng de yan mevkii olan santraforda değerlendirilmeliydi... Boyd ve Diaby'den verim almanın mümkün olmadığını de belirtmiştim. Sergen hoca nasıl böyle bir on bir sürdü sahaya gerçekten anlamadım. Diaby, Boateng-Boyd ve Güven dörtlüsünün ön tarafta iki pas üst üste yapma şansları bile yoktu bana göre. Onlara destek olarak arkadan Elneny gelse belki durum biraz farklılaşabilirdi ama Sergen Yalçın, Mısırlı oyuncuyu altı numara pozisyonunda kullandı. Bunu anlayabiliyorum, nispeten ayakları daha iyi olan Ruiz-Elneny işbirliği ile savunmadan daha derli-toplu çıkmayı hedefliyor. Mantıksız değil ancak böyle yaptığınızda on numara pozisyonunda mutlaka Adem Ljajic olmalı...
"ŞU İKİ KARARI BİLE HAKEM OLMADIĞININ GÖSTERGESİ"
Nitekim ilk yarı iki gol yerken rakip kaleye bile gidemeyen Beşiktaş, ikinci yarının başında N'Koudou ve Adem'in girmesiyle ilk yedi dakikada dört net pozisyon buldu, ikisini kale içinden çıkardılar, birini de Boyd, Boffen'in kramponuna nişanladı... Yani doğru kadro elinden geleni yaptı ama atı alan Üsküdar'ı geçmişti... Umarım Sergen hoca Diaby ve Boyd'un etkisiz eleman olduklarını bugün görmüştür. Gecenin tek güzel tarafı Rıdvan ve Ersin gibi iki gencin ümit vermesiydi... Ümit demişken!.. Ümit Öztürk çok kötü bir hakem vesselam. Antalyalı oyuncunun "serbest" olan eline temas eden topa penaltı vermeyen Öztürk, yere düşen Gökhan Gönül'ün destek eline temas eden topta elle oynama kararı verdi... Şu iki kararı bile hakem olmadığının göstergesi... Bakalım Zekeriya Alp bunu ne zaman görecek.
REHA KAPSAL - GECE İLE GÜNDÜZ!
Koronavirüs salgınından sonraki futbol düzeninde seyircisiz maçlar, özellikle Beşiktaş gibi kağıt üzerinde 8 maçta 24 puan alarak farklı yerlere gitmek isteyen takımlar ve bu hedefi oyuncularına gösteren bir teknik adam için zordur. Sergen Yalçın'ın teoride düşündüklerinin sahada pratiğe dönüşememesinin en büyük sebebi; Beşiktaş'ın yarıştan kopması, futbola verilen üç aylık ara ve bir de iç sahadaki o güçlü taraftarının eksikliği oldu. Beşiktaş takımını saha içinde itecek en önemli unsur tribün desteği olmayınca, buna bir de Burak Yılmaz gibi önemli bir golcü oyuncunun eksikliği eklenince siyah-beyazlı takımın saha içindeki bu kötü görüntüsü kimseyi şaşırtmamalı.
Beşiktaş takımı, özellikle yerleşik savunmalara hücum edebilecek oyunculara sahip değil. Ne Boyd, ne Güven, ne de Diaby bu özellikte oyuncular. Burada beceri ve yetenek eksiği ortaya çıkıyor. Bir de buna top rakipteyken hücumcuların savunmaya yardım etmemesi eklenince Antalyaspor; Amilton, Podolski ve Sinan'la çok rahat hücuma çıktı ve pozisyonlar buldu.
İlk yarı yüzde 73 topla oynama yüzdesiyle oynayan Beşiktaş, net pozisyon üretemeden 2-0 geriye düşerek içeri girdi.
"HATALI KADRO TERCİHİNİ İKİNCİ YARIDA TELAFİ ETTİ"
Sergen Yalçın'ın Antalya'nın hızlı hücumcularına önlem almaması ve doğru hamleler yapmaması ilk yarıda yenen gollerin en önemli nedeniydi. Devre arası Diaby ile Güven'i çıkarıp, N'Koudou ve Adem Lajic'i oyuna alan Sergen Yalçın'ın sonraki hamleleri de Umut Nayir ve Lens oldu. Böylece son yarım saatte bambaşka bir hücum dörtlüsüyle sahne aldı Beşiktaş. Oyunun başında olması gereken de zaten buydu. Yalçın, hatalı kadro tercihini ikinci yarıda telafi etti.
Bu hamleler oyuna yansıdı ama galibiyeti getirmedi. Beşiktaş, doğru oyuncularla ikinci yarıda hem oyun hareketliliğini, hem de paslaşma hızını artırdı. Hücumlarda böylece olumlu yönde etkilendi. Antalya da fiziksel olarak oyundan düştü. Beşiktaş böylece oyunu daha rahat kontrol etti, hücum zenginliği kazandı.
"MUTLAKA KADRODA OLACAKLARDIR"
Beşiktaş'ın genç oyuncularından kaleci Ersin ve Rıdvan Yılmaz ilerisi için mutlaka bu kadroda olacaktır. Ersin'in biraz daha eksiklerini gidermesi, bireysel antrenmanlara daha fazla vakit ayırması gerek. Rıdvan'ın da oyunculuk kumaşı iyi, hücumda da etkili bir oyuncu. Zayıf yönü, defans yerleşiminde hata yapıyor ve fiziksel kuvvet eksikliği var. Eksikleri giderirse uzun yıllar Beşiktaş'a hizmet edecek yetenekte bir oyuncu.
İkinci yarıdaki en temel fark daha kaliteli, yetenekli oyuncularla çıkması Beşiktaş'a hücum zenginliği yarattı. Son vuruşlarda beceri gösterilebilse idi ikinci yarıdaki oyunla hak ettiği galibiyeti alabilirdi. İlk yarıdaki oyun ile ikinci yarıdaki oyun arasında gece ile gündüz kadar fark vardı. (Fotomaç)