A Milli Takımımız, Katar 2022 Dünya Kupası yolunda yarın Portekiz ile zorlu bir maça çıkacak. Ay-Yıldızlılar'ın Alman hocası Stefan Kuntz, SABAH Spor'a verdiği röportajda "İnanarak ve çalışarak mucizeyi çağırabilirsiniz" demiş ve "Herkes herkesi yenebilir, Portekiz'in favori gösterilmesi normal ama onlar için de zor bir 90 dakika olacak" diye eklemişti. Röportajın bu bölümünde Kuntz'un futbola genel bakışı ve futbolculuk günlerinden izler bulacaksınız.
1995-1996'da 1 yıl Beşiktaş'ta oynadınız. O günden yana Türk futbolunda ne gibi değişimler gördünüz?
Uzun zaman oldu. O gün futbolcu olarak Türk futboluna bakıyordum. Şu an da değişik ülkelerden 20'ye yakın kulübü takip etmek durumundayım. Aradan 26 yıl geçti. 4-5 ay içinde kesin bir yargıya varmak zor. Dört büyük takımdan birinin hocası olsam daha net, vurucu bir cevap verebilirdim. Stadyumlarda, tesislerde ve birçok alanda çok önemli gelişmeler olmuş ama o dönemlerde Türk takımlarının Avrupa'da daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Bunun sebeplerini iyi görmeliyiz ve düzeltmeliyiz.
Beşiktaş takımı yaşamında ne kadar yer tutuyor?
EURO 96'da bulunmam ve İngiltere'ye attığım gol dahil, başarılı bir performans sergileyip sonrasında yeniden Almanya'ya transfer olmamda Beşiktaş performansımın direkt etkisi var. Bana 'Futbolcu olarak yaptığınız hatalar nedir?' diye sorsanız Beşiktaş'ta bir ya da iki yıl daha kalmamak derim. Benim için huzur ve mutluluk dolu anlardı.
"DEĞERİNİ GEÇ ANLADIM"
Beşiktaş'ta zaman geçirmenin değerini geç anladım. O dönem Daum gidecek yerine Scala gelecek dedikoduları çıkmıştı. Takımların 3 yabancı kontenjanı vardı. İtalyan hoca gelirse İtalyan oyuncu getirir diye düşündük. Türkiye'den erken ayrılmaktan pişmanlık duyuyorum. Aslında takım iyiydi ve hiç dedikodu yoktu.
SORUNU DIŞARIDA ARAMAK YANLIŞ
Avrupa'nın önde gelen ligleriyle Türkiye arasında makasın açıldığını düşünüyor musunuz?
Veriler ve tablo ortada. Vurgulamak istediğim bir konu da bu. Avrupa futboluyla, Avrupa'nın büyük ligleriyle farkın açıldığı bir gerçek. Oyun tarzı, futbolcu davranışları, sürekli yaşanan itirazlar, hiç bitmeyen sakatlıklar, oyunun sürekli kesilip sekteye uğramasında ve kalitenin düşmesi gibi sıkıntılardan bahsedebiliriz. Bunlar düzeltilmezse fark giderek büyümeye devam edecek. "Fark nasıl kapanır?" derseniz, önce öz eleştiri yapılacak. Herkes sorumluluğunun farkına varacak.