Dünyanın en iyi teknik direktörlerini inceleyince çoğunun futbolculuktan geldiğini ve oynadıkları dönemde takımlarının yıldızı olduğunu görüyoruz. İşte onlardan biri UEFA tarafından “en iyi teknik direktörler” arasında gösterildikten çok kısa bir süre sonra kulübü tarafından kapının önüne kondu. Sabahspor.com “futbolculuktan teknik direktörlüğe” dosyasını hazırlarken bu ayrıntıyı yakaladı. Ömer Üst Şenol Güneş: Trabzonspor’un ve Türkiye’nin efsane kalecisi Şenol Güneş, faal futbolculuk yaşantısını bitirdikten sonra, teknik direktörlük yapan en önemli isimlerden biri. 1990 yılında Boluspor’la başlayan teknik direktörlük kariyerine birçok başarı sığdırmıştır. Hali hazırda Milli Takım’ın Dünya Kupalarındaki en büyük başarısını olan üçüncülükte onun imzası vardır. Boluspor’dan ayrıldıktan sonra İstanbulspor’da görev alan Güneş, efsaneleştiği takım olan Trabzonspor’a bu kez teknik direktör olarak dönüş yapıyordu. 4 sezon bu görevde kaldıktan sonra Antalyaspor’u ve Sakaryaspor’u çalıştırdı. çalıştırdı. Daha sonra Milli Takım’ın başına geçen Şenol Güneş, 2002 Dünya Kupası’nda takımı üçüncü yaparak futbolcuları ile birlikte tarih yazdı 2004 Avrupa Şampiyonası’na katılamayınca görevinden istifa etti. 2007’de Güney Kore takımı FC Seul’un başına geçti. Başarılı geçen iki sezonun ardından ikinci kez Trabzonspor’un başına geçti. Futbolcu olarak 6 şampiyonluk yaşadığı Trabzonspor’da teknik direktör olarak bu zevki tatmış olmasa da, 2 Türkiye Kupası, birer kez Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık kupası, bir kez de Süper Kupa kazandı. UEFA’nın resmî internet sitesinde düzenlenen ankette 2002 yılının en iyi teknik adamı seçildi. 2003’ün Haziran ayında Fransa’da yapılan 2003 Konfederasyon Kupası’nda da Millî Futbol Takımını üçüncülüğe taşıdı. UEFA Yılın Takımına teknik direktör olarak seçilen ilk Türk ve Dünya Klasmanında Milli Takımı 7. sıraya oturtan tek teknik adam olarak Türk futbol tarihine geçmiştir Ertuğrul Sağlam: Samsunspor ve Beşiktaş’ta oynadığı futbol ve attığı gollerle efsane olan ve milli takıma kadar yükselen Ertuğrul Sağlam, teknik direktör olarak da çok başarılı bir çizgi yakaladı. Geçen sezon Bursaspor’u şampiyon yapan sağlam adını Türk futbol tarihine adını bu genç sayılabilecek yaşta yazdırmış durumda. Ocak 2006’da UEFA Şampiyonlar Ligi dergisi “The Champions” Ertuğrul Sağlam’ı gelecek vadeden 20 teknik adam listesine koydu. O listedeki tek Türk isimdi. Bu sırada eski kulübü Beşiktaş’tan gelen teklifi reddetti. Kayseri’deki ikinci sezonunda takımı averajla 5. oldu fakat Avrupa kupalarına katılamadı. Sezon sonunda Beşiktaş’la anlaşan Sağlam ön elemeleri geçerek takımının Şampiyonlar Ligi’ne tarihinde 4. kez katılmasını sağladı. Liverpool deplasmanında alınan 8-0’lık mağlubiyet Şampiyonlar Ligi’nin en farklı ikinci sonucu olarak tarihe geçti. Buna rağmen takım son maça kadar gruptan çıkma şansını sürdürdü fakat grupta sonuncu olarak elendi. 