Dün Şenol Güneş'i yazmıştım, bu başlık altında.. Bugün ikincisi..
Fatih Terim!.
İkisinin de suçu ayni aslında.. Başında bulundukları takımı, kişisel zaafları, sempati ve antipatileri ile zayıflatmak, futbol oynamaz hale getirmek ve giderek oyuncağa, kişisel oyuncaklarına çevirmek..
Federasyonun Şenol'u atmaya gücü yok.. Çünkü zaten ortada federasyon yok. Zorlu toplantısından bu yana, Ali Koç'un emrine girmiş bir "seyirci" gurubuna biz Federasyon diyoruz. Başında bir "Görmez, duymaz, söylemez" oturuyor. O da Başkan (!) mış..
Galatasaray Yönetimi'nin de Fatih'i gönderecek hali yok. Başkan Mustafa Cengiz, bir yandan canıyla uğraşıyor, bir yandan onu da Adnan Polat gibi yok etmeye yeminli "Liseci" dazlaklarla boğuşuyor ki, bu dazlaklar, Divan Kurulu'na hakim.. Yönetim desen zaten "Erkekliğin onda dokuzu ile onuncusu"nu başarı ile oynuyor. Ya kaçıyorlar, ya hiç görünmüyorlar.
Mustafa Cengiz de çaresiz, "Seçim" kararı aldı.
Pandemi izin verirse 26 Aralık'ta yapılacak.