TFF Yöneticisi Selim Soydan, SABAH Spor'a gündeme dair çok özel açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe'nin teknik direktör gündemine, Nihat Özdemir'in istifasına, Mesut Özil'in kadro dışı bırakılmasına ve hakemlere dair çok flaş ifadeler kullanan Soydan, sarı lacivertlilerin anlaştığı teknik direktörü de duyurdu. İşte Selim Soydan'ın açıklamaları ve tüm detaylar...
Fenerbahçe, teknik direktör İsmail Kartal'la iyi bir ivme yakaladı. Devam etmeli mi, etmemeli mi?
Bu iş öne çıktığı zaman tahmin ediyorum İsmail'i çağırıp konuşmuşlar. Demişler ki 'Böyle böyle bir planımız var. Onu seninle uygulamak istiyoruz.' İsmail de 'Ben her şeyden önce Fenerbahçeliyim' diye çok hoş bir beyanat verdi. Bunlar güzel şeyler. Bu iş başladı. Sonra tahmin ediyorum Löw'le anlaştılar ve şimdi de Löw ile İsmail Kartal'ı herkes karşı karşıya getirmek istiyor. Bu doğru olmaz.
Eğer Löw gelmeyecekse, İsmail olur. Benim anlayışım böyle. Bunların görmedikleri bir şey var. İsmail de iddialı. Kalırsa burada iki tane teknik direktör ortaya çıkıyor. Bu ileride istemeyerek olsa bile Fenerbahçe'ye ziyan verir. Çünkü her insan da hele hoca olmuş kişilerde çok büyük ego vardır. Yani 'Ben olsam böyle olmazdı. Şu olsa böyle olurdu' lafları bir kulübü perişan eder.
Siz Başkan Ali Koç'un yerinde olsanız ne yapardınız? Seçiminiz ne olurdu?
Ali Koç başkan olduktan sonra kulübün çok kötü olan mali durumunu düzeltti. Bugün Ali Koç'un elinde yetenekli genç bir kadro var. Bu kadroyu herkesin kabul ettiği bir teknik adama vermeniz gerekiyor. Yani tartışılmayan bir hoca istiyor Fenerbahçe. Bundan sonra öncelikle bu kadroya yapılan her türlü baskıyı önleme mecburiyetiniz var.
NİHAT BEY'E TUZAK KURULDU
'Bu hakemleri istemiyoruz, değişsin' dediler. Bu iş yapıldıktan sonra hepsi gelip karşısına dikildi. Türk futbolu adaletli ve tutarlı bir insanı kaybetti"
Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ani bir kararla istifasını verdi. Bu karar için yorumunuz nedir? Beraber yol arkadaşlığı yaptınız, yapılan eleştirileri doğru buluyor musunuz? TFF başarısız mı?
Nihat Bey, adaletli bir insandı. Hatırlarsanız, kulüplerin federasyonun alacağı bazı kararlarda görüş belirtme isteği olmuştu. Hatta dört büyük kulübün başkanı beraber televizyonlara çıkıp bunu istemişti. Benim o zaman yönetimde söylediğim bir laf vardı, 'Çok büyük yanlış yapıyorsunuz. Bugün görmüyorsunuz ama yarın olacakları size söylüyorum. Siz kendi salahiyetinizi (yetki) başkasına veriyorsunuz. Kendi kararlarınıza onları ortak yapmaya karar verdiniz. Bana göre çok yanlış bir karar.' Nihat bey , "Ama çoğunluk öyle istiyor" dedi.
Bundan sonraki gelişmelere şöyle bir bakalım. Nihat ağabeye isteyerek bir tuzak kuruldu. 'Bu hakemleri istemiyoruz, yeni hakemlerle yola çıkalım, bu kararı destekleriz' dediler. Bu iş yapıldıktan sonra hepsi bu lafları etmemişler gibi geldiler, karşısına dikildiler. Bu katiyen kabul edilecek bir durum değil. Ama öyle sağlam karakterli bir insan ki bir tek laf etmedi sonrasında, her şeyi içinde yaşadı. Adaletli ve tutarlı bir insandı. Türk futbolu için büyük bir kayıp.
TÜRK MİLLİ TAKIMI'NA TÜRK HOCA ŞARTTIR
Hamit Altıntop ve Stefan Kuntz ikilisini nasıl görüyorsunuz?
Türk Milli Takımı'na Türk hoca şarttır. Çünkü senin adetini bilen, Türk halkını tanıyan, nasıl konuşacağını bilen biri olmalı. Hiddink geldi en büyük hoca, ne yaptı? Milli Takım çok farklı bir yer. Kulüpler gibi değil. Müstesna bir yer orası.
Hangi genç oyuncular dikkatinizi çekiyor. Kulüpler Birliği, 8+3'ün devam etmesini istedi. Bu kural, genç yıldızlara ne kadar zarar verir?