2008–2009 sezonunun başında Metalist Kharkiv’e 4–1 yenilince yöneticiler tarafından suçlandı ve istifa etti. İlk devrenin sonuna kadar takım çalıştırmayan Sağlam, 2009’da Bursaspor’un başına geçti ve sezonu 6. tamamladı. Oynattığı futbolla ve aldığı seri galibiyetlerle yeniden doğuşun sinyallerini vermeye başlamıştı. Bir sezon sonra kaldığı yerden devam eden Ertuğrul Sağlam ve futbolcuları ligi şampiyon bitirdiler ve tarih yazdılar. Trabzonspor’dan sonra şampiyon olan Bursaspor oynadığı futbolla da herkesi kendine hayran bıraktı. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde istediği sonuçları alamasa da ligde 3 büyüklerin önünde yer alıyorlar. Aykut Kocaman: Fenerbahçe ve Türk futbolunun efsane ismi Aykut Kocaman 200 gol barajını aşan ender golcülerden biri. Fenerbahçe’den ayrılıp İstanbulspor’da futbol oynadıktan sonra bu takımda oyuncu/menajerlik yaptı Faal futbolculuk kariyerinin ardından kulübünde teknik direktör olarak çalışmaya başladı. İstanbulspor’dan sonra sırasıyla Malatyaspor, Konyaspor ve iki ayrı dönemde Ankaraspor’u çalıştırdı. Özellikle Ankara ekibinin mütevazı kadrosuna rağmen oynattığı futbolla alkış aldı. Geçen sezon başında Fenerbahçe’de sportif direktörlük görevine getirildi. Sezon başında Daum’la yolların ayrılmasından sonra takımın başına tam yetkiyle getirilen Kocaman hem oynatmaya çalıştığı futbol hem de yaptığı transferlerle değişim rüzgârları estirmeye başladı. Sezon başında hem Şampiyonlar Ligi hem de Avrupa Ligi ön elemesini geçemeyen Kocaman eleştirilse de yönetim tam destekle takımın başında kalacağının altını çizdi. Gheorghe Hagi: Nam-ı diğer: Karpatlar’ın Maradona’sı. Dünya futbolunun gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden biri Hagi. Yaşayan efsane tanımı abartılı olmaz. Real Madrid, Barcelona gibi dev kulüplerde oynamış ve futbolculuk kariyerine Galatasaray’da tamamlamıştır. Fatih Terim yönetiminde 4 yıl üst üste şampiyon olan ve UEFA kupasını kazanan takımın beyniydi. Fakat teknik direktörlük kariyeri futbolculuğu kadar parlak değil Galatasaray’da futbolu bıraktıktan sonra Romanya Milli Takımı’nın başına geçti. İstenilen başarı gelmeyince istifa etti ve Bursaspor’un başına geçti. Burada da istediği ortamın sağlanamamasından dolayı sezon sonunu beklemeden istifa etti. Birkaç ay sonra Fatih Terim’den boşalan Galatasaray teknik direktörlüğü koltuğuna oturdu. Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe’yi 5–1 yenerek kupayı kazanması en büyük başarısı oldu ancak bir süre sonra Galatasaray’la yolları ayrıldı. Galatasaray'dan sonra, Romanya'nın Politehnica Timişoara ve sonra da Steaua Bükreş takımlarını çalıştırdı. Ardından teknik direktörlüğü de bırakarak kendi ismiyle açılan futbol okulunun başına geçti. 21 Ekim 2010 tarihinde Frank Rijkaard'ın ayrılmasının ardından Galatasaray'ın teknik direktörlüğüne yeniden getirilmiştir. 