Kezman'ın özellikle Fenerbahçe hakkında yaptığı açıklamalar çok konuşulacak. İşte Sırp futbolcunun açıklamaları... 'Atletico Madrid'deki ikinci sezonumun hazırlık dönemiydi, çok gol atıyordum ve iyi oynuyorduk. Ama ilk resmi maça 1 hafta kala her şey alt üst oldu. Yönetici çağırdı ve Fenerbahçe'den bir kafilenin geldiğini söyledi. Benimle görüşmek konusunda ısrarcıymışlar.' 'Ben de Madrid'den ayrılmak istemediğimi ve hele hele Türkiye'ye hiç gitmek istemediğimi söyledim. Atletico'nun paraya ihtiyacı varmış meğer. Oyuncu satmaları gerekiyormuş ve bana Türkler ile görüşmem için yalvardılar.' 'Menajerim de '5 dakika da olsa git konuş' dedi. İstemiyordum yine de, o gün yönetimden gelen 300 cevapsız aramam vardı. Baskı çok büyüktü. Büyük patron Miguel Angel Gil tesislere kadar geldi, 'Sana çok para ödedik ve şimdi kar yapma şansımız oldu, durum bu.' dedi.' 'Ben de, 'Kesinlikle gitmek istemiyorum.' dedim. Çocuklarım yeni okula başlamıştı, ben dili yeni öğrenmiştim ve ev almıştım. Gil, yalvarmaya devam etti görüşmem için ve ben de 'Tamam, görüşürüm ama imza atmam.' dedim.' 'O akşam Fenerbahçe yönetimiyle oturdum. Madrid'den ayrılmak istemediğimi, ayrılacaksam da bunun para için olacağını söyledim. Onlara absürd bir maaş isteği sundum, bu da onlara fazla geldi. Öyle konuştuk ve ayrıldık.' 'Ertesi gün geri döndüler. Düşünmüşler ve karar değiştirmişler. Abartı taleplerime yakın bir teklif getirdiler. Biraz daha pazarlık yaptık ve gece 4 gibi ön sözleşmeyi imzaladım.' 'Ertesi gün beni almak için özel uçak yolladılar. Belgrad'da durup ailemi aldık ve öğlen ise 50 bin bağıran taraftarın önüne indik. Tam bir cadı kazanıydı ve her şey çok çabuk gelişti.' 'Aslında Türkiye ile ilgili çok önyargım vardı. Bazıları dini inançla ilgili, bazıları da futbolla ilgiliydi. Ama geriye dönüp baktığımda çok güzel 2 yıl geçirdim. Türk seyirciler tam anlamıyla çılgın. Türkiye'de futbol ilk sırada gelir, sonra uzun süre hiçbir şey gelmez' 'Fenerbahçe'de iyi bir hocamız vardı, Zico. O benim babam gibiydi. Ona çok saygım var ve hala görüşürüz. Dünyanın en iyi taktisyeni değildi ama oyuncularıyla çok iyi ilişkisi vardı. Alex, Aurelio ve Carlos gibi ünlü Brezilyalılar vardı.' 'Inter'i sahamızda mahvettiğimizi hatırlıyorum. Devre arasında Dejan Stankovic yanıma geldi ve bana, 'Lanet olsun, Türklerin bu kadar iyi top oynadığını bilmiyordum. Topu Barcelona gibi tutuyorsunuz' dedi.' 'Sonra PSG benim için geldi ama satmak istemiyorlardı. Avans almıştım. Başkan bana 'Önce parayı geri öde sonrasına bakarız' dedi. Neden ayrılmak istediğimi anlamıyordu, ona göre Fenerbahçe dünyanın en büyük takımıydı. Transfer ücretinin bir kısmını cebimden ödeyip gittim'