Son dakika haberi: A Milli Takımımız, EURO 2024 F Grubu'ndaki ikinci maçında Portekiz'e 3-0'lık skorla farklı yenildi. SABAH Spor yazarları Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Ömer Üründül, Levent Tüzemen ve Ali Gültiken karşılaşma sonrası çarpıcı değerlendirmelerde bulundular. Usta isimlerin gündeminde teknik direktör Vincenzo Montella'nın oyuncu tercihleri ve 70 dakika yedek kalan Arda Güler vardı. İşte son dakika haberinin detayları...
ÖMER ÜRÜNDÜL - BU MAÇ MORALİMİZİ BOZMASIN
Futbolun gerçeğini kabul etmek gerekir. Portekiz, gerek oturmuş saha içi organizasyonu, gerekse kadro kalitesiyle bizden çok üstün bir takım. Ama her zaman vurguladığım bir konu var; Futbolda çareler tükenmez. Bizim beklentimiz büyük taraftar desteğiyle takımımızın iştahlı bir mücadele vermesi ve oyunu önemli bir sürede tutması. Maça aslında net bir gol kaçırarak başladık.
Genel kontrol Portekiz'de olmasına rağmen biz de mücadele ediyorduk. Onların en önemli silahlarından kanat forveti Leao'yu tesirsiz hale getirdik. Ama bir pozisyonda gerekli yardım gelmeyince bu kanattan Mendes'in sıfırdan çıkardığı topla skor dezavantajına düştük. Bundan kısa süre sonra da hiç pozisyon yokken kendi kalemize gol atınca moral motivasyon da düştü.
İkinci yarı başında rakip rahattı. Biz de mecburen hücuma ağırlık vermek isterken geniş alanda yakalanıp 3. golü yedik. Ondan sonra bol bol oyuncu değişiklikleri, Portekiz'in işi fazla zorlamayışı ve bizim pozisyona dönüşmeyen atak girişimlerimizle 90 dakika tamamlandı. Benim Montella yönetiminde kafama takılan iki konu var. Birincisi, Kerem'i erken çıkartıp Yunus'u fazla oyunda tutması. İkincisi de artık skor 3 farklı iken sakatlık sorunları olan Arda ve İsmail'i oyuna almasıydı. Bu konuda ne düşündü anlamadım. Bu maç moralimizi bozmasın. Esas hedefimiz Çekya maçı.
AHMET ÇAKAR - EN İYİLER NEDEN KENARDA?
Dortmund'da kara bir gece yaşadık. Belki dün geceki mağlubiyet grup birinciliğini kaybetme dışında bir zarar vermese de itibar, prestij ve moral olarak çok zarar verdi. Maalesef Montella ve Hamit Altıntop menajerlerin oyuncağı olmuşlar. Mesela böyle önemli bir maçta madem Mert sakat, aylardır oynamayan Altay ile niye başlarsın? Geçen maçın iyileri Arda Güler ve Kenan niye kenarda?
İlk golde Ferdi'nin mutlak hatası var. Bernardo Silva, topa vurduğunda en yakın oyuncu 6 metre yanında, o da Ferdi. Ferdi adamını takip etmiyor, Silva da golü yapıyor. İkinci gol ise köy takımlarının bile yapmayacakları bir hatadan geliyor. Top kaleye giderken Samet'in kontrolündeydi ama Altay ne hikmetse kaleyi boşaltıverdi. Niye boşalttı bilmiyoruz. Samet de kaleciye pas vereyim dedi, top kalemize girdi.
2-0'dan Portekiz gibi bir takıma maçı çevirmek çok zordu, zaten öyle de oldu. Birçok futbolcumuz çok kötü oynadılar. Mesela Abdülkerim kötü maçlarından birini oynadı. Sonuçta grup birinciliği gitti, ya ikinci ya üçüncü olacağız. Bence 3. olmak daha avantajlı. Zira grup ikincisi olur isek büyük bir ihtimalle Fransa ile karşılaşacağız. Alman hakemi beğenmedim. Turnuvada bugüne kadar gördüğümüz hakemlerin en kötüsü. Faul ve kart tespitlerinde bu seviyeye yakışmayacak hatalar yaptı.
ERMAN TOROĞLU - ARDA GÜLER RAKİPTE OLSA BANKO OYNAR
İlk maçı 3-1 kazandık. Şöyle bir baktım. Yazılara, yorumlara... Herkes vatan ve millet diyor. Bir şey oynamadık, çok tehlike gördük. İkinci gol Arda'dan inanılmaz... Bir de nadir olan üçüncü gol. Peki o gün bu yazıları yazanlar bu akşam ne yapacak merak ediyorum. Neden? Öncelikle şunu belirtmek lazım: Takım olarak ne zaman hücum ediyoruz bilin ki golü yiyeceğiz. Çünkü ailecek gidiyoruz, arka tarafı hesap edemiyoruz.
Araya atılan her topta ya rakipler gol atıyor ya da faul yapıp sarı kart görüyor. Takım olarak defans yapamıyoruz. Düşünün Portekiz 3-0 galip nasıl hep beraber defans yapıyorlar. Arkada oynayan Pepe bizim takımda oynayan çoğu topçunun dedesi. Ama o 'Dede' bir tane top sektirmedi. Neden? Futbol yalnız fizik değil, aynı zamanda beyin işidir.