22 Ekim 2010 'da Florya Metin Oktay Tesislerinde 1,5 yıllık sözleşme imzaladı. Tarihinin beklide en sıkıntılı dönemlerini yaşayan eski takımına karşı olan sevgisini ve vefasını bir kez daha göstermiş oldu. Şota Arveladze: Trabzonspor tarihinin en önemli yabancı oyuncularından Şota, Karadeniz ekibinden sonra futbolculuk kariyerine Ajax’ta devam etti. 4 sezon Hollanda ekibinde forma giydikten sonra sırasıyla Glasgow Rangers, AZ Alkmaar’da oynadı Futbolculuk kariyerine Levante’de son verdi. Futbolculuk kariyerine son verdikten sonra 2008 yılında AZ Alkmaar’da Louis Van Gaal’in yardımcısı olarak antrenörlük kariyerine ilk adımı attı. 2 sezon yardımcı antrenörlük yaptığı Hollanda ekibinde bir şampiyonluk yaşayan Şota sezon başında Süper Lig ekiplerinden Kayserispor ile anlaştı. Oynattığı pozitif futbol ve takıma kazandırdığı genç ve yetenekli isimlerle yeni başladığı kariyerinde iyi işler yapacağının sinyallerinin şimdiden vermeye başlayan Şota, Kayseri halkının da sempatisini fazlasıyla kazanmış durumda. Samet Aybaba: Beşiktaş’ın efsane isimlerinden Samet Aybaba, 1977 yılında İskenderunspor’dan İstanbul ekibine transfer oldu ve 11 yıl forma giydi. Beşiktaş’ta kaptanlık yapan Aybaba 2 lig şampiyonluğu kazandı. Futbolu bıraktıktan sonra 1990–1992 yılları arasında Ankaragücü’nde yardımcı antrenörlük yaptı 1993–1994 sezonunda Kayseri Erciyesspor’un başına geçen Samet Aybaba Süper Lig ve 1. Lig’de birçok takımı çalıştırdı. Şu an Spor Toto Süper Lig’de Bucaspor’un başında olan Aybaba teknik direktör olarak 3 kez Türkiye Kupası finali oynadı ( Ankaragücü, Gençlerbirliği, Trabzonspor). 2 kez de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı (Gençlerbirliği, Trabzonspor). 1 kez de Başbakanlık Kupasını almıştır (Ankaragücü). Ankaragücü, Gençlerbirliği, Gaziantepspor gibi kulüplerde oldukça başarılı sonuçlar aldı. Gençlerbirliği, Samet Aybaba döneminde, Türkiye Kupası’nı tarihinde 2. kez müzesine götürdü. 2002 – 2004 yılları arasında Trabzonspor'da görev aldı. Trabzonspor'u ilk yılında Türkiye Kupası şampiyonu yaptı. İkinci yılında kendisine yönetim tarafından verilen para cezasını protesto ederek görevinden ayrıldı. Samet Aybaba, 2006 yılının başlarında tekrar Gaziantepspor'un teknik direktörlüğüne getirildi. 2007–08 sezonunun 10. haftasında Bursaspor'la anlaştı. Ertesi sezonun yine 10. haftasında 4 Kasım 2008 tarihinde Bursaspor'daki görevini bıraktı. Teknik adam aynı sezon içinde Gençlerbirliği'nin başına geçti, zor bir sezonun ardından yönetimle karşılıklı el sıkışarak görevinden ayrıldı. 7 Ekim 2010 tarihinde İzmir ekibi Bucaspor ile 1+1 yıllık anlaşma sağladı. Mehmet Özdilek: Türk futbolunun ve Beşiktaş’ın efsane ismi “Şifo” lakaplı Mehmet Özdilek faal futbolculuk kariyerinin ardından teknik direktörlüğü seçenlerden. Son 3 yılında Beşiktaş'a kaptan olarak hizmet veren Mehmet Özdilek, futbolu bıraktıktan sonra 1 yıl boyunca İngiltere'de antrenörlük ve yabancı dil eğitimi gördü Manchester United´de Sir Alex Fergusonun yaninda ve Newcastle United´de Sir Bobby Robson’un yanında staj gördü. Malatyaspor'da kısa süreli teknik deneyimi sonrası görevi bıraktı. 