Alex De Souza, Youtube'da katıldığı bir programda Fenerbahçe kariyerinin önemli anlarından 'Alex de Souza' adlı kitabının yazılış sürecine kadar pek çok açıklamada bulundu. İşte Alex'in o açıklamaları: 'ÇOCUKKEN HEYKELİMİN DİKİLECEĞİNİN HAYALİNİ ETMEMİŞTİM' 'Çocukken heykelimin dikileceğinin hayalini etmemiştim. En büyük hayalim Coritiba forması giymek ve 10 numarası olmaktı. Sonrasında da Zico gibi olmaktı ama bu seviyeye gelebileceğimi sanmazdım. Hala şaşırıyorum buna heykel dahil ve bana 'efsane' denilmesi gibi. Kendi işimi yaptım, insanlara saygılı oldum.' 'BREZİLYALI İNSANLAR HEYKELİ ÖĞRENDİ VE TURİSTİK BİR YER OLDU' 'Ben kendimden bahsetmeyi çok sevmediğim için 'Heykelim var.' demiyorum. İnternet ile artık her şey kolay olduğu için Brezilyalı insanlar öğrendi ve turistik bir yer oldu. Gittiğimiz zaman 'Alex'in heykeline gidelim.' diyorlar.' KİTABIN HİKAYESİ 'Kitabın hikayesi şöyle: Doğduğum şehrin takımında oynamaya başladım. Hasret çeken Türkler oldu. Benimle irtibat halinde olmak istiyordu. Birisi bana sormaya başladı 'Türkler nasıl bu kadar ilgi gösteriyor?' diye. Lincoln, David ve eski Gaziantepsporlu Julio Cesar vardı. 'Sizin burayla bağlantınız devam ediyor. Bir kitap yazalım hem Türkçe hem de Portekizce olsun.' dediler. Burada yazmaya başladık.' GALATASARAY'A ATTIĞI İLK GOL 'İlk derbiyi hatırlıyorum. 2004 senesinde Ali Sami Yen Stadyumu'nda bir maç oynamıştım. Açıkçası o maçta olaya çok hakim değildim. İşin aktörlerinden biri olunca dışarıdaki kadar yoğun hissetmiyorsunuz. Kim oynayacak, iyi oynar mı, maça giderken ne olur, öne geçer miyiz? Bu tip sorular olur. Ben sadece maçı yaşıyordum. Tansiyon bizi maça hazırlıyordu ama taraftar daha yoğun hisseder. Galatasaray'a ilk golüm kupa maçında frikikten atmıştım. 2005-06 sezonunda Galatasaray kalesinde Aykut (Erçetin) vardı.' ''JOSEF DE SOUZA'YI BEĞENİYORUM' 'Fenerbahçe'nin güncel kadrosunda çok fazla yakından takip edemedim ama Brezilya'dan bildiğim Josef de Souza'yı söyleyebilirim. Onu beğendiğimi söyleyebilirim, Brezilya'da da iyi performanslar göstermişti' EN SEVDİĞİ DİZİLİŞ '4-4-2 baklava stili sevdiğim sistem ama çok fazla oynayan yok. Hayatım boyunca bu sistem ile oynadım. Üzerimdeki tişört bu sistemi gösteriyor. İlk geldiğim sezon Daum'un; Pierre van Hooijdonk, Nobre ve benim üzerinde bu sistemi uygulama fikri vardı. Sonra Tuncay geldi ve biz o sistemle oynadık. ' 'Zico döneminde de farklı oynuyorduk. Deivid başladı sonra pozisyonunu kaybetti. Ardından Kezman oynadı. Zico tek forvet ile oynamayı seviyordu.' 'MESSİ BİR DEHA' 'Messi bir deha ama bunu devam ettirmesi için çok çalışması lazım. Sadece yetenekle olmaz. Çok çalıştığı için bu seviyede' 'Ben çok daha yetenekli oyuncular gördüm. Benim başarımda en büyük önem çalışmak. Hayatımın futbol olmasını istiyordum. Bunun için çalışmam gerekiyordu. Birçok eksiğim vardı. Çalışarak kapattım' 'SEMİH İLE OYNAMAK MÜKEMMEL' 'Pierre ile Semih arasında karşılaştırma yaparsak Pierre ile 6 ay, Semih ile senelerce oynadım. Semih ile oynamak mükemmel bir durum. Zico'ya takılıyorduk. Hem oyun mantalitesi, hem anlaşmamız bakımından 'Semih oynarsa daha verimli olur.' diyorduk.' 'TRABZONSPOR MAÇINDA ŞAMPİYONLUK TOPU ÖNÜME DÜŞTÜ AMA...' 'Trabzonspor maçında kaçırdığım pozisyona inanamıyorum. Son anlarda önüme düşen topa 10 kez vursam 9'u gol olurdu.' 