Gençler 8+3'ten etkilenir. Sen yabancı aldığın zaman oynatmaya mahkumsun. 'Niye bu kadar para verdin aldın' diyorlar. Bazı gençleri mecburiyetten oynattılar. Onlar bulmadılar... Gençler çıktılar ama aldıkları adamlar kötü çıktıkları için kendileri bulmuş gibi lanse ediyorlar! Milli Takım'ı ondan sonra hep dışarıdaki isimler temsil ediyor. 7-8 kişi dışarıdan oynuyor. Alt milli takımlarda da durum aynı. Türkiye'den de kadroya çağrılacak futbolcu sayısını mutlaka çoğaltmalıyız. Hepsi de iyi isimler.
5 TANE KALİTELİ İSİMLE SIRTIN YERE GELMEZ
'Mesut Özil kadro dışı bırakıldı Fenerbahçe kendine geldi' diyorlar, katılır mısınız?
Katılmam. Senin elinde Mesut varsa İrfan varsa onlar takımı oynatacak. İyi futbolcu adedi beşin üstündeyse korkma. Her takımla kafa kafaya oynarsın. Çünkü bu oyun onlarla oynanıyor. Sahaya çıkan oyuncular karar veriyor. Sen iyi bir teknik direktörsen en iyi şekilde onu sahaya hazırlarsın. Sen ne şekilde oynanacağını çizen adamsın.
'HAKEMLERDEN BIKTIK' DEDİLER, SONRA 180 DERECE DÖNDÜLER!
Merkez Hakem Kurulu'nun yaptığı operasyon sıcaklığını koruyor, her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nda yer alan bir insan olarak bu olaya bakış açınız nedir?
Bunlar neden oldu, önce bunu açayım; hiçbiri Nihat Bey olduğu sürece federasyonla istedikleri gibi oynayamadılar. 'Yok bu hakem, yok şu hakem böyle' dediklerinde federasyon hiçbirini dinlemedi. Ta ki Nihat ağabey ayrılana kadar. Çünkü kim haklıysa, kimin hakkıysa onlar tek tek verildi. Bunlar kendi menfaatleri için bir araya geldiler. Ve tek tek ağır ağır eyleme başladılar.
Kulüpleri mi, hakemleri mi kastediyorsunuz?
Maalesef kulüpleri kastediyorum. Zaten hakemlerin gitmesini kulüpler istedi. 'Bıktık' dediler. Bu karar çıktıktan sonra 180 derece döndüler. Olay ortaya çıktı. Mesele federasyonu ve Nihat Bey'i devirmekti. Zekeriya Alp neden istifa etti diye ben size sorayım… İşi iyi götürüyordu. Hiç kimse bir laf söyleyemiyordu. Ne yaptı kulüpler? Dediler ki 'Bundan çok şikâyet var.
Biz senden memnunuz ama yanındaki insanları değiştirmeni istiyoruz.' Yani bu ne demek? Sen bu işi iyi yapıyorsun ama seni atamıyoruz, sen istifa et. 'Onları feda et' dediğin zaman, namuslu bir adam, kendi istifa eder onlarla geldiği için. Bir tek gün kulüpleri geri çevirmedi. 'Tamam öyle olsun, tamam böyle olsun. Ben vereyim, gelecek paradan keseriz.' Ben Milli Takım'dayken bir gün sorun yaşamadık. Ne söylendiyse yapıldı. Her şeyimiz vardı.
ÜÇ SENE ÖNCE DE 'KONTRAT' DENİYORDU
Kulüpler Birliği, yabancı kuralının 8+3 olarak devam etmesini istiyor. Yorumunuz nedir?
Bu da bir tuzak. Katiyen değişmeyeceği söyleniyordu, karar öyle alındı. Nihat Bey çok da söyledi. Biliyorlar ki bu değişmeyecekti. Üç sene evvel de ellerindeki oyuncuların kontratları olduğunu söylüyorlardı.
BU EKİBİ KURAN TEKNİK ADAM ŞENOL GÜNEŞ'TİR
Şenol Güneş diye bir hocamız var bizim. Çok muvaffak olmuş bir isim. Bugünkü Milli Takım'ı kuran adam. Bu işe başlarken bana söylediği iki çift laf vardı. "Selim ağabey, iki turnuvaya da katılmak istiyorum bu çok önemli." 'Ne istersen tamam' dedim. 'Şimdiden peki diyorum, hiçbir işine karışmam, otobüse bile binmem, toplantına bile katılmam. Sen rahat ve huzurlu çalış' dedim. Öyle çıktık yola. Ağzından çıkanları yaptı. 3 maç kala İspanya'da toplandığımızda anladım ki Şenol'u benden istiyorlar.
Beraber yola çıkmışım. İnandığım, fevkalade bir insan. Ben dedim, bu görevi bırakırım. Yalnız yönetimi bırakmam. Çünkü bizler buraya atandık, seçilmedik. Onlar da 'Peki' dedi. Öyle devam ettik. 'Şenol kalsaydı ne olacaktı' diyeceksin belki. Kalması gerekirdi, üç maç kalmış. O hakkın verilmesi lazımdı. Çünkü o takım o puanları almış. Hadi değişiklik oldu. Ne değişti? Aynı takım oynadı. Neticeler ortada.