2005 Temmuz ayında Fatih Terim'in yardımcısı olarak Milli Takım antrenörlüğü görevine başladı. 16 Kasım 2005 günü İsviçre Milli Futbol Takımı ile oynanan Dünya Kupası eleme maçından sonra İsviçreli bir futbolcuya attığı tekme sonucunda çıkan olaylar sebebiyle 24 Kasım 2005 günü görevini bıraktı. 12 ay ceza verildi. 2008–2009 Süper Lig sezonunda Antalyaspor'da teknik direktörlük görevine başladı. Takımın maddi sorunlarına rağmen başarılı sezonlar geçirmesinde büyük pay sahibi olmuştur. Ümit Özat: Süper Lig’de Gençlerbirliği ve sonrasında Fenerbahçe’de oynadığı futbolla Milli Takım’a kadar yükselen Ümit Özat, FC Köln’e transfer olmadan önce Fenerbahçe’nin kaptanlığını da yaptı. Daum yönetimindeki Alman takımıyla başarılı futboluna devam etti ve kaptanlığa kadar yükseldi. Kusursuza yakın geçen futbolculuk kariyerine talihsiz bir olay sonucu son vermek zorunda kaldı 29 Ağustos 2008 tarihinde oynanan Karlsruhe-FC Köln maçında dili boğazına kaçtı ve sahada yere yığıldı. Alman doktorların başarılı müdahaleleriyle hayata döndü. Futbol hayatına devam edebileceği açıklandı. 11 Kasım 2008 tarihinde saat 05.00 sularında kalp ritmi bozukluğu şüphesiyle tekrar hastaneye kaldırıldı. 14 Mart 2009'da aldığı kararla sağlık sorunları nedeniyle futbolu bıraktığını açıkladı. FC Köln'de Christoph Daum'un yardımcısı olarak çalıştı. 2009–2010 sezonunda altyapısından yetiştiği Ankaragücü’nün yardımcı antrenörlüğü görevine getirildi. Bu sezon başında da teknik direktörlük görevine getirildi. Ziya Doğan: Beşiktaş’ın efsane orta saha oyuncularından Ziya Doğan Süper Lig ve 1. Lig’de birçok takım çalıştırdı. İstanbulspor'da 7 sene dünyaca ünlü teknik direktörlerle çalıştıktan sonra 1999 sezonunda Adanaspor ile ligin son 5 haftası iken anlaştı 17. sıradaki takım ile 3 galibiyet ve 2 beraberlikle ligde bıraktı. Ardından 1 sene İstanbulspor'da Teknik Direktörlük yaptı. Ertesi sene Beşiktaş'ta Nevio Scala'nın yardımcısı olarak görev aldı. 2001–2002 sezonunda ligin son sırasındaki Malatyaspor'un kümede kalmasını sağlayarak seneye de UEFA Kupası'na katılarak teknik direktörlüğünü kanıtladı. Bundan sonra teknik direktörlük yaptığı Trabzonspor'da Türkiye Kupası'nı kazandı ve ligi 2. bitirerek Şampiyonlar liginde oynamaya hak kazandılar. Gençlerbirliği'inde 13. sıradaki takıma gelip o sezon ligi 5. sırada bitirdiler. 7 Eylül 2006 tarihinde Trabzonspor ile anlaşarak ikinci dönemine başlamıştır. Ziya Doğan, teknik direktörlük kariyerinde disiplini, oyuncuyla iyi ilişkiler kurmayı prensip haline getirmiştir. Ancak kamuoyu tarafından yıldız oyuncuları dizginlediği, onlardan tam anlamıyla yararlanamadığı ve defansa yönelik korkak futbolu benimsediği şeklinde eleştiriler almıştır. O ise bu eleştirilere istatistiklerle yanıt vermiş, son yıllarda Trabzonspor'un en çok kendi döneminde gol attığını ve yorumcuların