Arda'yı neden ilk 11'de oynatmazsın anlamak mümkün değil. Arda belki çok koşuyor gözükmüyor. Ama topu inanılmaz güzel koşturuyor. Arda, Portekiz Milli Takımı'nda olsaydı dün gece banko ilk 11'de çıkardı. Ama ben tahmin ediyorum ki bakınız tahmin ediyorum diyorum. Bizim teknik direktör kadro tercihlerinde etkili değil. Çünkü orada Hamit Altıntop var. Büyük ihtimalle bu işe burnunu sokuyor.
Mağlup olursun kimse bir şey diyemez ama bu tarz oyunla değil. Adamlar 3-0'dan sonra frene bastılar. Biraz tempo yapsalar 5-6 olacak. Ayrıca Portekiz takımının en iyi oyuncusu belinden sakatlanarak çıktı. Kimdi o, Samet!.. Dua edelim Gürcistan maçında o son dakika golünü attık. Belki o golle bir üst tura çıkacağız. Hakem maçı yakından idare etti ve doğru kararlar verdi.
ALİ GÜLTİKEN - ÇABUK TOPARLANMAK GEREK
Çok yetenekli oyuncularımız var. Ama bu oyuncularla üst seviye bir takıma sahip miyiz tarafına bakınca, Portekiz ile aramızdaki farkı net gördük. Üst seviyelere çıkma düşüncesi ve isteği saygıyı hak etse de bu hedef için almamız gereken mesafeler var. Portekiz finallerde olan bir takım. Turnuvanın şüphesiz favori ekiplerinden biri. Bu tür takımlarla oynarken bizim seviyemizdeki takımların yüzde yüz performansıyla oynaması lazım.
Ayrıca en önemli konu, hatasız oynamaktan geçiyor. İyi oynuyor gibi görünürken bir anda kalenizde 2 gol bulabiliyorsunuz. Samet-Altay anlaşmazlığı bu seviyedeki turnuvaların işi değil. Bu tür hatalar maçı kaybettirmenin yanında oyunculara da ciddi güven kaybettirir. Portekiz gibi A kaliteye sahip takımlarla oynarken bunları yaptığınızda geri dönüşte kolay olmaz. Altay da çok önemli bir kaleci ama özellikle Milli Takım'da öncelik oynama devamlılığı olan oyunculardan yana kullanılmalı. Bütün sezon oynayan Uğurcan bu maçta önceliği de almalıydı.
Kerem ile yakaladığımız iki net diyebileceğimiz pozisyon oldu. Bunlardan birini yapabilsek maçın seyrini daha farklı bir yöne çevirebilirdik. Ama iki farklı geriye düştükten sonra bu seviyelerde işler kolay olmuyor. Stoperlerimiz ve savunma bloğumuz çok ciddi hatalar yaptılar. Barış Alper çok önemli bir oyuncu ama çok etkili bir santrfor değil.
Gerçek mevkii dışında bir çözüm olarak oynuyor. Bütün bunlar genel anlamda oyunumuzu etkileyen faktörler oldu. Turnuva oynamak çabuk toparlanmayı gerektiriyor. Önümüzde Çekya maçı var, alabileceğimiz beraberlikle bile gruptan çıkabiliyoruz. Portekiz maçı hoşumuza gitmeyen bir ders olsa da hâlâ gruptan çıkma şansımız var.
LEVENT TÜZEMEN - BİRİLERİ MONTELLA'YI UYARMALI
Türk Milli Takımı'nda Montella'ya akıl verecek biri yok mu? Hiçbir plana bağlı olmadan, doğaçlama oynayan ve futbolcuların bireysel becerisine bağlı bir oyun izliyoruz. Gürcistan'a karşı alınan galibiyet herkesi bulutların üzerine çıkarmış. Portekiz gibi bir turnuva takımına karşı maç öncesi "Yener, grubu lider bitiririz. Portekiz eski gücünde değil" gibi söylemlerin ne kadar yanlış olduğunu gördük. Dağınık, birbirinden kopuk yine bir Milli Takım izledik. Portekiz belli bir oyun şablonu içinde bizi kalabalık olarak karşıladı.
Kaptırdığımız toplardan sonra çok çabuk hücuma çıkıp kalemizde pozisyon ürettiler. Biz ise oyuncu grubu olarak birbirimizden çok uzak oynadık. Mesafeyi uzun tuttuk, fazla enerji harcadık. Portekiz'in hızlı ataklarında sürekli geriye koşmak zorunda kaldık. Yediğimiz gollere bakın; ilk ve üçüncü golleri rakip kontrataktan attı. Oysa biz de kompakt oyun anlayışı içinde kalmalı, Portekiz'i üzerimize çekip kazanacağımız toplarla hızlı hücuma gitmeliydik. Montella, futbolcuların özelliklerini bilmiyor mu? Abdülkerim-Samet ikilisi ağır oyuncular. Kompakt futbol için uygun stoperler ama geniş alanda oynayınca üst üste çok hata yaptılar.
Orkun Kökçü ısrarı Milli Takım'a olumsuz yansıdı. 'Ya tutarsa' mantığı ile kadro yapılmaz. Bence Montella ile birilerinin konuşması ve oyun sistemini değiştirmesi konusunda akıl vermesi gerekir. Maçın favorisi Portekiz'di. Kaybettik, lider çıkma hayalleri ise suya düştü. Şimdi yapılacak tek olay, enseyi karartmamak ve bu ağır yenilgiyi unutmak. Ve Çekya önüne kompakt futbol anlayışı ile çıkıp en az bir puan almak. Uyarıyorum; Çekya sert bir takım, duran toplarda etkililer. Son sözüm şu; İsmail Yüksek ve Arda Güler sonradan oyuna giriyorsa demek ki oynayabilecek durumdalar. Keşke en baştan başlasalardı.