'Denizli maçında takım olarak kötüydük. Trabzonspor maçında şampiyonluk topu önüme düştü ama atamadım.' 'Süper Final'de oyuna tam girecekken -70.dakikalardı- Dia kırmızı kart gördü. Oyun çok durdu, 78. - 79. dakika gibi girdim.' 'HÜRRİYET GÜÇER'E KARŞI OYNAMAK...' 'Hürriyet Güçer'e aslında ayrı bir parantez açmak istiyorum. Ben Hürriyet'e karşı oynamayı seviyordum aslında. Gayet keyifli geliyordu. Çünkü artık bir süre sonra komik olmaya başladı. Espiriler dönmeye başladı. Gerek saha içinde gerek saha dışında. Biz saha içinde gerekli mücadeleyi yapıyorduk. Vuruyorduk, kırıyorduk, dikişler atılıyordu, hepsi oluyordu ama maç sonunda birbirimize sarılıyorduk. Bunu yapmayı başarabilecek bir noktaya gelmiştik Hürriyet'le. Bu yüzden bana keyif veriyordu bu durum.' HAGI Mİ, ALEX Mİ? 'Hagi. Çünkü o, benim küçükken referans noktalarımdan biriydi. Küçüklüğümde oynarken Hagi'nin yaptıklarına bakıyordum. Galatasaray'a geldiği dönemde de onu takip ediyordum. Avrupa'daki dönemini de biliyorum. Bu yüzden çocukken takip ettiğim, bir şeyler aldığım birisiyle kendimi karşılaştırdığım zaman yine aynı cevabı veririm. Dönemler farklı, o tartışılır. Ancak yine de Hagi.' 'Hayatımda öğrendiğim bir şey var: Biri senden daha önce geldiyse ve başarılı olduysa, sen de ondan bir şeyler öğrendiysen, o kişiye saygı duymalısın. Ancak tabii bunları söylerken kendimi de değersizleştirmiyorum. Sadece ona duyduğum saygıyı gösteriyorum. Ben de iyi şeyler yaptım. Ben de kaliteli bir ayaktım ama bunların hiçbiri örnek aldığım bir insana olan saygımı azaltmaz.' NEYMAR TRANSFERİ HAKKINDA 'Elinde parası olan 'Ne kadar?' diyip gidip alıyor. Bana sorarsanız çok absürd ama futbolda piyasa bu şekilde. Hatta şimdi Real Madrid'e gideceği söyleniyor, daha yüksek bir paraya. 'SOKAKLARDA TOP OYNAYARAK BÜYÜDÜM' Samsunspor'a attığım gol şanstı (Gülüyor). Ben sokaktan gelen biriyim. Sokaklarda top oynayarak büyüdüm. Sokaklarda benden daha iyi oynayan biri varken ondan daha iyi olmaya çalışırdım. Bu şekilde mücadele etmeyi öğrenerek büyüdüm. Bazen ben antrenmanlarda bu tarz hareketler yapardım. Arkadaşlarım bana 'Maçta yapamazsın.' derlerdi ama ben hep denerdim. Çünkü o anda kendimi sokakta top oynayan çocukmuş gibi hissederdim.' 'Samsunspor maçında da onu hissettim. Top çok havada kaldı, kafa vuruldu ve arkadaşlarıma baktım. Orada benden uzaktalardı. İlk önce topu kontrol etmek istedim ama sonrasında kendime 'Boş ver Alex!' dedim ve sokakta olduğu gibi bir şekilde topa vurdum. Hala da topun gittiği yeri konuşuyoruz.' 'MİLLİ TAKIMDA GİULİANO DA TALİSCA DA...' 'Milli takımda Talisca'nın da, Giuliano'nun da şansı var. Giuliano zaten milli takıma gitti ve birtakım testlerden geçti. Talisca da Dünya Kupası öncesi şans bulacak. Teknik direktör hangisini tercih ederse bir şekilde şans bulacaklar. Karşılaşma götürmez iki oyuncu bana göre.' YORUMCULAR HAKKINDA GÖRÜŞÜ 'Eğer yorumcuysa yorum yapmalı. Ancak işi kişiselleştirirse sevmem. Yorumculuk da basite indirgenmemeli. Araştırarak insanlara bir şeyler anlatılmalı. Örneğin 'Alex koşmuyor.' diyerek işten sıyrılırsanız aslında bu sizin çok sığ olduğunuzu gösterir. Ancak 'Alex koşmuyor ama şu kadar gol atmış, şu kadar asist yapmış ve takımını şuraya taşımış.' derseniz işte o zaman bir yere bağlamış olursunuz. (Ajansspor)