taraftarı yanlış yönlendirdiğini iddia etmiştir. Tüm bunlara rağmen hiçbir oyuncu tarafından kötü eleştiriler almamış aksine oyuncuların sevgi ve saygısını kazanan biri olmuştur. Süper Lig'de 2009–2010 sezonuna Diyarbakırspor'da başlayan teknik direktör Ziya Doğan, 22. haftada Diyarbakır'da, Denizlispor'a 2–0 kaybedilen maçın ardından görevinden istifa etti. 26 Mart 2010 da Bank Asya 1.Lig takımlarından Konyasporla 1,5 yıllığına anlaştı ve takımını Süper Lig’e çıkarttı ve takımın başında görevine devam etmektedir. Rıza Çalımbay: “Atom karınca” lakabıyla bilinen Beşiktaş ve Türk Milli Takımı’nın efsane ismi Rıza Çalımbay da futbolculuktan sonra teknik direktörlüğe soyunan isimlerden. Futbolu bıraktıktan sonra İngiltere'ye teknik direktörlük kurslarına giden Rıza Çalımbay, daha sonra Türkiye'ye dönerek Christoph Daum'un yardımcı antrenörü olarak 2000–2001 sezonunda Beşiktaş’ta ilk teknik hocalık görevini aldı Ardından Alman Hoca ile anlaşamayarak, Göztepe'nin başına teknik direktör olarak geçen Çalımbay, Göztepe'yi ligde 8. yaptı, daha sonra Denizlispor ve Çaykur Rizespor'da görev almış; çalıştırdığı tüm takımlar da başarılı sonuçlar aldı. Özellikle Denizlispor'la UEFA Kupası'nda son derece başarılı sonuçlar aldı. Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra Ankaraspor’la anlaştı. Fakat takım küme düşme potasından yukarı çıkamadı ve Çalımbay istifa etti. 2008–2009 sezonunda Süper Lig’e yükselen Eskişehirspor’un başına geçen Rıza Çalımbay, ilk sezonunda başarılı bir performans sergiledi. Takım bu sezonu 7. sırada bitirdi. Oynattığı futbol ve aldığı sonuçlarla taraftarın da sevgili oldu. 2009–2010 sezonunda takım ligi 7. sırada bitirince beklentilerde bu sezon başında daha da arttı. Fakat lige istediği başlangıcı yapamayan Rıza Çalımbay 6. haftada görevinden istifa etti. Es-Es’ten ayrıldıktan sonra 10. haftada düşme hattında bulunan Sivasspor’un başına geçmiştir. Bülent Uygun: Fenerbahçe’nin eski oyuncusu ve Süper Lig gol krallarından Bülent Uygun, genç Türk teknik direktörler arasında en başarılılardan biridir. 2006 yılında Sivasspor’la anlaştığında takım 12 puanla son sıradaydı ve Beşiktaş’la oynayacaktı. Kariyerine bu kritik tabloyla başlayan Uygun, Beşiktaş’ı devirerek o dönem için inanılmazı başarmıştı. 3,5 sezon başında kaldığı Sivasspor’la iki kez şampiyonluğu son haftalarda kaybeden Uygun, 38 sene sonra Süper Lig’e yükselen takımına tarihinin en başarılı günlerini yaşatmıştır. 2009–2010 sezonuna Sivasspor büyük bir kadro revizyonu ile girerek hedefini şampiyonluk olarak belirlemişti. Fakat Uygun’un yeni kadrosu bir türlü ritmini bulamadı ve düşme hattına kadar gerileri. Bu kötü tablo karşısında çok sevdiği takımından ayrılmak zorunda kalan Uygun sezonu takım çalıştırmadan tamamladı. 