Ezeli rakibi Fenerbahçe karşısında ilk yarıda 3-0 öne geçtiği maçı, ikinci devrede yediği gollerle 3-3 berabere bitiren Beşiktaş'ta, eleştiri oklarının hedefinde teknik direktör Şenol Güneş var. İlk yarıda Fenerbahçe'yi adeta sahadan silen ve soyunma odasına 3-0 önde giren siyah beyazlılarda, tüm taraftarlar skorun artacağını ve tarihi bir farkın geleceğini düşünürken, ikinci devrede yaşananlar büyük bir şok etkisi ve yıkım yarattı. Beşiktaş bu beraberlikle lider Medipol Başakşehir'in tam 11 puan gerisine düşerken, şampiyonluk şansından da bir hayli uzaklaşmış oldu. Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın ikinci devrenin başında yaptığı İsla-Valbuena ve Moses-Ayew hamlesine karşılık vermeden, oyunu geride kabul eden Güneş'in, skor 3-2'ye geldikten sonra ilk değişikliğini yapması Beşiktaş cephesinde büyük tepki topladı. Birçok maçta öndeyken orta sahaya Medel veya Necip hamleleri yapan ve oyunu tutmayı başaran Şenol Güneş'in, Fenerbahçe'nin baskısı karşısında orta saha yerine kanatlarda değişiklik yapması ve son bölümde Mustafa Pektemek'i maça alması da eleştirilen diğer tercihlerdi. İşte tarihi maçın ardından Şenol Güneş'e yapılan eleştiriler: 1- İkinci devreye Ersun Yanal'ın iki değişiklik yaparak çıkmasına rağmen, oyuncu değiştirmeyerek rakibin hamlesine karşılık vermedi. 2- İlk yarıda sahadan sildiği Fenerbahçe'ye karşı, ikinci yarıda oyunu oldukça geride kabul ederek kontra atak futboluna döndü ancak orta sahada baskı yiyince atak yapamadı. 3- Oyuncu değiştirmeyi skor ancak 3-2 olduktan sonra, üstelik orta saha yerine kanat oyuncusu alarak yaptı. 4- Fenerbahçe'nin Dirar ve Valbuena ile çok etkin kullandığı sağ kanata önlem alması ne kadar doğruysa, baskı yapan ve dönen tüm topları alarak yeni atak başlatan Fenerbahçe orta sahasına karşı Medel veya Necip hamlesini yapamadı. 5- İlk yarıda skoru 3-0'a getiren takımın bile en kötü oyuncusu konumunda olan Lens'e 73 dakika boyunca tahammül etti. Tribünler ve otoriteler ikinci devrenin başında Lens - Quaresma değişikliği beklerken bu değişikliği skor 3-3'e gelince yaptı. 6- İlk yarıda iyi oynamasına rağmen, ikinci devrede fizik olarak oyundan düşen Kagawa'yı 84. dakikaya kadar sahada tutu. 7- Kagawa'nın yerine giren oyuncunun Mustafa Pektemek olması ise taraftarları ve spor otoritelerini hayrete düşüren bir diğer hamle oldu. Burada eleştirilen ve yüksek sesle dile getirilen bir diğer nokta ise Pektemek yerine oyuna alınmayan Oğuzhan gibi bir futbolcunun performansının, neredeyse sıfır noktasına gelmesi ve hiçbir şekilde 'tercih' oyuncusu dahi olmayacak seviyeye düşmesi oldu. 8- Son olarak bir diğer eleştiri ise Şenol Güneş'in; Fenerbahçe maçlarında tarihten gelen 'kaybetmeme korkusu alışkanlığının' olduğunun yine taraftarlar ve spor otoriteleri tarafından dile getirilmesiydi. İÇ SAHADA TARAFTARIN ESKİ COŞKUSU YOK Beşiktaş'ın dün akşama dair olsa da; aslında son iki sezonun büyük bir bölümünde görülen stat coşkusunun yeterli seviyede olmaması da göze çarpan konulardan birisi. Maçların bir çok bölümünde itici tezahüratlar ve tribün şovlarının eskisi gibi olmadığı ve Beşiktaş'ın iç saha maçlarında eski taraftar baskısını yapamadığı bir gerçek. Fenerbahçe maçında skor 3-0 olduktan sonra maç bitmiş havasına girilmesi, arka arkaya gelen Fenerbahçe gollerine tribünlerin de tepki verememesi dün akşama dair konuşulan eleştirilerdendi. Beşiktaş'ın iç saha coşkusunu kaybettiğine dair en büyük kanıt ise; geçmiş sezonların aksine bu sezon iç sahada kaybedilen puanlar. Açıldığından itibaren bu sezona kadar kendi sahasında maç kaybetmeyen siyah beyazlılar, bu sezon ligde 11 iç saha maçında 2 mağlubiyet ve 2 beraberlik aldı. Avrupa maçlarında da iç sahada kötü olan Beşiktaş, 6 iç saha maçında 2 mağlubiyet aldı.