2010–2011 sezonunda Süper Lig’e yeni yükselen Bucaspor ile anlaşan Uygun, neredeyse takımın tamamını değiştirdi ve yirmiden fazla transfer yaptı. Beklenen sonuçlar gelmeyince sözleşmesini tek taraflı olarak fes etti ve Eskişehirspor ile anlaştı. Bu ayrılıktan dolayı TFF Etik Kurulu’na sevk edildi Abdullah Avcı: Futbola Vefa’da başlayan Avcı daha sonra sırasıyla Fatih Karagümrük, Rizespor, Kahramanmaraşspor, Bakırköyspor ve Kasımpaşa’da oynadı. Daha sonra kaptanlığını da üstlendiği ve kariyerini tamamladığı İstanbulspor’a transfer oldu. Avcı’nın teknik direktörlük kariyeri de 1999–2000 sezonunda 7 maç başında kaldığı İstanbulspor’da başladı. 2002–2003 sezonunda A2 ve 2003–2004 sezonunda İstanbulspor Paf takımını çalıştırdı. Takip eden sezonda Galatasaray Paf takımını çalıştıran Abdullah Avcı Türkiye U17 takımının da başına getirildi. 2004’te U17’yi dünya 4. yapan Avcı, 2005’te Türkiye U17 Milli Takımı’nı Avrupa Şampiyonu yaptı. 2006 yılında Milli Takımlardaki görevinden ayrılarak İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da teknik direktörlük görevine başladı. 2006–2007 sezonunda Lig A'yı 2. sırada bitiren İstanbul BB 2007–2008 sezonunda Süper Ligde oynamaya hak kazandı. Süper Lig'deki ilk maçında Fenerbahçe'ye karşı 2–0 kazanmasına rağmen İstanbul BB 2007- 2008 sezonuna kötü bir başlangıç yaptı. Kendisi Galatasaray'ın şampiyon olduğu 2007–2008 sezonunda bu takımdan teklif almasına rağmen takımında kalmış ve teklifi kabul etmemiştir. Avcı'nın yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyespor Süper Lig'in 2007–2008 sezonunu 12. sırada, 2008–2009 sezonunu 9. sırada, 2009–2010 sezonunu 6. sırada tamamladı. Tolunay Kafkas: Türkiye'de sırasıyla PTT, Keçiörengücü, Diyarbakırspor, Erzurumspor, Konyaspor, Trabzonspor, Galatasaray, Bursaspor ve Denizlispor takımlarında forma giymiştir. Özellikle kariyerinin en parlak dönemlerini Trabzonspor'da geçirmiştir. 2002 yılında Avusturya'da futbol oynamaya başlamış ve burada da sırasıyla ASKÖ Pasching, LASK Linz ve VfB Admira Wacker takımlarında futbol oynamıştır. 2005 yılında futbol kariyerini sonlandırmıştır. Tolunay Kafkas, Türkiye Milli Futbol Takımı formasını 35 maçta giymiştir. Orta saha mevkisinde oynamıştır. Tolunay Kafkas Avusturya'da futbolculuk döneminin ardından ASKÖ Pasching takımında yardımcı antrenörlük yapmıştır. Türkiye’de ise Genç Milli Takımlarda antrenörlük yapmıştır. 2007–2008 Sezonu'nun başında Kayserispor'un Teknik Direktörlüğüne getirilmiştir. Kayserispor ile ilk sezonunda başarılı bir performans sergileyen Tolunay Kafkas takımına 2007–2008 sezonunda Fortis Türkiye Kupası'nı kazandırmıştır. Ayrıca Kayserispor 'la ilk sezonunda ligi 55 puanla 5. sırada bitirip kulüp rekoru kırmış ve takımını UEFA Kupası'na taşımıştır. Türkiye Kupasını kazanmakla Türkiye Süper Kupası'nda oynama hakkı elde etmiş ve kupada Galatasaray'a 2-1’lik skorla mağlup olmuştur.2009–2010 sezonunun sonunda Kayserispor ile yolları ayrılmıştır. Şu an Gaziantepspor’un başında olan Kafkas yeni takımıyla istediği başarıyı henüz yakalayamasa da oynattığı futbolla beğeni toplamaya devam etmektedir.